Your car traduction Turc
13,990 traduction parallèle
You're a foot away from livin'in your car. You turned down 300 million dollars?
Evsiz kalmak üzeresin 300 Milyon Doları mı reddettin?
Enough to cut your car in half.
Aracınızı yarı yarıya kesmeye yetecek kadar.
You cannot have 1,395 pounds of pressure per square inch, enough to cut your car in half, and not have any fluid being forced up and outta that pipe by that pressure.
1,395 liraya sahip olamazsın Inç inç başına basıncın, Arabanı yarı yarıya kesmek için yeterince, Ve herhangi bir sıvının zorlanmasına izin verilmiyor Ve bu basınçla o borudan dışarı çıkın.
No, God, no. Look, I love your car, okay.
Bak, arabana bayıldım.
I can see your car out here.
Arabanı görebiliyorum.
I... - No, we need to use your car.
- Hayır, arabanı kullanmamız gerek.
Where's your car?
Araban nerede?
If you've been in your car this whole time let me tell you, you have some shit ahead of you.
Arabanıza bu kadar uzun süre kaldıysanız, size söyleyeyim, Önünüzde bir bok var
- So is your car.
- Teşekkür ederim.
I heard your car was bombed.
Arabanın bombalandığını duydum.
I didn't hear your car.
Arabanın sesini duymadım.
We'll leave your car just out of town.
Arabanı kasabının biraz dışında bırakacağız.
Well, "I do not know" is under your car.
Bilmediğin şey arabanın altında ama.
Why's your car smell like burnt toast?
Araban neden kızarmış tost gibi kokuyor?
I took this from your car.
Bunu arabandan aldım.
Point is, I did not know that it was your car, and I certainly did not know about your daughter's wedding!
Ama demek istediğimiz, sizin arabanız olduğunu bilmiyordum. Kızınızın düğünü olduğunu hiç bilmiyordum.
And my evidence puts him in your car!
Elimdeki kanıtlara göre sizin arabanızdaymış!
It's the title to your car.
Araban için peşinat.
You'll find it in the glove compartment of your car.
Arabanızın torpidosunda bir zarfın içinde.
I need your car keys.
Araba anahtarlarını verin.
Ah, we picked up your car. Have it humming by morning. Mr. Stickney, here, is a riverman.
arabanızı almıştık sabaha canlandırmış oluruz bay Stickney, nehir insanı niagarayı kendi ayakkabılarını bilen birinden bile daha fazla biliyor
Yeah, the 20th century. Your car.
evet, 20.yüzyılda araban
How is a monster living in the hood of your car supposed to sound?
Arabanın kaputunda yaşayan bir canavarın nasıl bir ses çıkarması lazım?
Are you in fear losing your car?
Arabanızı kaybetme korkusu yaşar mısınız?
I'll make damn sure they find your car with a burned body in it.
Arabanı içinde gömülmüş bir cesetle bulacaklarını garanti ederim.
For fuck's sake, you gonna do that, you can do it in the trunk of your car.
Yahu bari yapacaksın arabandaki kovaya yapsana.
I don't want your money or your car.
Paranızı da arabanızı da istemiyorum.
- Get in your car go to the house, get rid of it.
Arabana bin eve git, cesetten kurtul.
Is this your car out front?
Öndeki araç sizin mi?
- Where's your car?
- Araban nerede?
Why do you live in your car?
Neden arabanda yaşıyorsun?
Don't forget, if you last two minutes with these hungry crawfish you'll win this new hybrid car a Caribbean vacation for you and your entire family and $ 10,000 in cash!
Unutma sakın, bu aç istakozlarla iki dakika geçirirsen bu yeni hibrid arabayı kazanacaksın ve senin ve ailenin tamamı için bir Karayipler tatili ayrıca nakit olarak 10,000 dolar!
It means we just had a great dinner, maybe met your friends for some drinks and now you're about to blow me in my car.
Yani harika bir akşam yemeği yedik dostlarımızla içki içtik ve şimdi de arabamda bana sakso çekeceksin.
I don't mean to tell you your job... but I think taking a car would be faster.
Sana işini öğretmek gibi olmasın ama arabayla gitsek daha hızlı olurdu sanki.
You blow all your mother's money like some kind of a halfwit and then you come in here with a fucking bomb?
Annenin bütün parasını salak gibi çar çur edip sonra da bombayla oraya mı gidiyorsun?
You stole your stepdad's car and crashed it into the Caesars Palace fountain.
Üvey babanın arabasını kaçırıp Ceasers Palace çeşmesine çarpmışsın.
Honey, your father wants to know if you were anywhere near his car.
Tatlım, baban arabasına dokunup dokunmadığını soruyor.
Then you should have thought about that before you stole your father's car.
Babanın arabasını çalmadan önce düşünecektin bunu.
Okay, boys, your duffels, and your footballs, are in the car already.
Tamam, çocuklar, süveterleriniz ve futbol toplarınız zaten arabadayız.
Get your Bengay-using ass out the car!
Merhemli götünü arabadan uzaklaştır.
They were registered to a used car lot over in your jurisdiction.
Arabaların çoğu senin yetki sınırlarında kayıtlı.
Get your ass in this car right now.
Şu kıçını arabaya sok hemen!
If you were this rich guy, you would hire someone to wire the car of the man screwing your wife, yes?
Sen o zengin adam olsan karınla yatan herifin arabasına bomba koyması için birini tutardın, değil mi?
What color's your car?
Araban ne renk?
Listen, just borrow your brother's car.
Bana bak, ağabeyinin arabasını al.
Put your hands on the car.
Ellerini arabanın üstüne koy.
Next time you wanna leave town after betraying your country, how's about you steal a car to take you to your getaway vehicle?
Bir dahaki sefere ülkene ihanet ettikten sonra şehri terk etmek istediğinde kaçış arabanı ayarlamak için gidip bir tane çalmaya ne dersin?
Have you ever parked a car in your life?
- Hiç araba park ettin mi sen?
- Is this your car, Fahim?
- Evet.
Now take your hands off the wheel and get out of the car.
Şimdi ellerini direksiyondan çek ve arabadan in.
Well.. and you need to drive the car and mind your business.
Sen de arabayı sürüp kendi işine bak.