English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ Y ] / You feel that

You feel that traduction Turc

13,473 traduction parallèle
But if you feel that hollow platitudes are the best method, who am I to quibble?
Bayalığın en iyi yol olduğunu düşünüyorsanız, ben niye çenemi yorayım ki?
Can you feel that spell?
Büyüyü hissediyor musun?
Anyway you feel that I don't do anything If I come to America with you and enjoy... even I'll feel that I'm useless!
Sana göre nasıl olsa bir şey yapmıyorum eğer Amerika'ya gelip boş boş dolaşırsam işe yaramazın teki gibi hissederim.
Did you feel that?
Sen de hissettin mi?
If you feel that way, what do you want me to do?
Böyle düşünüyorsan, ne yapmamı istiyorsun?
If that's how you feel, then, yes, we should keep this a secret from Ramona.
Böyle hissediyorsan, o zaman tamam, bu sırrı Ramona'dan saklarız.
And how does that make you feel having to go back to Washington?
Washington'a geri dönme ihtimali sana neler hissettiriyor peki?
I got something for you that's gonna make you feel groovy, okay?
Seni mutlu edecek bir şeyim var, tamam mı?
Right now, I can't help but feel that you're tainted and filthy.
Şimdi senin ne kadar iğrenç... ve pislik biri olduğunu düşünmeden edemiyorum
Do you feel that, Witness?
Tanık bunu hissediyor musun?
Think about how much that hurts and think about how good you would feel if you gave a million dollars.
Bu ne kadar can acıtıyor bir düşünün ve bir milyon dolar verseydiniz nasıl keyiflenirdiniz bir de onu düşünün.
That made you feel really good for about 24 hours, and then you hated yourself for letting them know they ever got to you.
İlk 24 saat için bu kendini iyi hissettirdi ama sonra seni etkilemelerine izin verdiğin için kendinden nefret ettin.
Yeah, but that doesn't change how I feel about you.
Evet ama bu, sana olan hislerimi değiştirmiyor.
I thought that might make you feel better. Seriously?
- Bunu duymak daha iyi hissetmeni sağlar diye düşündüm.
I feel terrible, but I'm... you know... Our confessing, that's not gonna do any good.
Kendimi kötü hissediyorum ama itiraf etsek de bir şeye yaramayacak.
You can't stand that your life feel so small.
Hayatının sana bu denli küçük gelmesine katlanamıyorsun.
Okay, how does that feel to you?
Tamam, iyi misiniz?
Did you feel like that was a choice?
Sence bu kendi seçimin miydi?
To not feel the rush that bravery gives you, that high of being part of something bigger than you are.
Cesaretin birden verdiği o heyecanı yaşayamamanın, senden büyük bir şeyin parçası olmanın coşkusunu hissedememenin.
And if I have ever made you feel otherwise, then that is on me.
Ve eğer sana hiç aksini hissettirdiysem bu benim suçum.
Doesn't exactly make me feel great to have everyone know the reason that we're getting divorced is because you fornicated with a French douchebag 22 times.
Sen, puşt bir Fransızla... 22 kez zina yaptın diye boşanıyor... olduğumuzu herkesin bilmesi... pek işime gelmiyor açıkçası.
The idea is new and not fed through a machine so hard that you can't feel the fucking intestines of the artist and the music.
Bu yeni bir fikir. Ve bu şey aptal makinelerden beslenmiyor... şarkıcıların ve müziğin bokluklarını hissetmiyorsun.
But it don't feel that way because Kip is the one you want to look at.
Ama işler böyle yürümüyor sahnede görünmesi gerek kişi Kip.
The space has a classic feel that was really cool when you guys first started out, but now...
Burası çok klasik hissettiriyor. İşe ilk başladığınızda bu güzel bir şey ama artık...
I... I wasn't saying it so that you'd feel obligated.
Ben... zorla geliyormuş gibi hissetmeni istemem.
- if you feel that way?
- Madem böyle hissediyorsun ona istediğini niye veriyorsun?
That makes you feel insignificant.
İşte asıl bu kendini önemsiz hissettiriyor insana.
Miss Carter, do you not feel that the sudden and inexplicable appearance of this signal is... rather convenient?
Bayan Carter, sizce de sinyalin aniden ortaya çıkması biraz garip değil mi?
You're at the climax of the chorus and everyone needs to feel that passion.
Sanki bir koronun doruk noktasında olduğunu hisset ve herkese bunu hissettir.
I understand that you might feel uncomfortable.
Kendini rahatsız hissedersen anlayışla karşılarım.
I'm going to drive you somewhere far away Because if it is far away I will feel safe knowing that you are safe That's what matters to me
Ben çok uzaklara çekersiniz siz uzakta eğer sen güvende olduğunu bilerek güvenli hissedeceksiniz çünkü benim için önemli olan bu
You know, I feel like a lot of people here have stories like that.
Biliyor musun, sanırım buradaki çoğu insanın buna benzer hikayeleri vardır.
But for his life, we feel... that it would just be better if you didn't exist for a little while.
Ama hayatı için, bizce... Bir süre var olmaman daha iyi olur.
How does that make you feel?
Ne hissettiriyor bu sana?
I was angry and I felt like you were... embarrassed, even though that's not an emotion you claim to be able to feel.
Sana kızgındım ve hissetmediğini düşündüğün bir duygu olsa da, utandığını hissettim.
Uh, I guess that's how you're supposed to feel, like, by my calculations, but...
Sanırım böyle hissetmen gerekiyor, hesaplamalarıma göre ama...
When you feel overconfident, you forget that your enemy has strengths, too.
Kendine çok güvendiğin zaman, düşmanının da güçleri olduğunu unutmuşsun demektir.
How do you feel about that?
Buna ne diyorsun?
Now that I'm Worth 400 million dollars, and single... you still make me feel like a loseI!
400 milyon dolarım var ve yalnızım. Ama hâlâ zavallı gibi hissettiriyorsun.
How you feel about going to that plantation dance tonight?
Bu geceki çiftlik dansına gitmeye ne dersin?
If you have something special, you don't need to share it or hide it or feel sorry for the other losers that aren't as talented as you are.
Özel bir şeyiniz varsa, onu paylaşmak, saklamak ya da sizin kadar yetenekli olmayan diğer eziklere üzülmek zorunda değilsiniz.
I feel like you're saying that just to build a rapport with me.
Sanki, benimle dostluk kurmak istediğini söylüyormuşsun gibi hissediyorum.
I feel real sad that you were a Democrat.
Demokrat olmana çok üzülüyorum.
I wanna feel what that's like just once in my life, like I'm saying "fuck you" to gravity.
Hayatımda bir kere de olsa onu yaşamak istiyorum Yer çekimine "Siktir Git" demek gibi bir şey resmen.
Bet that makes you two feel a little bit better.
Eminim siz ikiniz daha iyi hissediyorsunuzdur.
If you want our endorsement and our money, we need to feel confident that she'll toe the party line. And right now, we don't.
Desteğimizi ve paramızı istiyorsanız parti görüşlerine uyacağından şüphe duymamalıyız ama şuan duyuyoruz.
Does that feel right to you?
Yapılanlar sana doğru geliyor mu?
I'm glad you asked me that because I feel like it's high time for all of organized sports to recognize the inevitable, and fling open the doors to unfettered competition.
Bunu sorduğunuz için teşekkürler çünkü bence bu, tüm organize sporlar için kaçınılmazı tanımak ve serbest mücadeleye kapıları açmak için en uygun zaman.
I understand how it must make you feel to have to ask for a favor like that.
Böylesine bir iyilik istemenin sana nasıl hissettirdiğini anlayabiliyorum.
Does that feel good to you?
Seni iyi hissettirdi mi?
If you really feel that way about her... why did you help us tonight?
Onun için böyle şeyler düşünüyorsan bu akşam bize neden yardım ettin peki?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]