What have i missed traduction Turc
93 traduction parallèle
So, what have I missed?
Evet. Ne kaçırdım?
Okay. What have I missed?
Pekâlâ, ne kaçırdım?
What have I missed?
Neyi kaçırdım?
What have I missed?
Ne kaçırdım?
What have I missed?
Neler kaçırdım?
- What have I missed?
- Ne kaçırdım?
- So, what have I missed?
- Ee, ne kaçırdım?
What have I missed now?
Acaba ne kaçırdım?
Do carry on. What have I missed?
Devam edin, bir şey kaçırdım mı?
What have I missed?
Ne kaçırdım yahu?
- So, what have I missed?
Ne kaçırdım?
The things I - - W - what have I missed?
- Neler kaçırdım anne?
- What have I missed? - Exactly. It was a crime scene.
Sadece birkaç saat önce bu olay yerindeydik.
So what have I missed?
Ne kaçırdım?
What have I, Joe Six-pack, John Q. Citizen, what have I missed here?
Nedir olay, Dostum neyi göz ardı ediyorum?
What have I missed? Stefan's still Klaus'little prisoner, Elena still thinks she can save him... and no one's thought about you since you left.
Stefan hâlâ Klaus'un tutsağı durumda ve Elena hâlâ onu kurtarabileceğini düşünüyor, ayrıca sen gittiğinden beri kimse adını ağzına bile almadı.
What have I missed?
- Ne kaçırdım?
What have I missed?
Ben neyi kaçırdım?
What have I missed it.
Tanrım seni ne kadar özledim bilemezsin
So what have I missed?
Ne kaçırdım bakalım?
No matter what it costs, Susie's going to have everything that I missed.
Maliyeti ne olursa olsun, Susie benim kaçırdığım herşeye sahip olacak.
Else, how could I have missed what I must have aimed for all my life?
Dahası, tüm yaşamımı adadığım şeyi, nasıl oldu da ıskaladım?
You could've woke me up, what would I have missed?
Beni uyandırmalıydın. Tek kaçıracağım bir kabus olurdu.
Apparently all the trains in Germany have had long delays, so I'm sure she must have missed her connection. Oh! What about the Munich train?
Anlaşılan Almanya'daki bütün trenler uzun rötarlar yapmış kızınız aktarmayı kaçırmış olmalı.
If I had not met you, think what I'd have missed.
Seni tanımasaydım neler kaçırırmışım, düşünsene.
What else have I missed cos I haven't thought to ask? What?
Sormadığım için kaçırdığım başka ne var?
What else have I missed?
Kaçırdığım başka ne var?
What else have I missed?
Başka neler kaçırdım?
Well, I might have missed Hondo but at least I stood up for what I believed in.
"Hondo" yu kaçırmış olabilirim ama en azından inandığım şey için mücadele ettim.
What I would have missed.
Neler kaçırmış olurdum.
Before I met Gil, I'd have looked at you and walked away wiggling my ass to show what you missed.
Gil'le görüşmeden önce sana bakmak ve yürümek. ... sana neler kaçırdığını göstermek istedim.
Have I missed you or what?
Ne özlemişim seni be!
I just said what you said, but you must have missed it because I was on my way outside to mow the lawn.
Ben sadece senin söylediğini söyledim, ama bunu kaçırmış olmalısın çünkü ben dışarda kendi halimde çimleri biçiyordum.
Well, I guess I'd have to tell you... what a mistake you've made... and what an opportunity you've missed.
Sanırım size büyük bir hata... yaptığınızı ve büyük bir fırsat kaçırdığınızı söylemem gerekir.
When have I ever missed the monday night. What is this?
Ne zaman bir Pazartesi gecesini kaçırdım ki?
Okay, all the talking is really starting to drain me, and now I'm gonna have to watch the highlights later to see what I missed here.
Tamam, bu konuşmalar yüzünden dilim damağım kurudu, bu arada kaçırdığım günün başlıklarını daha sonra izlemek zorunda kalacağım.
I may have missed something, but what it is exactly?
Bir şey daha vardı, neydi?
I think about a girl who didn't come home, what I might have missed, and if I miss something again, who's next?
Eve gelmeyen bir kız düşünüyorum. Neleri gözden kaçırmış olabileceğimi... Ve eğer yine bir şey gözden kaçırırsam, sıradakinin kim olduğunu.
I have to find out about what I've missed.
Ne kaçırdığımı bulmalıyım.
I would have missed that. - What?
Ne?
"What an asshole I was to have missed all that!"
"Tüm bunları kaçırabilecek kadar adileşmişim!"
But at night I wake up in a cold sweat, wondering, how I missed it, what I could have done, what I should have done, how much hurt I've caused, to families, to the company.
Ama gece olduğunda soğuk terler içinde uyanıyorum ve bunu nasıl gözden kaçırdım, ne yapabilirdim, ne yapmalıydım, ailelere ve şirkete ne kadar zarar verdim, bunu düşünüyorum.
And what if I told you that you are so blind with psychiatry that you have totally missed the boat on this one?
Ve eğer sana psikiyatriyle öylesine körleşmiştin ki bunu göremedin mi? desem.
I turned my back on What God Wanted for me, for us, and I have missed out on so much.
Tanrının benim için istediği şeye sırtımı dönerek... Pek çok şey kaybettim. Ben, bunu yapma.
So I know that it sounds silly, but... I want my kids to have what I missed.
Biliyorum kulağa aptalca geliyor ama çocuklarımın benim kaçırdığım şeylere sahip olmalarını istiyorum.
I mean, you have no idea what I've missed all these years :
Bunca sene neler kaçırdığımı bilemezsiniz.
There's never a day that goes by that I don't think about it- - the signs I missed, what I could have done different.
Bunu düşünmeden geçirdiğim tek bir gün bile yok. Görmediğim sinyaller, farklı yapmam gereken şeyler...
I mean, what could she have missed?
Yani, ne kaçırmış olabilir ki?
I can fill you in on what you have missed.
Kaçırdığın yerleri sana anlatırım.
Never know what I might have missed while I was gone.
Burada yokken neler kaçırdığımı bilmiyorum sonuçta.
I don't know what they could have missed.
Bilmiyorum Onlar neyi atlamış olabilir.
what have you got 603
what have you been up to 172
what have you been doing 163
what have i done 701
what have you done 1417
what have i done to deserve this 20
what have you done to me 96
what have you got to lose 52
what have you lost 22
what have you found 98
what have you been up to 172
what have you been doing 163
what have i done 701
what have you done 1417
what have i done to deserve this 20
what have you done to me 96
what have you got to lose 52
what have you lost 22
what have you found 98