What he is traduction Turc
18,776 traduction parallèle
I've been worried about myself, and now that we know who he is, what he is, what he did to those kids, Martin, I just... I want to kill him, you know?
Kendim hakkında endişeleniyordum ve şimdi kim olduğunu ne olduğunu ve o çocuklara, Martin'e ne yaptığını biliyoruz ben onu öldürmek istiyorum.
That is his job, not what he is.
Kasiyerlik onun işi sadece..
What the hell is he doing here?
Bunun burada ne işi var be?
What is he doing wrong?
Bunun neresi yanlış?
What we didn't know is that he was wearing a fitness tracker.
Bilmediğimiz şey ise bir Fitness Tracker taktığıydı.
What he means is, we're not as good about going as we should be.
Bunun anlamı, gidiş konusunda iyi değiliz... Olması gerektiği gibi.
That's what I thought, which is why I was surprised when Adam Gould told me that he had sources saying you deserved all the credit.
Ben de öyle düşünmüştüm. Adam Gould bana tüm övgüyü senin alman gerektiğini söyleyen kaynakları olduğunu söylediğinde bu yüzden şaşırdım.
What he's saying is, outcomes good or bad... in war times or peace, a leader can never, ever come out on top.
Söylediği şu, sonuçlar iyi ya da kötü olsa da savaşta ya da barışta, bir lider asla üste çıkmamalı.
but Zoom's here, and until he's taken care of, this is what we're doing.
Ama Zoom burada. İcabına bakılana dek, bunu yapacağız.
What I said is that he's gone.
Artık olmadığını söylemiştim.
What is he doing?
Ne yapıyor o?
What do you think it is he wants to accomplish?
Sence neyi başarmaya çalışıyor?
What he won't find is anything that justifies firing me.
Onun bulamayacağı şey ise kovulmamı haklı çıkaracak herhangi bir şey.
- What grade is he in now?
- Kaçıncı sınıftaydı?
And I'm sure everyone here in Pittsburgh is wondering, what happens if he dies?
Ve eminim ki Pittsburg'taki herkes ölmesi halinde ne olacağını merak ediyordur.
What outlet is he with now?
Nerede satış yapıyor bu ara?
And if this is what it takes to ensure he falls... so be it.
Ve onu sadece bu sekilde yok edebileceksek oyle olsun.
I don't know if what she's saying about the will is true or not, but... if he wanted her to have something... it's worth talking about.
Vasiyetle ilgili söylediği doğru mu, değil mi bilmiyorum ama kadının bir şeyler almasını istemişse biz de bir konuşalım derim.
From what I could gather, he was in the U.S. to conduct some sort of secret, backdoor diplomacy.
Bildiğim kadarı ile, Amerika'ya..... bir çeşit gizli bir iş yürütmek için gelmişti, gizli kapaklı diplomasi.
What I do know, is that he's the sickest bastard that I have ever come across.
Bildiğim, onun şimdiye kadar rastlamış olduğum en psikopat piç olduğunu.
Oh this is crazy... how funny to see a lawyer practicing judicial duties... what difference does it make if your client is Guilty or Innocent we should only look at him as an Indian, and he should be punished for that
Ne kadar delice, bir avukatın adalet peşine düşmesini protesto ediyordunuz çok komik. Müvekkilin suşlu ya da mahsum olduğu ne far eder. Sonuçta hintli biri ise suçlu ya da mahsum ona göre davranmalıyız değil mi?
But what is credible is Cochran's insistence that he was trained by Mossad.
Ama gerçek olan şu, Cochran Mossad tarafından eğitildiğinde ısrarcı.
So what is he talking about?
Öyleyse neden bahsediyor?
What we're concerned with is if we're not able to apprehend the unsub immediately afterwards, then he might respond by abandoning the car.
Ama eğer onu hemen yakalayamazsak uyarıya arabasını terk ederek tepki verebilir.
That is what he was trying to say.
Söylemeye çalıştığı bu.
If we're right, at this moment, Paul's intention is not to hurt Amy, but to try and impress her with what he's done.
Eğer haklıysak şu aşamada Paul Amy'i incitmek istemiyor, onu yaptıklarıyla etkilemek istiyor.
Now he or she is piggybacking her murder onto what happened to your parents.
Şimdi onun cinayeti senin annenin başına gelenlerin üstüne çıktı.
Jace is doing what he thinks is right.
Jace doğru olduğunu düşündüğü şeyi yapıyor.
This is what he wants.
İstediği şey bu.
Magnus is doing what he can to help her, but it's bad.
Magnus onu iyileştirmek için elinden geleni yapıyor ama durumu kötü.
But it's all coming true, and if what Klaus says is right then tomorrow night he'll take Toby away.
Ama hepsi oluyor ve Klaus'un söylediği doğruysa, yarın gece Toby'yi alacak öyleyse.
And it's a matter of record that what legs he have left is of poor condition.
Kötü koşullar altında, tek bacakla yaşadığı herkesçe mâlum.
I'm not sure what they are, but I'm pretty sure that they are part of why he is the way that he is now.
Ne olduklarına emin değilim ama bayağı eminim ki şimdiki gibi olmasının nedeni bunlar.
But what's really bothering me is... did he get into the FBI because he's taking these?
Ama beni rahatsız eden şey şu ki... FBI'a bunlardan kullandığı için mi alındı?
If we know what he looks like, we can figure out who he is.
Eğer fiziksel görünüşünü bulabilirsek kim olduğunu da anlayabiliriz.
What sort of underwear is he wearing? " You know?
"Nasıl bir iç çamaşırı giyiyor? Anlarsın ya."
What is he to you?
O size ne anlam ifade ediyor?
What if Tom is the brains, and he's got someone on the outside being the brawn?
Ya Tom düşünüyor, ve dışarıdaki birilerine yaptırıyorsa?
We don't know where he is, what he wants, or who his contacts are.
Nerede olduğunu, ne istediğini ve bağlantılarını bilmiyoruz.
What the fuck is he doing?
Ne bok yiyor bu?
What do you think Lobos is gonna do when he learns you're still alive?
Lobos senin hâlâ hayatta olduğunu öğrenince ne yapacak sanıyorsun?
No matter what he does, no matter what you learn he really is, you just can't let go.
Ne yaparsa yapsın, aslında kim olduğunu bilirsen bil, asla bırakamıyorsun.
Is he in town to testify against Tommy, Lobos, me, what?
Buraya Tommy'i mi, Lobos'u mu yoksa beni mi ele vermeye gelmiş?
What is he doing here?
O burada ne yapıyor?
What the hell is he?
Bu adam ne?
Uh, this is what Russ'chest and spine looked like when he came into the E.R.
Bu röntgenlerde Russ'un göğsünün ve omurgasının acile geldiğindeki hali var.
This, this is what he does.
Bu, işte bunu yapıyor.
And this is what he wrote.
Şunları yazmış.
What is he doing here?
Burada ne ariyor ya?
Harvey got me out of it. This is what he does.
Bu onun işi.
The fact is, Your Honor, she has no grounds to even issue these things in the first place. What is he even doing here?
Sayın Yargıç, gerçek şu ki bunları en başta çıkartırken de dayanağı yoktu.
what he said 112
what he's done 16
what he did 61
what he means is 23
what he does 22
what he wants 19
what he's doing 20
he is alive 57
he is mine 25
he is my brother 37
what he's done 16
what he did 61
what he means is 23
what he does 22
what he wants 19
what he's doing 20
he is alive 57
he is mine 25
he is my brother 37
he is so cute 33
he is a doctor 16
he isn't 329
he is 2605
he is fine 24
he is my friend 35
he is lying 27
he is not 130
he is gone 57
he is handsome 23
he is a doctor 16
he isn't 329
he is 2605
he is fine 24
he is my friend 35
he is lying 27
he is not 130
he is gone 57
he is handsome 23
he is a 27
he is here 120
he is dead 154
he is my husband 34
he is cute 35
he is gay 17
he is sick 32
he is innocent 28
he is good 43
he is my son 48
he is here 120
he is dead 154
he is my husband 34
he is cute 35
he is gay 17
he is sick 32
he is innocent 28
he is good 43
he is my son 48