English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ Y ] / You speak very well

You speak very well traduction Turc

63 traduction parallèle
You speak very well.
Güzel konuşuyorsunuz.
You speak very well, Captain.
İyi konuşuyorsunuz.
- You speak very well.
- Çok iyi konuşuyorsun.
You know, you speak very well. Although you avoid fricatives and sibilants.
Güzel konuşuyorsunuz, ama keskin ve tiz sesleri kullanmaya çekiniyorsunuz.
- You speak very well.
Çok iyi konuşuyorsun. Evet.
You speak very well.
- hoş geldiniz. - Japonca konuşabiliyorsun.
You speak very well.
Çok güzel konuşuyorsun.
But I understand you fine because you speak very well.
Ama sizi iyi anlayabiliyorum, çünkü çok iyi konuşuyorsunuz.
You speak very well.
Ama sen güzel konuşuyorsun.
You speak very well.
Çok iyi konuşuyorsun.
I can hear you very well if you speak in a normal tone of voice.
Sesini yükseltmene gerek yok, seni iyi duyuyorum.
Yeah, well, that's all Very well, but look, you've gotta speak a normal foreign language.
Ama normal bir yabancı dil konuşmalısın.
Come see me when you're able to speak calmly. Very well.
Pekala.
You speak English very well, Mrs Bertholt.
İngilizce'niz çok iyi, Bayan Bertholt.
She doesn't speak very well of you, Papa.
- Hayır efendim.
You speak English very well, General.
Çok iyi İngilizce konuşuyorsunuz general.
I'm requesting that you hire more personnel. - To reinforce the secretariat. - Very well, we will speak about that.
Sekreterliğe yardımcı olmaları için daha fazla eleman almanız gerekiyor
You speak Turkish very well.
Türkçeyi gayet iyi konuşuyorsunuz.
Well, it's perfectly all right with me, but I am a blunt man and I intend to speak very frankly to you.
Benim için sorun değil. Ama lafını esirgemeyen biriyim ve açık konuşmak niyetindeyim.
Well, they speak very well of you.
Seni çok övüyorlar.
You don't speak English very well.
ıngilizce'n pek iyi değil.
Very well, since you wish me to speak differently. Allow me, Madam, to take for a moment my father's place and forgive me if I tell you I never saw anybody more charming than you are that I can understand no happiness to equal that of pleasing you and that to be your husband is a glory a felicity, I should prefer to the destinies of the greatest princes.
Peki, demek ki başka bir şekilde konuşmamı istiyorsunuz, izin verirseniz sayın bayan, şimdi babamın yerine geçerek konuşayım ve hayatımda sizden daha güzelini görmediğimi itiraf edeyim.
On the other hand you can very well not speak, not speak at all.
Ayrıca hiç konuşmadan da hayatını sürdürebilirsin.
Well I'm sure you speak English very well too.
Eminim, senin de İngilizcen çok iyidir.
You speak my language very well.
Benim dilimi çok iyi konuşuyorsunuz.
Well, they always speak very highly of you.
Oysa onlar senden daima övgüyle bahsediyorlar.
- You speak Greek very well.
- Yunancayı çok iyi konuşuyorsun.
You speak the language of diplomacy very well, Captain.
Siyaset dilini çok iyi konuşuyorsunuz, Kaptan.
You speak Cantonese very well, but please, call me Jeff.
çok iyi Kanton konuşuyorsunuz, ama lütfen, bana Jeff deyin.
You speak the language very well.
Dili çok iyi konuşuyorsun.
You speak English very well.
- İngilizcen çok iyi.
You speak French very well.
Fransızcayı çok iyi konuşuyorsun.
For someone who says they hate English, you speak it very well.
İngilziceden nefret etmelerine rağmen, sen çok iyi konuşuyorsun.
They do not talk about very important things. No, they speak well... like us, this and that. Like you.
Çok önemli meselelerden falan değil, böyle aynı bizim gibi şundan bundan konuşuyorlar.
You do speak very well!
Çok güzel konuştunuz!
Spasibo. Oh, you speak Russian very well.
Çok iyi Rusça konuşuyorsun.
You speak them very well.
Çok güzel konuşuyorsunuz.
Well, I think I speak for all of us when I say thank you very much.
- Sanırım çok teşekkürler derken hepimiz adına konuşuyorum.
The motherfuckers speak Romanian very well. See that they don't trick you. Don't shoot them.
Göt herifler çok iyi Rumence konuşuyor.
- Jose, you speak English very well.
- Jose, İngilizcen baya iyi.
He can't hear very well, you have to speak up.
Çok iyi duyamaz, daha yüksek sesle konuşmalısın.
You speak English very well.
Çok iyi İngilizce konuşuyorsun.
You speak Cantonese very well now.
Kanton lehçesini iyice kaptın.
Very bold men. You know, I actually speak Japanese very well.
Bak benim Japoncam da çok iyi haa.
That you speak Spanish very well.
senin çok güzel İspanyolca konuştuğunu.
Yes, well. I've heard Orson speak very fondly of his prison friends, especially you.
Evet, şey Orson, içerdeki arkadaşlarından ve özellikle senden çok bahsederdi.
They speak very well of you in Skagway.
Skagway de çok iyi konuşuyorlar.
Doc can hear you, he just can't speak, or move very well. Parkinson's.
Parkinson yüzünden doktor konuşamıyor, çok fazla hareket edemiyor ama sizi duyabiliyor.
Well, let's not speak too soon, thank you very much.
Çok erken konuşmayalım, çok teşekkürler.
You speak German very well.
Çok güzel Almanca konuşuyorsunuz.
- You speak French very well.
- Fransızcayı güzel konuşuyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]