You gonna get that traduction Turc
3,505 traduction parallèle
Aren't you gonna get that?
- Gidip bakmayacak mısın?
And how are you gonna get that?
- İtiraf etmesini nasıl sağlayacaksın?
It's a criminal act that's gonna get you the death penalty.
Bu, seni idama mahkum ettirecek bir suç.
That's six weeks you're never gonna get back.
Geri gelmeyecek altı haftan.
I'm gonna make sure that you and Sonia get together.
Sonia'yla birlikte olmanızı sağlayacağım.
So there's been a big rainstorm back east, and your grandma's flight isn't gonna be able to get in until tomorrow, so Carol here from social services is going to take you to a place that you can sleep tonight.
Doğuda sağanak yağmur varmış ve büyükannenin uçağı yarından önce kalkamayacakmış. O yüzden Sosyal Hizmetler görevlisi Carol seni bu gece kalabileceğin bir yere götürecek.
That's all you're gonna get.
Başka ikaz olmayacak.
You know, I'm not stupid enough to think that you're gonna give up selling your junk because I come in here, but I'm telling you, you hide it in the hydrants, it's gonna get flushed.
Buraya geldiğim için yaptığınız işi bırakacağınızı düşünmüyorum tabii ki. Buraya gelmemin sebebi size mal sakladığınız yangın musluklarının doldurulacağını söylemek.
Hey, we're gonna get you to the hospital, figure out exactly what it was that you took.
Seni hastaneye götürüp gerçekte neler olduğunu öğreneceğiz.
If I'm gonna get Nikita back, I'm gonna need you and that in one piece.
Eğer Nikita'yı geri alacaksam sana ve kutuya tek parça ihtiyacım var.
Don't you worry that you're gonna get held up, because when... when I...
Yakalanacağınızdan endişe etmiyor musunuz çünkü ne zaman ben...
♪ Ooh, I'm not a baby no more ♪ Are you gonna get that?
Telefona bakacak mısın?
We talked. Please understand that I want to get Catherine back just as bad as you do, but how do we know they're gonna let her go if we do what they ask?
Bende Catherine'i senin kadar geri almak istiyorum ama dediklerini yapsak bile onu bırakacaklarını nasıl bileceğiz?
All right, I'm gonna walk you back to a bed, where we can get that thumb set.
Seni yatağa götüreceğim orada parmağını düzelteceğiz.
You're gonna want to get that.
Emin ol bunu açmak istersin.
No, we're gonna call and make so many reservations that you guys can't get in. What?
Hayır.
I'm gonna make this right! I'm gonna get you that job!
Bu olayı düzeltip o işi sana aldıracağım.
Well, you're gonna get to test that theory,'cause here it is.
Teorini sınayabileceksin ; çünkü işte burada.
- Yes, sir. Now, it's iffy if she's ever gonna regain consciousness, but, by chance, if she does wake up and start talking, you need to get on that walkie and let me know.
Eğer olur da bilinci yerine gelirse şansımız yaver gider de uyanıp konuşmaya başlarsa hemen telsizle bana bildirmelisin.
You're one of the strongest people I know, and I don't know why you've been tested the way you have, but you always get through, and I'm gonna be there to make sure that you do,
Tanıdığım en güçlü insanlardan birisin. Neden böyle sınanıyorsun bilmiyorum ama sen hep üstesinden gelirsin. Ben de üstesinden geldiğin konusunda emin olmak için yanında olacağım.
Now, you're gonna get that confession, or you're going back to Walpole.
Şimdi, ya o itirafı koparacaksın, ya da Walpole'a döneceksin.
- Tom... You really think Monroe's gonna let you get away with that?
- Tom gerçekten Monroe'nun bunu yanına bırakacağını mı düşünüyorsun?
Can you tell me if we're ever gonna get another number, or has that virus destroyed your machine for good?
Bir daha yeni bir numara alabilecek miyiz yoksa, virüsün makineyi temelli mi yok ettiğini söyleyebilir misin?
For the record, it's you, not me, that's gonna get your people killed.
Aklınızda bulunsun, benim değil, sizin. Ölenler, sizin insanlarınız olacak.
You're gonna get out of that bed, gonna take a shower, and you're gonna go about your day.
O yataktan çıkıp duşunu alacaksın, sonra da bugünü sıradan bir günmüş gibi geçireceksin.
- So, um, you said you were gonna get an escort for that psych patient.
- O akıl hastasına eşlik edecek birilerini bulacağım demiştin.
Too bad after tonight you're never gonna get that chance.
Bu akşamdan sonra böyle bir şansın olmayacak ne yazık ki.
But that's all you're gonna get.
Tek alabileceğin bu.
So, I get why Phil would spend money that he didn't have. I mean, he thought he was gonna die. But what I don't understand is why you would go along with it.
Phil'in aslında olmayan bir parayı harcamasını anlıyorum da çünkü öleceğini sanıyordu ama anlayamadığım şey, sizin neden onu ayak uydurduğunuz.
You're gonna get to watch the results of that call on that screen.
Bu aramanın sonucunu ekrandan izleyeceksin.
I'm not gonna let you get out of it that easy.
Bundan bu kadar kolay kurtulmana izin vermeyeceğim.
That cancer of yours is gonna get you laid this summer.
O kanserin sayesinde bu yaz biriyle yatacaksın.
You're gonna get to do that dance.
O dansı yapma şansın olacak.
I'm gonna figure out a way to get you that license, and my car. Come on.
Hem ehliyetini ve hem benim arabamı almanın bir yolunu bulacağım.
I'm gonna talk to your mom, and tell her that she's gotta let you get your driver's license.
Annenle konuşup ehliyetini almana izin vermesi gerektiğini söyleyeceğim.
Now they've got it in their heads that me calling you is somehow gonna get them paid.
Şimdi de ödemeyi senden almak için seni aramama izin verdiler.
Uh, that you're gonna have a super fun night, and maybe you should get a manicure.
Çok eğlenceli bir gece geçireceğini ve belki de manikür yaptırman gerektiğini.
I'm not gonna regret all the years that I didn't get to spend with you. Okay.
Onca yıl, neden seninle daha fazla vakit geçirmedim diye üzülmeyeceğim.
So I'm gonna give you a chance that the rest of them won't get.
Şimdi sana bir şans vereceğim ki ötekilerinin olmayacak.
But, hey, I guess he's a nice guy, and, you know, that's the most important thing to him, but being nice isn't gonna get you the prize.
Ama sanırım o iyi bir adam ve bu onun için önemli bir şey ama iyi biri olmak size ödülü getirmez.
I-I can tell you that they're gonna get sick of that.
Sana onların bundan usanacağını söyleyebilirim.
What? You're gonna let him get away with that?
Onun yanında gelmesine izin mi vereceksin?
[Clears throat] So how are you gonna get back on that case?
Peki davaya nasıl döneceksin?
Yes, but you should warn him or her that he or she is gonna get their limbs torn off.
- Evet ama canına okuyacağımız konusunda onu uyarmalısın.
If you're gonna speak to me like that, you really should get me a chew toy.
Böyle konuşmaya devam edeceksen elime de bir stres topu vermelisin.
If you want to get out of going to school, You're gonna have to try harder than that.
Okulu kırmak istiyorsan daha iyi bir şeyler bulmalısın.
I didn't know then that I was only going to get so much time with her, you know? That she was gonna leave us so soon.
Onunla ne kadar zaman geçireceğimi bilmiyordum, bilirsin bizden bu kadar erken ayrılacağını.
They did some more tests. And... it turns out that that other kidney isn't gonna work out, so I get to give you my kidney after all.
Birkaç test daha yapmışlar ve anlaşılan diğer böbreği alamayacaklarmış.
Now, I'm willing to let bygones be bygones, but you're gonna have to get that thing out of my face.
Şimdi, ben geçmişi geride bırakma niyetindeyim, ama şu şeyi suratımdan çekmen lazım.
We have to get that out of your head, otherwise you're gonna die
Onu çıkarmamız gerekiyor aksi taktirde öleceksin.
You get frisky with that knife again, I'm gonna leave you to the Indians.
Bir daha bıçakla oynarsan, seni Kızılderililere terk ederim.
you gonna be okay 128
you gonna kill me 43
you gonna cry 16
you gonna tell me 17
you gonna eat that 22
you gonna 34
you gonna hit me 16
you gonna answer that 17
you gonna go 23
you gonna shoot me 51
you gonna kill me 43
you gonna cry 16
you gonna tell me 17
you gonna eat that 22
you gonna 34
you gonna hit me 16
you gonna answer that 17
you gonna go 23
you gonna shoot me 51
you gonna arrest me 20
you gonna be all right 67
get that out of my face 23
get that 143
get that thing out of here 19
get that out of here 17
get that away from me 22
you got this 563
you got it 4932
you got a pen 63
you gonna be all right 67
get that out of my face 23
get that 143
get that thing out of here 19
get that out of here 17
get that away from me 22
you got this 563
you got it 4932
you got a pen 63
you guys 4639
you got me 900
you got that right 241
you gotta be fucking kidding me 42
you got the wrong guy 127
you gotta be kidding me 471
you got a problem 205
you got anything 117
you got to be kidding me 439
you got a minute 371
you got me 900
you got that right 241
you gotta be fucking kidding me 42
you got the wrong guy 127
you gotta be kidding me 471
you got a problem 205
you got anything 117
you got to be kidding me 439
you got a minute 371
you gotta 165
you got something for me 35
you got 695
you got me all wrong 20
you gotta be kidding 116
you gotta help me 173
you got something 185
you got me here 19
you got him 382
you good 702
you got something for me 35
you got 695
you got me all wrong 20
you gotta be kidding 116
you gotta help me 173
you got something 185
you got me here 19
you got him 382
you good 702