Изменить мир traduction Turc

Кейн помог изменить мир. Но теперь мир Кейна ушел в историю, и жизнь самого магната стала достоянием истории.

Kane dünyanın değişmesine yardım etti Ama Kane'in dünyası şimdi tarih oldu Büyük gazetecinin kendisi tarihe geçti ancak tarihi yazabilme gücünü erken kaybetti.

Сэм, вы не можете изменить мир.

kim herhangi birine zarar vermek ister. Oh, Sam, dünyayı değiştiremezsin.

Люцифер всегда хотел изменить мир, созданный всевышним.

Lucifer, herhazam Tanrı'nın doğal düzenini değiştirmeyi istedi.

Первое - это слова, которые могли изменить мир.

Birisi dünyayı değiştirebilecek kelimelerdi.

Он фантазирует как изменить мир.

O, sürekli dünyayı değiştireceğine dair fantazilerle yaşar.

Не важно, кто вам что говорит... слова и мысли способны изменить мир.

Kim ne derse desin dünyayı, kelimeler ve fikirler değiştirebilir.

Может быть для того, чтобы понять, что одна подача может изменить мир.

Belki de bir maç devresinin dünyayı değiştirebileceğini görmek içindir.

Если ты говоришь, что собираешься изменить мир, ты должна быть политически активна...

Dünyayı değiştirmek istediğini söylüyorsun politik olman gerekirken, sende böyle bir şey görmüyorum.

Мьı думали, что можем изменить мир только потому, что хотим этого...

2 yıl bekledim. Haklıydık. Duygularımız yanılmadı.

Их музыка может изменить мир.

Müzikleri dünyayı değiştirebilir.

Если хочешь изменить мир почему бы не вступить в морскую пехоту и не начать стрелять?

Dünyayı değiştirmek istiyorsan Neden Marin'lere katılıp bir şeylere vurmuyorsun?

Если бы сегодня нашлась хоть сотня таких, как он, вы могли бы изменить мир.

Bugün onun gibi 100 kişi daha olsaydı... dünyayı değiştirebilirdin.

Конечно мы слишком старые чтобы изменить мир.

Elbette, Dünya'yı değiştirmek için fazla yaşlıyız.

Мы собирались изменить мир, Мaрти, помнишь?

DÜnyayı değiştirecektik Marty, hatırladın mı?

Так ты думал изменить мир? !

Dünyanın değişeceğini mi sandın?

я предпочитаю есть один, но мне прoсто необходимо поговорить с вами.. .. об этой необыкновенной теории, и о том, как она может изменить мир.. - Ну вы умеете назначать свидания!

Yalnız yemek tercihimdir ancak birlikte yemek zorunda olsak ne kadar iyi bir teori olduğunu ve somut dünyanın ne kadar umut kırıcı olabileceğini tartışsak hoş olmaz mı?

Мы не сможем изменить мир.

Dünyayı değiştiremeyeceğiz.

Вы не можете изменить мир.

Dünyanın doğasını değiştiremezsin.

Люди привыкли думать, что они не могут изменить мир.

Halkı dünyayı değiştiremeyeceklerini söyleyerek sindirdiler.

А потом я приехала сюда и поняла, что эти женщины умны, замечательны и пытаются изменить мир.

Sonra buraya geldim ve fark ettim ki bu kızlar, zeki ve muhteşem insanlar. Dünyaya bir katkıları olsun istiyorlar.

А что вы сделали, чтобы изменить мир?

Dünyayı değiştirmek için siz ne yapıyorsunuz?

Придумайте, как изменить мир и претворите это на ПРАКТИКЕ!

Dünyamızı değiştirmek için bir fikir düşünün ve EYLEME geçirin.

Говорят, силой воли можно изменить мир.

Arzusunun dünyayı değiştirme gücüne sahip olduğu söyleniyor.

Я сдаюсь. Хочешь изменить мир в нашей гостиной? Хорошо.

Dünyayı salonumuzdan değiştirmek istiyorsan tamam.

Если хочешь изменить мир, и у тебя нет власти, как у меня, то вот это - кошмар.

Dünyayı etkilemek istiyorum. Benim gibi birinin gücüyle bu bir kâbus.

Я собираюсь изменить мир.

Dünyayı değiştireceğim.

Это должно было изменить мир, открыть всем сознание, остановить войну во Вьетнаме, изменить всё, потому что мы все должны были увидеть правду, что бы это ни означало.

Dünyayı değiştirmenin yolu, herkesin zihninin açılmasından geçiyordu. Vietnam savaşını bu bitirecekti. Her şeyi değiştirecekti.

Можем ли мы действительно изменить мир?

Gerçekten de dünyayı değiştirebilir miyiz?

- И от лица вас, наших благотворителей позвольте мне сказать - мы действительно можем изменить мир.

- Ve hepinize, sevgili bağış severler, şunu söylemeliyim ki dünyayı gerçekten de değiştirebiliriz.

в следующий раз, когда будете смеяться подумайте о Па Па Лэе, бирманском сатирике сейчас - самый важный этап в нашей борьбе за права человека которые грубо нарушаются правящей хунтой ваша поддержка нам сейчас нужнее всего вместе мы сможем изменить мир... шутите?

Bir daha ki sefer güldüğünde Pa Pa Lay'i düşün, Burmalıların standup komedyeni. İnsan hakları açısından çok önemli bir noktadayız Cunta rejimi yüzüdenn çok sömürülen bir konu. Sizin yardımınıza gerçekten çok ihtiyacımız var.

Зато бабушка однажды сказала : "Когда-нибудь ты вырастешь, будешь работать в 60 Мinutеs... " и сможешь изменить мир к лучшему ".

Büyükannem bana "Bir gün büyüyecek ve'60 Dakika'için çalışarak dünyayı değiştireceksin" demişti.

Если мы хотим изменить мир, то сначала мы должны изменить себя.

Eğer dünyayı değiştirmek istiyorsak, önce kendimizi değiştirmeliyiz.

Strucker, их босс он хочет изменить мир по своему каждый человек все религии, верования должны быть уничтожены все расы и если его безумные идеи сбудутся не-не, ты должен был спасти свиток, не меня ну

Strucker, lider o dünyayı kendi kafasına göre değiştirmek istiyor her ırkı tüm dinler ve zayıflıklar silmek, aslında yok etmek istiyor tüm ırklar yok edilecek bu çılgınlık doğruysa beni değil parşömeni kurtarmalısın kendi canımı düşünüyorum, ama geriye kalan tüm dünyayı da düşünüyorum

Послушай меня, Тео. До того как ты сможешь изменить мир, ты должен понять, что ты сам являешься его частью.

Dünyayı değiştirmeden önce senin, kendinin de onun bir parçası olduğunu fark etmen gerekir.

Теперь они хотят изменить мир

Karım ve kızım gerçeği bilmiyorlar.

Боже, эта тайна могла бы изменить весь наш мир.

Böylesine bir icat, dünyayı değiştirebilir.

Глупо думать, что молодой человек хочет изменить весь мир.

Genç bir adamın dünyayı değiştirmek istemesi normaldir. Dünyayı değil bayım.

Гипноз должен изменить этот мир.

Hipnoz dünyayı değiştirebilir.

Это может изменить весь мир, хотя мой отец не согласен.

Bu bütün dünyayı değiştirmemizi sağlayabilir. Ama babam buna inanmıyor.

Когда я вспоминаю свое раннее детство... я вижу себя маленьким мальчиком, прильнувшим к окну постоянно смотрящим на мир не в силах ничего изменить но надеющийся, что все изменится само.

Erken çocukluk yıllarıma baktığımda kendimi cama yaslanmış hiçbir zaman değiştiremeyeceği bir dünyayı izleyen ve bu dünyanın kendi başına değişmesini umut eden bir çocuk gibi görüyorum.

- Мне нравятся беды. - Оно поможет изменить мир.

- Dünya değiştirilebilir.

Я тогда не знал, что можно изменить мир.

Ressam uydurmuş. Ben buna cüret edemezdim.

Мы можем изменить наш мир так, что и представить невозможно.

Dünyayı öyle değiştiririz ki bu tahmin bile edilemez.

И я стараюсь изменить этот мир.

Ben de burayı değiştiriyorum.

Я хотел убедиться, что мир, и правда, можно изменить.

Dünya gerçekten değişebilir mi diye görmek istemiştim.

Ни одна формула не поможет вам изменить свой взгляд на мир.

Dünyayı algılayışını değiştirmek için bir formül bulamazsın.

Я знаю что тебе это покажется наивным... Но я вижу в этом возможность, чтo-то в себе изменить. Сделать мир терпимее.

- Safça gördüğünü biliyorum ama ben dünyada bir fark yaratmak olarak görüyorum dünyayı daha hoşgörülü yapmak.

И вы совершенно свободно могли изменить этот мир и сделать этот мир таким как вы пожелаете.

Güya dünyayı değiştirmek bizim elimizdeydi,... dünyayı istediğimiz gibi dönüştürecektik.

Если я прощаю только, чтобы изменить ситуацию или чтобы залечить рану, если я прощаю с терапевтическими намерениями, или с психоаналитической или экологической целью, или так, чтобы вернуть чьё-то здоровье, или чтобы возродить мир, то это для меня не чистое прощение.

Bir durumu değiştirmek ya da bir yarayı iyileştirmek için şifa sağlamak veya psikanalitik ya da ekolojik bir amaçla birini sağlığına kavuşturmak ya da huzura kavuşmak için bağışlıyorsam bana göre bu saf bir bağışlama değildir.

Она такая незамысловатая, серая. Но пытается изменить под себя весь мир. Постойте.

Çevresindekileri etkiliyor çok belirgin, çok burjuva, çok sıkıcı.

Ты хотела изменить весь мир, а теперь тебе нужно разрешение, чтобы сыграть?

Bu harika Santo Spirito'nun "Maestro della Conversazione" si. Bu Maso di Bianco'nun en iyi çalışmalarından biri.