English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ Y ] / Your wife

Your wife traduction Turc

26,879 traduction parallèle
Your wife sends you all her belongings for safekeeping.
Karın tüm eşyalarını gönderecek. Saklanması için.
Is your next grand reveal letting your wife into the specifics or do you intend to hold your peace forever?
Tanrı'nın anlatmasını mı bekleyeyim yoksa sonsuza kadar susacak mısın?
When Dennis Johnson entered your home, was there anyone there besides you or your wife?
Dennis Johnson evinize geldiğinde evinizde siz ve karınızdan başka kimse var mıydı?
♪ Be my husband ♪ ♪ And I'll be your wife ♪ ♪ Be my husband ♪
â ™ ª Be my husband â ™ ª â ™ ª And I'll be your wife â ™ ª â ™ ª Be my husband â ™ ª
I spoke with your wife, Ray.
- Eşinle konuştum Ray.
You should listen to your wife, Bunch.
Karını dinlemelisin Bunch.
She's your wife, Stu.
O senin karın Stu.
Don't let this happen to your wife.
Karının başına da bunun gelmesine izin verme.
You ever get a call telling you your wife's been locked up?
Karının bir yere kapatıldığını bildiren bir telefon aldın mı hiç?
I've gotten all sorts of calls about your wife.
Senin karın hakkında türlü türlü telefonlar aldım.
Get your wife and kids safe.
Eşin ve çocuklarını güvenceye al.
Your-your wife, who you are presently cheating on, she controls the medication that determines whether you live or die?
Yaşayıp yaşamayacağınızı belirleyen ilaçlarınızı karınız mı takip ediyor?
Okay, whatever your wife gave you wasn't your heart pills, all right?
Tamam, karınız size verdiği haplar kalp ilacı değilmiş.
Where's your wife?
Eşin nerede?
Your-your wife, is-is-is she...?
Peki ya eşin?
Your wife?
Karın?
With your wife... you only managed two.
Sen karınla sadece iki sene geçinebildin.
Your wife is investigating the murder of my sister?
Kardeşimin soruşturmasını karın mı yapıyor?
And you didn't want to talk about it in front of your wife.
Ayrıca karının yanında konuşmak istemedin.
Or I could just go talk to your wife.
Ya da direk karınla konuşabilirim.
Why don't you tell your wife the truth and admit you were wrong?
Karına gerçeği söyleyip hata ettiğini itiraf etsene.
Excuse me, sir. This woman says she's your wife.
Affedersiniz bayım, bu hanım karınız olduğunu söylüyor.
She really is your wife?
- Karın mı gerçekten?
Mr. Williams... it's clear to me why your wife loves this place.
Bay Williams... Karınızın burayı neden sevdiği çok açık.
"Your wife killed herself."
"Karınız kendini öldürmüş."
Party your wife attended the night she died.
Karının öldüğü gece katıldığı parti.
You think I killed your wife, because I did a couple of frat buddies some favors?
Karını öldürdüğümü birkaç parti arkadaşına iyilik yaptığım için mü düşünüyorsun?
And I'm sorry to say this, but it sounds like your wife had some issues.
Bunu söylediğim için üzgünüm ama karının problemleri olduğu gibi geliyor kulağa.
Was your wife unfaithful?
Eşin sadık değil miydi?
Forget about your wife, you're doing this right now!
Boş ver şimdi karını. Hemen onunla ilgileneceksin!
You, Kerry, your wife, all of us.
Sen, Kerry, karın, hepimiz.
Rebecca? She was your wife, right?
Rebecca sizin eşiniz, değil mi?
Isn't this what you've always wanted, your wife away at her country home and me here in your chambers?
Eşin senden uzakta memleketindeki evinde ve benim burada odanda olmam hep istediğin şey bu değil mi?
And what about your wife?
Senin eşinde?
Your wife will listen to you.
Karın seni dinler.
Did you or your wife have any contact with Gabriel after that?
Ondan sonra sen veya eşin, Gabriel'le görüştünüz mü?
You're a material witness in your wife's shooting and a target.
Eşinin vurulmasında hem tanık hem hedefsin.
Your naughty wife stole ten ducats from me last night.
Senin yaramaz karın dün gece benden on altın çaldı.
That was your duty as my wife!
O senin, eşin olarak vazifen!
How magnanimous of you to show such kindness to the wife of your fiercest enemy.
Merhametsiz düşmanının karısına bu kadar iyilik göstererek ne kadar bağışlayıcısın.
Oh. Hey, where's your wife?
Karın nerede?
Your man is home, standing in front of his beautiful wife, offering you these flowers and these-these chocolates as a token of my love.
Kocan evde. Güzeller güzeli karımın karşısında duruyorum. Aşkımın sembolü olarak bu çiçekleri ve çikolatayı sunuyorum.
When you found out he had a stroke, you panicked because you were worried that his new wife was gonna steal your gold.
Babanın kriz geçirdiğini öğrenince panikledin çünkü yeni karısının altınları çalacağını düşündün.
You've got a bottle of Domaine Chandon Etoile Rosé on ice, and this beautiful wife of yours in your arms.
Buza bir şişe şarap yatırmışsınız ve kollarınızda güzeller güzeli karınız.
Me, in pretending to be someone else, and your lover's wife.
Başka biri gidi davranarak beni ve sevgilinizin karısını.
We talking about your ex-wife?
Eski karından mı bahsediyoruz?
Helping your wife.
Karına yardım ediyorum.
My wife does not need your help.
Karımın yardımına ihtiyacı yok.
Rumors persist that Robert Dudley was your lover, that he murdered his wife to be with you.
Robert Dudley'in aşığın olduğu dedikodular seninle beraber olmak için karısını öldürdüğü yönünde.
That's when you rekindled your affair with the baker's wife, so you could get her key.
İşte o zaman fırıncının eşiyle olan eski ilişkini tekrar alevlendirdin böylece anahtarını alabilirdin.
Oh? You're now with your second wife?
Şu an ikinci eşinle mi yaşıyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]