02 00 traduction Anglais
489 traduction parallèle
02 00 : 22 : 05 : 09 İyi geceler, majesteleri.
This is Juan Carlos. Good evening, Your Majesty. I've just been told you're in Spain.
Metan, dünyada yanıcı bir gaz Fakat titandaki sıcaklık çok soğuk, Eksi 180 derece. 360 00 : 28 : 02,687 - - 00 : 28 : 04,484 Bu sıcaklıkta metan sıvıdır.
On Earth, methane is a flammable gas, but the temperatures on Titan are so cold, minus 1 80 degrees Celsius, that the methane can form liquid.
Onunla 02 : 00'de buluşabilirsin.
You can get them at 2 : 00.
Saatin neredeyse 02.00 olduğunun farkında mısın?
Do you realize it's almost 2 : 00?
- Dexter gece 01 : 00 ve 02 : 00 saatleri arasında ölmüş.
- Dexter died between 1 : 00 and 2 : 00 a. m.
Sen de 24 : 00 nöbetini al ben de 02 : 00 nöbetini.
You take over at 2400, and I'll relieve you at 0200.
" Eğer Bay Rassendyll kralın yerini bilmek istiyorsa bu gece saat 02 : 00'de Elphberg Bulvarı'nın arkasındaki ıssız bağ evine gelmeli.
" If Mr. Rassendyll desires to know the whereabouts of the king let him come tonight at 2 : 00 to the deserted summerhouse behind the wall on Boulevard Elphberg.
Şişeyle beslemede, ilk altı hafta, her gece iki kez, 02.00 ve 06.00'da yemeli.
Those bottle feedings - for the first six weeks, two every night at 2am and 6am.
Sabahın 02 : 00'si!
2 : 00 in the morning!
- 02.00 civarı.
- About two o'clock.
Seni ve Çavuş'u saat 02.00'de koğuşlarınızdan alacağım.
I'll pick you and the Sergeant up at your billet at 0200.
02.00 ile 05.00 arasında kule görevlisi gözlerini kapatacak.
Between 2 and 5 a. m the tower guard will close his eyes
Crotty, sen ve Loomis, 12.00-02.00 nöbeti sizin.
Crotty and Loomis have it from 12 : 00 to 2 : 00.
153 00 : 10 : 02,700 - - 00 : 10 : 05,600 Susan, Barbara, yavaşça üfleyin.
Look! I think it's beginning to work!
- Yani 02 : 00'de?
- At two?
Beni ilgilendiren, 23 : 00 ile 02 : 00 arası.
I'm interested in eleven to two.
Dün gece 23 : 00 ile 02 : 00 arasında neredeydiniz?
Where were you last night, general, between 11 and 2 a.m.?
Bu gece, saat 02 : 00'de.
Tonight, 2 a.m.
Hayır, bugün hiç görüşme yapamam. Niçin Cuma günü 02 : 00'de gelmiyorsunuz?
No I-I can't keep any appointments today Why don't you come in Friday at 2 :
Saat 02 : 00.
Hey, 2 : OO Oh!
Bu gece saat 02.00'de,... General Jack Lesley kuşatılmış olan Cassino, sınırını geçecek,... sahile bir ordu birliğini yerleştirecek.
At 0200 tonight, General Jack Lesley will bypass the Cassino line which is stalemated and put an army corps on the beach at- - Anzio!
Bir emriniz var mı diye baktım.
02,00 : 26 : 27 : 00, Ah! What's this now...?
Sabah saat 02 : 00, madam.
2 : 00 in the morning, ma'am,
Muhtemelen Dersu'nun kaplan dediği şey orman korkusunun bir hayaliydi... Yaşlı bir adamın hayal gücünün yarattığı bir hayal.
617 02 : 00 : 51,110 - - 02 : 00 : 54,375 was the specter of his fear of the forest... was the specter of his fear of the forest... conjured by the imagination... of a man grown old.
Benim yaşlı bayan geçirdiğim saatlerden hoşlanmadı. Ben de sabah 02 : 00'ye kadar işte bu mekandayım.
My old lady didn't like the hours I kept, so, here I am till 2 : 00 in the morning in this joint.
Her ikisi de diğerini Berlin için alt etmek istiyordu 26 00 : 02 : 12,049 - - 00 : 02 : 13,925 Eylül 1944'te,
Each wanted to beat the other to Berlin.
Saat 02.00'da Alderaan'a varmış oluruz.
Anyway, we should be at Alderaan about 0200 hours.
Atalarımız 6 00 : 02 : 24,532 - - 00 : 02 : 26,523
- Arrgh!
- Peki, 02 : 00.
- Okay, 02 : 00.
5 Ocak 1982, Salı, sabah saat 02.00.
Two AM, Tuesday, 5th of January, 1982.
- Eğer mümkünse... 02 00 : 07 : 00 : 00 denizi gören bir odada 01 00 : 07 : 02 : 02 Hiç sorun değil Bay Albajara.
Why! Of course! Leave it to me!
12 00 : 07 : 22 : 02 Beş dakika içinde yukarıda, 03 00 : 07 : 24 : 01 Tabi ki!
Let's see. Nationality?
12 00 : 07 : 26 : 18 Evet... 02 00 : 07 : 28 : 13 Uyruğunuz?
- American? - Yes, American. Address...
02 00 : 07 : 43 : 12 Union Square... 13 00 : 07 : 44 : 21 Çin Mahallesi... 22 00 : 07 : 46 : 22 Fisherman Wahrf, 23 00 : 07 : 48 : 24
China Town...
02 00 : 07 : 59 : 00 Evet, San Francisco. 05 00 : 08 : 01 : 24 Yokuş yukarı caddeleri, 00 00 : 08 : 03 : 19 tarihi tramvayı ile... 20 00 : 08 : 05 : 06 eşsiz bir şehir. 00 00 : 08 : 08 : 18
With its high hills... the cable cars...
09 00 : 09 : 52 : 08 Bir şeye ihtiyacınız olursa, beni 09 00 : 09 : 55 : 02
Pesetas and Dollars.
02 00 : 11 : 02 : 11 Sabah bir tane... 12 00 : 11 : 03 : 20 akşam da aynısından.
"I'll just go have a cup of tea."
02 00 : 12 : 48 : 14 Evet, doğru.
And I said : "Do you want to bet?" He laughed.
19 00 : 12 : 58 : 22 Tamam. o zaman 23 00 : 13 : 02 : 06 Sen ve sarışın kız oradaydınız.
There were you and that blonde girl... Margarita.
02 00 : 13 : 48 : 08 Teşekkürler.
There's an image I've never forgotten.
05 00 : 14 : 57 : 13 Gözlerimi açtığımda, 03 00 : 15 : 05 : 02 Bunlar... 04 00 : 15 : 09 : 21 bende bıraktığın,
When I opened my eyes, the train was gone. It's one of those images that always remains with you.
02 00 : 16 : 44 : 12 Endişelenme!
Don't worry. We'll play "Begin the Beguine."
15 00 : 17 : 57 : 01 Bana hiç dans etmeyi 02 00 : 18 : 00 : 11 Roxiu ile kafede karşılaştığımız
So I asked him : "Why doesn't your friend ask me to dance?"
20 00 : 19 : 02 : 21 Ondan sonra, evine 22 00 : 19 : 09 : 13 Ertesi gün senin için
The next day I gave you a record : "Begin the Beguine."
01 00 : 21 : 51 : 02 Arayan kral, biliyor musunuz? ?
You see...
10 00 : 22 : 08 : 06 İspanya'da olduğunuz bana 07 00 : 22 : 11 : 02 İspanya'da bulunmanız
I was most pleased to hear that. I had been told that from Stockholm you'd go straight back to the States.
18 00 : 22 : 14 : 01 Stockholm'den, doğrudan Amerika'ya... 02 00 : 22 : 17 : 02 gideceğiniz bilgisi geldi.
A last minute decision, Your Majesty.
20 00 : 22 : 24 : 01 Ödül aldığınızda, Kraliyet hakkında 02 00 : 22 : 27 : 08 sözlerinizden dolayı size teşekkür etmek... 09 00 : 22 : 31 : 16 ve aldığınız Nobel ödülünden dolayı
And to congratulate you for the Nobel prize.
02 00 : 22 : 42 : 05 Bana göre efendim, bu ülkenin 06 00 : 22 : 43 : 11 Teşekkürler Albajara.
In my opinion, Sir, you're the man this country needs. As for the prize, well, I was very surprised.
07 00 : 23 : 37 : 02 Tamam, bir daha ki sefere.
- And a colleague. - A colleague?
02 00 : 23 : 58 : 14 Çok teşekkür ederim majesteleri.
This call has been one my life's greatest joys.