Your right traduction Turc
39,137 traduction parallèle
If you are visiting an inmate in the maximum security wing, form a single-file line to your right.
Bir tutuklu ziyaret ediyorsanız Maksimum güvenlik kanadında, Sağınızda tek bir dosya satırı oluşturun.
Exhale, twist, look over your right shoulder.
Nefes alın, sağ el aşağı, sol kol yukarı. Nefes verin, sağ omzunuzun üzerinden bakın.
There's a vehicle approaching on your right.
Sağından gelen bir araç var.
It's on your right.
Yaklaştık. Sağa dön.
I got your reason right here. What is it?
Sebebi de burada.
You do know that the right side of your mustache is just a little lower than the left?
Bıyığınızın sağ tarafının sol taraftan birazcık aşağıda olduğunu biliyorsunuz değil mi?
I want you to know, I think your husband had no right to bring you along.
Bilmenizi istiyorum ki kocanızın sizi getirmeye hiç hakkı yoktu bence.
Bill : That yankee's your bird, right?
O Yanki senin kuşun, değil mi?
Look, you have your money, right?
Bak. Paranı aldın, değil mi?
- right in your waiting mitt.
- güzel bir pas attım.
And your eggs will be right up, sir.
Ve sizinde yumurtalarınız hemen geliyor, bayım.
Your eggs are coming right up.
Yumurtalarınız hemen geliyor.
With the latest on your traffic right now.
Trafikteki son gelişmeler.
Get your legs back up in that hole, Frankie, right now!
Ayağını o delikten çıkar Frankie, hemen!
Don't worry, your friend's gonna be all right.
Merak etme, arkadaşın iyi olacak.
All right, buddy, we're gonna have to, uh, flash-freeze your johnson.
Pekâlâ, ahbap, johnson'u çabucak dondurmamız gerekecek.
- Scotch is your drink, right?
- Scotch senin içeceğin, değil mi?
You're still calling this your jurisdiction, right?
Hâlâ bunu mahkeme yetkiniz olarak söylüyorsunuz değil mi?
Right now I gotta deal with your new publicity nightmare.
Şu an yeni tanıtım kabusuyla uğraşmak zorundayım.
All right, watch your step.
Pekala, adıma dikkat edin.
- So we're going over to your house, right?
- Senin evine gidiyoruz değil mi?
All right, your loss.
Tamam, sen kaybedersin.
Ken, I wanna be respectful of your time, so I'm gonna get right to it.
Ken, senin zamanına saygılı olmak istiyorum Bu yüzden ben de ona hak vereceğim.
I want you to see your son's corpse hanging from the rafter directly over your table right on front of you, Bernie, so at every meal, you see your son Mark...
Oğlunun cesedini görmeni istiyorum Direkten direk masanın üzerine asılı Hemen önünde, Bernie.
Baby, between India and China and this new deal with Howard I need... I need all your attention on me right now.
Bebeğim Hindistan ve Çin'le iş yaparken şimdi de Howard'la anlaşma bütün ilgini, alakanı bana yöneltmeni istiyorum.
Exhale, step the right foot in between your hands.
Nefes ver, sağ ayağınızı ellerinizin arasına koyun.
They lay you down in a sauna and then a big fat hairy Russian guy comes in with an oil-dipped oak-leaf brush and just beats the stress right out of your back and shoulders.
Saunaya uzanıyorsun sonra kıllı bir Rus tellak elinde yağlanmış meşe yaprağından yapılma bir keseyle geliyor iyice masaj yapıp kol ve omuzlarındaki tüm gerginliği söküp alıyor.
- My stick? - I got your stick right here. - Don't move, don't move.
Tamam, kımıldama, hareket etme.
All right, baby, enjoy your dad.
Pekâlâ, bebeğim, babanla iyi eğlenceler.
I'll get your stuff and I'll bring it right to you.
Tamam. Malını hemen sana getireceğim.
- Get in your car and leave right now.
- Yüzüne ne oldu? - Arabana bin ve buradan git.
Right, right. Well, listen, thanks for your time.
Tamam, vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederim.
[Coach K] All right, on your feet there, homo sapiens.
Ayağa kalkın, Homo Sapiensler.
All right, warm down at your own pace, okay?
Pekâlâ. Kendi temponda çalış, tamam mı?
You're probably the same way with your running, right?
Sana da koşarken öyle oluyordur, değil mi?
You can place your stuff right here if you want.
İstersen elindekileri buraya koyabilirsin.
- Hey, you brought your laptop, right?
- Bilgisayarını getirdin değil mi?
All right. This is your stop.
Pekala, ineceğiniz yere geldik!
While you guys are going to that school, you pretty much have your life planned out, right?
Sizin okula gidenler genelde hayatlarını çoktan planlamış oluyorlar, yanılıyor muyum?
I got your address right here.
Adresin burada.
Don't let your feelings for John stop you from doing what's right.
John'a olan öfkeniz sizi doğru şeyi yapmaktan alıkoymasın.
All right, watch your step.
Adımına dikkat et.
Okay, so just to be clear, you're perfectly happy for me to kill us, your friends, your family, and millions of innocent people, have I got that right?
Tamam, açıkça belli olmak için benim için çok mutlusun Bizi öldürmek için, arkadaşlarınıza, Ailen ve Milyonlarca masum insan, Buna hakkı var mı?
All right. I'll be sure to pass your complaint on to management.
Şikayetini yönetime iletirim.
Oh, I think you should take the tampon out of your ass. All right?
Kıçındaki tamponu çıkar.
But your dad, right?
Ordudaydı.
All right, look. Hide this up your asshole, I will split it with you.
Al şunu kıçına sok, sonra aramızda kırışırız.
All right, guys, your job is real simple.
Çocuklar, işiniz gayet basit.
I mean, that's, like, your job, right?
Yani, işin bu değil mi?
And that's when your whole wrath thing comes in, right?
İşte o zaman tüm gazabını salarsın değil mi?
They come right up to your cage.
Onlar direk kafesinin yanına gelirler.
right 138679
right now 7642
rights 33
righteous 110
righty 73
righteousness 17
righto 145
right back at you 108
right here 3759
right on 537
right now 7642
rights 33
righteous 110
righty 73
righteousness 17
righto 145
right back at you 108
right here 3759
right on 537
right there 2847
right behind you 176
right on time 239
right foot 41
right back at ya 34
right as rain 57
right in the middle 29
right on schedule 82
right or wrong 91
right away 1349
right behind you 176
right on time 239
right foot 41
right back at ya 34
right as rain 57
right in the middle 29
right on schedule 82
right or wrong 91
right away 1349