Your team traduction Turc
4,687 traduction parallèle
You know I've got the highest respect for you and your team.
Sana ve ekibine büyük saygı duyduğumu biliyorsun.
Uh, you and your team gonna be ready?
Ekibin ne zaman hazır olur?
Then inform your team, Agent DiNozzo.
O halde, ekibini bilgilendir, Ajan DiNozzo.
Your team is all shot.
Sizin takım anca yaralı.
Where's the rest of your team?
Ekibinizin geri kalani nerede?
I will always be on your team.
Ben hep senin takımında olacağım.
You expect me to believe that POTUS just authorized a search for that camp by you and your team?
Başkan'ın seni ve ekibini kampı aramak için görevlendirdiğine inanmamı mı bekliyorsun?
We've invited him with a stream of unsecured radio chatter pinpointing the town and your team's presence there.
Güvensiz radyo kanalından kasabanın tam adresini ve takımınızın burda olduğu bilgisini geçirerek nişancıyı davet etmiş olduk.
Or you could acknowledge the skill you need for your team.
Ya da ekibin ihtiyacı olan yetenek olduğumu... kabul edebilirsin.
On your team?
Ekibine mi?
What do you call your team?
Sizin ekibin adı ne?
All due respect to Wisner and the glorified bus driver there, but your team is dead and you got no ship.
Wisner ve Condor pilotuna saygım sonsuz olmasına rağmen takımın bitik ve artık bir aracın yok.
Mike, just keep your team back, all right?
Mike, ekibini geride tut, tamam mı?
I may not be on your team... Hell, I may even hate your damn guts.
Senin takımında olmayabilirim hatta senden ölümüne nefret ediyor da olabilirim.
It's not my fault you and your team moved too slow.
Takımının yavaş olması benim suçum değil.
Are you telling that you and your team and Shaq - - you guys are all we've got?
Senin, takımının ve Shaq'ın sahip olduğumuz tek kişiler olduğunuzu mu söylüyorsun?
I need your help, and I think you and your team need a home.
Senin yardımına ihtiyacım var ve bence senin ve takımının da bir yuvaya ihtiyacı var.
Jesus Christ, you shot yourself with it and you shot your team.
Yüce İsa, kendini bununla vurdun ve takımını da vurdun.
Because statistically speaking, someone on your team has gotta be on my team.
Çünkü istatiksel olarak senin takımında olan benim takımımda olmalı.
I also remind you, your team captain, McCall, will be there.
Ama unutmayın kaptanınız McCall da orada olacak.
No. That's not why she pulled your team.
Takımını bu yüzden çekmedi.
You were responsible for the safety of your team, period!
Ekibinizin güvenliğinden sorumlu oldunuz!
Why don't you check in with your team?
Neden ekiple görüşmüyorsun?
All due respect to Wisner and the glorified bus driver there, but your team is dead and you got no ship.
Wisner ve Condor pilotuna saygım sonsuz olmasına rağmen takımın bir hiç ve artık araç falan yok.
We hit a wall. Agent Gallo said that you and your team were brilliant.
Ajan Gallo sizin çok zeki olduğunuzu ve bunu kimin gönderdiğini bulabileceğini söyledi.
I will find out for you, sir, if you let me on your team.
Beni ekibinize alırsanız, bu işi çözeceğim efendim.
- And your team?
- Peki ya ekibin?
You couldn't risk me, or anybody else, jeopardizing your team, your precious cyclone.
Değerli ekibin tehlikeye girmesin diye benim ya da başkası için risk almazsın.
Congratulate your team, Dinesh.
Takımını tebrik et, Dinesh.
You led the team from here without your armor.
Ekibi buradan zırhın olmadan yönettin.
So, uh, I'm going over your notes, and at the end of your interview with the medic on Lieutenant Waters'team...
Notlarını inceliyordum ve Üsteğmen Waters'ın timindeki doktorla olan sorgunun sonunda...
Like your family doctor, your therapist, your personal trainer, your nutritionist, your physiotherapist, your chiropractor, your entire health and well-being team.
Aile doktorunuz, terapistiniz kişisel antrenörünüz beslenme uzmanınız, fizyoterapistiniz masörünüz, sağlığınızı korumanız için gerekli herkes.
If we call your name, hit the showers and report to the team doctor for a physical.
Eğer adınızı okursam duşa gidin ve fiziksel muayene için takım doktoruyla görüşün.
I heard the Team Leader reminded you to change your slippers.
Amirin sana terliklerini değiştirmeni hatırlatmıştı.
She's the only person on your team he trusts.
Coulson, Hartley'i tanıyor.
Like according to your Uncle's hoodie here, he was on my track team at Buchanan high.
Amcanın kıyafetine bakarsak, Buchanan lisesinde giydiğim eşofmanı giyiyor.
I forgot your son plays on my daughter's football team.
Ben oğlun kızımın futbol takımı çalış unuttum.
I thought you guys were some innovative team that was capable of working outside the box, so what is with your whining?
Sizin yaratici bir takim oldugunuzu saniyordum kendine has yöntemleri olan peki bu mizmizlanma ne oluyor?
I know you're a member of the Green Jackets Team back in the UK, but sniping isn't just about shooting straight, you also have to shoot first, so get back on your rifle.
İngilterede Yeşil Ceketliler takımının bir parçası olduğunu biliyorum ama keskin nişancılık sadece iyi ateş etmek değildir aynı zamanda ilk ateş eden olmalısın. Bu yüzden tüfeğinin başına dön.
While Major Shope and your I.N.L. team are busy fucking them up, my boys and girls will be on the green-side providing long-range support.
Binbaşı Shope ve INL takımınız onları becerirken bizler güvenli bölgeden uzun menzilli desteği sağlıyor olacağız.
No one ordered you to fire on your own team.
Kimse sana kendi takımına ateş etmeni emretmemiş.
You'll need your top team on this.
Bu işle en iyi ekibiniz ilgilenmeli.
Then we saw your pictures in the sports pages with your bending team, and Bolin, we love those Nuktuk movers.
Sonrasında spor sayfalarında bükme takımınızla birlikte fotoğraflarınızı gördüğümde, ve Bolin o Nuktuk filmlerine bayılıyoruz.
There are substantial Espheni forces between my team and your camp.
Kampınız ve takımım arasında azımsanmayacak Espheni güçleri var.
You got your grades up just like Coach told you to, right? Yeah, but he never told me I was back on the team.
Evet ama bana takıma geri döndüğümü söylemedi.
Your guidance seems made the team self-sufficient, Sir.
Rehberliğiniz takımı kendi kendine yeter hâle getirmişe benziyor efendim.
I just found out we won't have a team for your trafficking arrest.
Senin tacir tutuklaman için bir ekibimiz olmadığını öğrendim. - Ne?
I am not on your son's team.
Oğlunuzun ekibinde değilim.
There is no team here, so you must sort out your problems yourself.
Ortada takım da yok yani kendi sorununa kendin hallet.
Of course everything, including the existence of this team... and all of your activities must remain a secret.
Ekip içinde dahil olan her şey ve sizin davranışlarınızın hepsi tabii ki sır olarak kalmalı.
However, in order for your daughter to get on the wait list for a heart, her case first needs to be reviewed by the transplant team.
Yine de, kızınızın kalp nakil bekleme listesine alınabilmesi için dosyasının öncelikle nakil ekibi tarafından gözden geçirilmesi gerekiyor.
team 721
teams 30
team leader 68
team captain 16
team effort 18
team one 35
team two 31
teamwork 87
your phone 169
your honor 7894
teams 30
team leader 68
team captain 16
team effort 18
team one 35
team two 31
teamwork 87
your phone 169
your honor 7894
your hat 64
your own 34
your full name 16
your teacher 17
your best friend 68
your ex 322
your tea 43
your mum 57
your name 485
your sister 409
your own 34
your full name 16
your teacher 17
your best friend 68
your ex 322
your tea 43
your mum 57
your name 485
your sister 409
your majesty 3240
your mother 885
your mom 327
your old man 28
your dad 423
your point being 45
your mother is dead 28
your highness 1544
your mind 60
your brother 593
your mother 885
your mom 327
your old man 28
your dad 423
your point being 45
your mother is dead 28
your highness 1544
your mind 60
your brother 593
your heart 112
your face 246
your call 269
your father called 16
your friend 527
your voice 78
your lunch 18
your wedding 23
your hand 189
your face 246
your call 269
your father called 16
your friend 527
your voice 78
your lunch 18
your wedding 23
your hand 189