000 var traduction Anglais
3,569 traduction parallèle
Çantada 500,000 var.
There is 500,000 in the briefcase.
25.000 var mı?
Do I hear $ 25,000?
O yüzden elinde 30.000 $'lık bir çek var.
Which is why you have a check for $ 30,000 in your hands.
Camıma ihtiyacınız var ve ben de sizin altınınızı alacağım ve sonunda da, 1000 kralın tahtını.
You need my glass. And I'll take your gold... And eventually, the throne of 1,000 kings.
Satürn'ün dıştaki halkası çok büyük. Yaklaşık 300,000 km çapında. Ancak, var olmamalıydı.
Saturn's outermost ring is vast, almost 200,000 miles across, and it shouldn't exist.
Bu alıcıda, Arecibo vericisi boyutundaki 1,000 ışık yılı mesafedeki şeyleri tespit edecek hassasiyet var.
There's enough sensitivity on that receiver. To detect an arecibo-sized transmitter. From 1,000 light-years away.
Yalnızca $ 2,000'ım var.
I've only got $ 2,000.
Lütfen, Yale Drama Okulu'na 200 bin dolar borcum var.
Please, I owe Yale Drama School $ 200,000.
Ödenecek 45,000 dolar öğrenci kredim var üç haftalık maaşımı kıç kadar, tek yatak odalı bir daire için harcadım bir saat önce koyulmuş bir içki ile barda yalnız oturuyorum.
I have $ 45,000 in student loans to pay off, I spend three weeks take-home on half a one-bedroom apartment the size of a toolshed, and I'm sitting alone at a bar with a drink that was made an hour ago.
- 800.000 site mi var?
- There are 800,000 websites?
14 departmanda 46.000 çalışanımız var.
We've got 46,000 employees spread across 14 divisions.
Dağıtımı çeşitlendirmenin önemli avantajları var. Seninle malın arasına 10.000 kilometre koymak gibi.
There are considerable advantages to diversification of distribution like putting 6000 miles between you and your product.
5.000 tane sebebim var.
I've got about 5,000 reasons.
60.000 veren var mı?
- Here.
70.000 veren var mı?
- 60,000 over here.
80.000 veren var mı?
70,000.
Evet, var.
Do I hear 80,000? Yes, you do!
16 bin metrede bir artış var.
We've got a spike at 16,000 meters.
Burada 10.000 rupi var al. Ve bırak gideyim.
Here take 10000 rupees, and let me go.
Tarafsız kalabilmek için en az 30,000 askere ihtiyacımız var.
We need at least 30,000 soldiers to be a neutral nation.
Burada yaklaşık 2000 ağaç türü var ve ağaçların arası gerçekten karanlık. Bunun nedeni, kuvvetli Ekvator gün ışığının gür yaprak örtüsünden geçerek tam anlamıyla nüfuz edememesidir.
There's about 2,000 species of tree here and it's dark, in amongst the trees, and that's because the very intense equatorial sunlight doesn't really penetrate through that thick canopy of leaves.
- Kanser oldugunu biliyorum ayrica bu sabah seni soymak için dükkâna gelen adama biraktigin zarftaki 10.000 dolardan da haberim var.
How did you... - I know about your cancer... and about the $ 10,000 you left in the envelope for the man who robbed your store earlier today.
10,000 im var. - 2,000 daha ayarlayacağım.
I've Rs.10000. - l'll adjust Rs.2000.
Paraya gerçekten ihtiyacım var... 400,000 veriyorlar, fakat çok yıprandığını söylediler.
I really need the money... They give 400 000, but they say it's very worn out.
Bunlardan 10,000 tane mi var?
We have 10,000 of these?
Binlerce toplantım var neredeyse.
I have, like, 1,000 meetings.
Yirmi sekiz kasa var, her kasanın içinde dört silah var, 250 bin dolar isterim.
28 crates, four guns in each crate, $ 250,000 cash.
Bu kavanozun içinde, 1,000 lanetli süper Mısır karıncası var.
Inside this jar, I have 1,000 cursed Egyptian super termites.
Bak ne diyeceğim. Bir atışa 1.000 dolarına var mısın?
Tell you what - - how about 1,000 bucks a puck?
Sana gökdeleni tasarladığın için 12 puan Tommy Lee'ye beşlik çaktığın için 83 puan ve Robin'e benden önce çaktığın için 9000 puan hibe ediyorum. Toplam puanlarımız kafa kafaya olsa da unuttuğun bir şey var.
I'll grant you that if you include the 12 points for designing the skyscraper, the 83 points for slapping five with Tommy Lee and the 9,000 points for banging Robin before me, our point totals would be about neck and neck,
Lincoln, efendim, tahmini olarak 400,000 oyu var.
It's Lincoln, sir, by an estimated 400,000 votes.
- O'nun ortak bir hesapta 16,000 doları var.
She had $ 16,000 stashed in a joint savings account.
- 12,000 tane takipçin var anne.
- You have 12,000, Ma.
2.000 örnek var.
2,000 samples.
Dünya çapında yaklaşık 200,000 çalışanları var.
NEARLY 200,000 EMPLOYEES WORLDWIDE.
Ülkede 45 bin motel var.
There are 45,000 motels nationwide.
500 bin. 520 bin veren var mı?
$ 500,000. Do I have $ 520,000?
540 bin veren var mı?
Do I have $ 540,000?
560 bin. 570 bin veren var mı?
$ 560,000. Do I have $ 570,000?
570 bin. 570 bin. 580 bin veren var mı?
$ 570,000. $ 570,000. Do I have $ 580,000?
580 bin. 600 bin veren var mı?
$ 580,000. Do I have $ 600,000?
880 bin. 880 bin var.
I have $ 880,000.
900 bin veren var mı?
Do I hear $ 900,000?
940 bin veren var mı?
$ 940,000.
Henry'nin dolabında 10 bin dolar değerinde kıyafet var ve sen bu umutsuz haldeki kadına yardım edemiyorsun.
You have $ 10,000 worth of baby clothes in Henry's closet, and you have no way to help this woman who's actually desperate.
Kafamda bir hayalim var. Gece boyunca boş, karanlık bir yolda 10,000 kilometre araba sürüyorum. Hayatımda ilk kez, özgürüm.
I have a picture in my head of me driving through the night, nothing but 1,000 miles of dark empty ahead, and, for the first time in my life, I'm free.
İkimizin de ne kadar sakin olduğumuzu fark etmişsinizdir. Onu bekleyen 20 bin kişi var, benim ise arabada bekleyen 3 çalışanım.
Notice how calm we both are even though he had 20,000 people waiting, and I had three listless staff members waiting for a cab for me.
3 yıl aradan sonra İngiltere'de verecekleri ilk konserde 80 bin kişilik yer var.
Only 80,000 seats are available for what will be the Stones'first tour of Britain in three years.
Telif haklarından kazanılan 71 bin dolar ile ses tanıma yazılımından kazanılan potansiyel milyonlar arasında dağlar kadar fark var.
There is a radical difference between $ 71,000 in royalties and the potential millions from the plaintiffs voice recognition software.
Acilen 100,000 dolara ihtiyacım var.
I need $ 100,000, pronto.
Telefonda 750 binim var.
Auctioneer : I have $ 750,000 on the phone.
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19