With your permission traduction Turc
791 traduction parallèle
" With your permission :
" Müsadenizle :
With your permission, I'd like to summarise the facts of the case.
Müsaadenizle, vakanın gerçeklerini özetlemek istiyorum.
With your permission, Your Highness.
İzninizle majesteleri.
With your permission, Your Majesty.
İzninizle majesteleri.
I thought with your permission and while I'm waiting for these porters I'd like to organise classes for the children in the valley and teach them something practical and something useful.
İzin verirseniz eğer, kılavuzların gelmesini beklerken... vadideki çocuklara ders vermek istiyorum. Onlara çok pratik ve yararlı bir şey öğreteceğim : Jeoloji.
- With your permission, my lady?
- İzniniz olursa leydim.
I'm gonna find him and kick him off the estate... with your permission.
Onu bulacağım ve malikaneden atacağım... tabii izninle.
With your permission, I will use one of the cars.
İzin verirseniz arabalarınızdan birini almak isterim.
Mr. McCoy, with your permission... I should like to leave at once for the West.
Bay McCoy, müsaade ederseniz derhal Batı'ya doğru yola çıkmak istiyorum.
With your permission, I will call the first witness, Miss Sue Carter.
Yüksek müsaadenizle ilk tanığı çağıracağım. Bayan Sue Carter.
- What is the fact? With your permission, sir, if you don't mind, I'd like to get married this afternoon.
Müsaadenizle efendim, izin verirseniz bugün evlenmek istiyorum.
York, with your permission, Major?
York... izninizle, Binbaşı.
- With your permission.
- Tabii izninizle.
We've got to take that chance and with your permission, we will.
İzninizle bu seçeneği göz önüne alacağım, bunu yapacağız.
With your permission, gentlemen, we'll wait... till daylight.
İzninizle beyler, gün ağarana kadar bekleyeceğiz.
With your permission, I'd like a few words with Mademoiselle DuBois in my office after the performance.
- İzninizle, gösteriden sonra Mlle DuBois ile ofisimde konuşmak istiyorum.
Father O'Dowd and I thought, with your permission, we'd play golf tomorrow.
Peder O'Dowd ve ben, izninizle, golf oynamak istiyoruz yarın.
With your permission, I'll get along with arresting them.
Müsaadenizle onları tutuklamaya gideceğim.
With your permission, sir.
İzninizle efendim.
With your permission, I'd love to give her a present from time to time without her knowing.
İzninizle madam, ona beni hatırlatacak bir hediye vermek isterim.
With your permission gentlemen,
İzninizle, beyler,
Then meanwhile, with your permission we'll congratulate your future wife.
Üzerimi giyineyim. Bu arada biz de izninizle müstakbel karınıza tebriklerimizi iletelim.
With your permission, I'd like to recite something else.
İzninizle başka bir şey okumak istiyorum.
With your permission of course.
İznin olursa tabii.
With your permission, sir?
- İzninizle, efendim.
With your permission, I'd like to rest the troop for three hours and start back.
Üç saat içinde birliği dinlendirip geri dönmek istiyorum.
With your permission, I'll quit the post tomorrow.
İzninizle yarın birlikten ayrılacağım.
With your permission I shall lead the first charge tonight wearing it over my shoulder.
İzniniz olursa, omzumda eşarbınızla bu akşam ki ilk hücumda en önde ben olayım.
With your permission, I'll say it again.
İzninizle bir daha söyleyeceğim.
And with your permission, I'm gonna knock your brains out.
İzninle senin beynini dağıtayım.
- With your permission.
- İzninizle tabi.
But with your permission, I should like to ask it nevertheless.
Fakat izninle yine de sormak istiyorum.
With your permission, I'll order a house search at once.
İzninizle efendim, derhal konutun aranmasını isteyeceğim.
We'll come with your permission to the object of this visit.
Bu ziyaretin amacını gerçekleştirmek için sizden izin almaya geldik.
Sir, with your permission, I'd like to go down to the river and watch for him for a while.
İzin verirseniz komutanım, nehir kenarına gidip bir süre onu beklemek istiyorum.
With your permission!
İzninizle!
Of course, it is up to her. With your permission, I'll go to her. - No, you don't.
- Tabii, bu size kalmış. – Öyleyse birlikte gidip soralım. – Hayır olmaz.
With your permission, I'm shipping your daughter back to Paris.
İzninle, kızını Paris'e geri göndereceğim.
With your permission, we will camp here for the night.
İzniniz olursa bu gece burada kamp yapacağız.
And now, with your kind permission... I take infinite pleasure in presenting that ever-popular team...
Şimdi, sizin de izninizle sizlere bu popüler takımı sunmaktan büyük memnuniyet duyuyorum.
With your kind permission, I'd like a more comfortable pair.
Nazik izninle daha rahat bir çift isteyeceğim.
with your kind attention and permission..
.. izninizle..
with your kind attention and permission..
.. şimdi izninizle..
I've searched it already without your permission... with two men the other night.
Senden izinsiz iki adamla... diğer gece zaten araştırdım.
Ah, Madame, may I have the permission to solicit a private interview with your daughter, Elizabeth?
Ah, Madam, Kızınız Elizabeth ile... özel olarak görüşmek için sizden izin istiyorum.
That my son lestyn... may have permission, with your daughter's permission... to call upon her.
Evet. Oğlum Iestyn'ın, kızının da izniyle kızını görmesine izin istemek için geldim.
I would like permission to dance with your lady.
Hanımefendi bu dansı bana lütfederler mi?
With Your Honor's permission, I'll report that no new cases...
Sayın Hakim'in izniyle, takvimimize başka dava...
With Your Majesty's permission, I would suggest the blame lies equally between your great-great-great-grandfather Rudolf and my great-great-great-grandmother Amelia.
Majestelerinin izniyle, büyük-büyük babanız Rudolf ve benim büyük-büyük annem Amelia arasındaki kabahatten bahsedebilirim.
With Your Majesty's permission, I bid you good night.
Majestelerinin izniyle. Size iyi geceler diliyorum.
But what I want to know... We're going to have a look around with or without your permission, Mr. Benson.
İzniniz olsa da olmasa da, Bay Benson, etrafa göz atacağız.
with your family 23
with your 48
with your wife 28
with your help 124
with your dad 25
with your father 34
with your mother 23
with your life 24
with your hands 23
permission 31
with your 48
with your wife 28
with your help 124
with your dad 25
with your father 34
with your mother 23
with your life 24
with your hands 23
permission 31
permission denied 30
permission granted 110
permission to speak 30
permission to come aboard 36
permission to speak freely 34
with you 1138
with me 1243
with all due respect 1080
with you by my side 17
with all my heart 134
permission granted 110
permission to speak 30
permission to come aboard 36
permission to speak freely 34
with you 1138
with me 1243
with all due respect 1080
with you by my side 17
with all my heart 134
with men 23
with this ring 42
with her 211
with pleasure 453
with whom 203
with good reason 53
with that in mind 45
with that said 19
with us 243
with it 82
with this ring 42
with her 211
with pleasure 453
with whom 203
with good reason 53
with that in mind 45
with that said 19
with us 243
with it 82