English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ Y ] / Your daddy

Your daddy traduction Turc

4,617 traduction parallèle
YOU KNOW, LIKE, "WHO'S YOUR DADDY?"
Hani "Kimmiş bakalım baban?" gibisinden.
You chose your daddy over her.
Onun yerine babanı tercih ettin.
"Guess who's your daddy...!"
Babanın kim olduğunu tahmin et.
"You know who's your Daddy!"
Babanın kim olduğunu biliyorsun.
You know, you were born in Vietnam, and I grew up in a city, and even though he never talks about it, your daddy grew up on a farm. Yeah.
Sen Vietnam'da doğdun ben şehirde büyüdüm ve hiç bahsetmese de baban da bir çiftlikte büyüdü.
Do you have your daddy's eyes?
Babanın gözlerini mi almışsın?
I think you do have your daddy's eyes.
Evet, sanırım babanın gözlerini almışsın.
How about you take that gun off your daddy?
Babanın silahını alır mısın?
I work with your daddy.
Babanla birlikte çalışıyorum.
Your daddy wanted to put you down.
Baban seni ortadan kaldırmak istemiş.
It's time for you to meet your daddy!
Babanla tanışma zamanın geldi.
- Your daddy.
Baban demek.
And then I got on the internet and did a search and found out that your daddy is alive and well and living in Northbrook, Illinois.
Sonra internete girdim ve araştırıp babanın hayatta ve sağlıklı olduğunu ve Northbrook Illinois'de yaşadığını buldum.
[FR] First "Your Daddy", and then just "Daddy".
İlki "Senin baban", ikincisi "Baban".
But I raised your daddy.
Ama babanı ben büyüttüm.
I was gonna make your daddy's favorite.
Babanın en sevdiği yemeği yapacağım.
And your daddy said I could visit and he gave me a key.
Gelmemi söyledi ve bana bir anahtar verdi.
I haven't talked to your daddy in a long time.
Babanla uzun zamandır konuşmadım.
Your daddy Mr. Donald Draper or not?
Baban Bay Donald Draper mı değil mi?
Now, Sally don't remember, but I gave your daddy a watch, gold watch.
Sally hatırlamıyor ama, babana bir saat vermiştim. Altın bir saat.
Is your daddy in?
Baban içeride mi?
You and your daddy and I?
Sen, baban ve ben?
Because your daddy loves me, and I love him, and we both love you, very, very, very much.
Çünkü baban beni seviyor ben de babanı seviyorum ve ikimiz de seni çok ama çok seviyoruz.
I bet your daddy has lots of medals.
Eminim babanda bir sürü madalya da vardır.
Do you want to call your daddy?
Babanı aramak ister misin?
♪ That makes your daddy want to rock ♪
Aslanı kükreten de bu zaten
Your daddy asked me to protect you like you're my own and I will.
Babanız size kendi çocuğummuş gibi bakmamı istedi ve ben de bakacağım.
I don't care that your daddy's on the armed services committee.
Babacığın askeri hizmetler komitesinde olsa da umurumda değil.
Not as long as your daddy's here.
Babacığın buradayken olmaz tabii.
I was a prisoner of war in Vietnam and your daddy's a veteran.
Vietnam savaşında esir düşmüş adamım ve baban da eski bir asker.
Your daddy hit her with a car and he's trying to hide the money in case he gets sued.
Baban arabayla çarptı ve dava açılır diye parasını saklamak istedi.
Do you want me to go bail your daddy out of jail?
Babanın kefaletini ödeyip hapisten çıkarmamı ister misin?
You probably shouldn't judge him, as much as you want him to judge your daddy.
Muhtemelen onu yargıladığın kadar babanı da yargılamalısın.
Do as your daddy says!
Babanın söylediğini yap!
How much does your daddy love you? Eh?
Baban seni ne kadar seviyor biliyor musun?
How much does your daddy love you?
Seni ne kadar sevdiğimi biliyor musun?
Last time I saw you, royal street was burning, and you all were fleeing the city from your daddy.
En son seni gördüğümde sizin taraflar yakıp yıkılıyordu ve siz de babanızdan kaçıyordunuz.
Iben, if you're annoyed, then turn it on your daddy.
Iben, sinir oluyorsan o halde babana düşman ol.
Do you want your daddy now?
Babana gitmek ister misin?
I was hoping you were already on your way, daddy.
Yola çıkmışsındır diye umuyordum babacık.
- Daddy, what happened to your face?
- Baba yüzüne ne oldu?
You get to act like a total snot-rag,'cause mommy and daddy have a safety net of cash to catch your fall!
Umursamaz davranıyorsun çünkü her durumda ailenin sana ayırdığı nakit paran var.
Daddy, your foot!
Baba, ayağın!
It'll be a nice lesson for your "sugar daddy" too.
Senin sevgilin de biraz korkmuş olacak.
Your mommy and daddy were in a very bad accident.
Annen ve baban çok kötü bir kaza geçirdi.
'Cause I'm your new daddy, the Fat in the...
Çünkü cici babanız benim, Şapkalı Do...
Look, it's Daddy on your phone.
- Bak, telefonda babamın resmi var.
That's no way to treat your Honey Daddy!
Babacığına böyle davranma!
- You've never had to be charming'cause mommy and daddy have a safety net of cash to catch your fall.
Hiç birini etkilemen gerekmedi ki. Anne babanın sana verdiği bir ton para var.
Your boyfriend is a rat just like his daddy.
Sevgilin de babası gibi sıçan.
I'd get your affairs in order. Daddy.
Yerin de olsam son zamanlarımı iyi değerlendirirdim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]