Ama burada traduction Anglais
21,775 traduction parallèle
Ama burada uğraştıklarımız kasaba halkı.
But we're - - we're dealing with townsfolk here.
Tamam konuşalım, ama burada olmaz.
All right, let's talk, but not out here.
Yüzde 30'umuz İslamcı ama burada hiç sesimiz çıkmıyor.
30 % of us are Islamists, but we have no voice here.
Bu arada üzgünüm ama burada sigara içemezsin.
And i'm sorry, you can't smoke here.
Çok büyük değil ama burada yaşıyorlar...
It's not much but we are not staying here...
Brickton Stüdyoları'nın bu haline daha fazla dayanamadım. Bir zamanlar Boris Carnac'ın harika filmleri yapılırdı. Ama burada sıkıcı romantik komedi filmleri yapılmaya başlandı hem de onun yüzünden.
I couldn't stand that Brickton Studios, known for the great Boris Carnac films, was making a boring romantic comedy with her in the lead.
Ama burada olmamın tek sebebi bu değil.
But that's not the only reason I'm here.
Teşekkürler ama burada borusu öten o.
Thank you, but she's got the juice around here.
Bunu söylemek beni biraz endişelendiriyor, ama burada senin için bir teklif yok, Annalise.
I feel bad having to spell this out, but there's no deal for you here, Annalise.
O numara buranın ama burada Linda diye birisi yok.
That's this, but there's no Linda here.
Bilgi topluyor ama burada olman hakkında şüpheye düşeceklerdir.
He's just gathering information, but... I gotta think this is gonna give both of them second thoughts about you being here.
Buradaki noktadan sonra fazladan bir boşluk var ama burada yok.
There's an extra space after the period here, but not here.
Ama burada olan şey bu değil.
But that's not what happened here.
Ama burada değil.
But she's not here.
Var ama burada içemeyiz.
Yeah, but we can't do it here.
Riley, biliyorum burada en sevilen kişi değilim ama sence de küçük kızların annesini tanıması gerekmez mi? Bilmem.
Riley, I know I'm not the most popular person around here, but don't you think every little girl should know her mom?
1989 ve 1962'deki görgü tanıklarını çoğu ölmüş veya taşınmış ama sanırım biri 1989'dan beri hala burada.
Most of the witnesses in'89 and'62, they're all dead or they've moved away, but there does seem to be one holdout from the'89 case.
Ama bunu burada bu şartlar altında yapmak...
But to do it here, under these circumstances...
Üzgünüm ama artık burada kalamazsın.
I'm sorry, but you can't stay here any more.
Ama bundan çok evreni kendi zevkine göre yaratırken burada olmak istiyorum.
But more than that, I want to be there when you remake the universe to your taste.
Dualarınızda takıma katılmamı istediğinizi söylüyorsunuz ama o sıcaklığı burada hissedemiyorum.
Your prayer implied that I'd be... joining the team, but I'm just not feeling the warm and fuzzy here.
Bak, onun söylemesini istiyordum ama madem ki burada değil...
Look, I wanted her to tell you, but since she's not here...
Ama ortağınız şu anda burada değil, haksız mıyım?
But your partner isn't here, is he?
Eğer burada, Berlin'de benim gözetimimde olsaydı, takası kendim yapardım ama yok işte.
Now, if... if I had him here in Berlin under my watch, I'd make the exchange myself. But I don't.
Ama ders çalışmak için burada içiyorum.
But I do my study drinking... here.
Biliyorum meşgulsun ama Richard burada mı?
I know you're busy, but is Richard here?
Belki anlarsın, belki anlamazsın ama artık burada olamam.
And maybe you'll understand, and maybe you won't, but I can't be here anymore.
Hatta tahmin ettiğinden daha fazla. Ama ben sadece orada burada yattığı kadın değilim.
But I'm not just the woman you sleep with in some anonymous room.
Alışılmadık bir işbirliği olacak ama güzelliği de burada olacak.
Unlikely bedfellows, yes, But therein lies our beauty.
Ama bunu çizenler, burada başka bir şey görmüş.
Only, the person who drew it, They saw something else in this place.
Ama burada olduğun için mutluyum.
But I'm glad you're here.
Baban şu an burada değil ama bunları yöneticiye ulaştıracağım. Başladığın zaman görüşürüz.
Uh, your dad's not here right now, but I'll make sure to get these to the manager, and we'll see you, urn... when you start.
Burada olmamın tek sebebi babam, ama gerçekte, ben de Bobo ile öldüm.
Dad is the only reason I'm still here, but in reality, I died with Bobo.
Burada olmak istemeyebilirsin, ama buradasın.
You may not want to be here but you are.
- Ama gece burada kalamazsın.
But you can't stay the night.
Bu çok kötü, ama sanırım ortağınız burada değil.
Well that's too bad but... I don't think your partner's here.
Bunu söylediğime inanamıyorum ama bir yanım Rowena'nın burada olmasını istiyor.
You know, I can't believe I'm gonna say this, but, for once, I actually wish Rowena was here.
Alınmadım. Ama o burada.
No, but she's here.
Ama maceracılar geldiğinde burada bir şeyler oluyor...
But something happens here when dreamers come around
Ama ben burada iyiyim.
But I'm fine here.
Ama ailem burada değil.
But my parents aren't here.
Burada ne yaptığımızı bilmiyorum, ama sen de bilmiyorsun.
I don't know what we're doing, but neither do you.
Çok özür dilerim, Yargıç, ama şu an, uh, genç burada lisanssız bir avukat tarafından temsil ediliyor.
My apologies, Judge, but I just, uh, found out that the juvenile here is represented by an unlicensed lawyer.
Sonuçta Nick, burada tek başıma kalabilirim, ama...
After all, Nick, I may be alone here, but...
Burada iyi bir şeyler oluyor ama sen boş boş konuşuyorsun.
Something good is happening here and you're all like, ( whining ) :
Ama ne yazık ki, ben burada işlerin çok daha kötüye gittiğini sizinle paylaşmaya geldim.
I, unfortunately, am here to share with you that things have gotten a lot worse.
Burada restoran işletiyorum ya. Üzgünüm ama önceden arayamıyoruz.
I'm in the middle of running a restaurant here.
- Evet ama Dr. Rizzuto burada değil.
You know what?
Burada hastane yok ama bölgeyi bilirim, 8 kilometre uzaklıkta bir bakım evi var.
It's not gonna be perfect, but it will do. There's no hospitals, but I know the area...
Alarm sistemi kurdurana kadar seve seve burada kalabilirsin ama tek bir şartla.
Now, you are welcome to stay here if you want to until I get a security system, but under one condition.
Projeler burada değil ama kapalı bir çekmece var.
There's no sign of any blueprints here, but there is a security...
ama buradayım 20
ama burada değil 55
buradayım 1669
buradasın 260
burada 4271
burada ne yazıyor 27
burada ne işin var 798
burada ne arıyorsun 599
burada da 32
buradan 750
ama burada değil 55
buradayım 1669
buradasın 260
burada 4271
burada ne yazıyor 27
burada ne işin var 798
burada ne arıyorsun 599
burada da 32
buradan 750
burada kimse yok 180
burada mısın 154
burada neler oluyor 706
burada ne var 74
burada ne yapıyorsun 1049
buradan gitmek istiyorum 41
burada ne işim var 33
buradaydı 142
buradasınız 63
buradan git 21
burada mısın 154
burada neler oluyor 706
burada ne var 74
burada ne yapıyorsun 1049
buradan gitmek istiyorum 41
burada ne işim var 33
buradaydı 142
buradasınız 63
buradan git 21
burada dur 141
buradan defol 18
buradayız 338
buradalar 298
buradan gidiyorum 95
burada değil 773
burada bekle 560
burada ne oluyor 101
buradan gideceğiz 20
burada ne işin var senin 25
buradan defol 18
buradayız 338
buradalar 298
buradan gidiyorum 95
burada değil 773
burada bekle 560
burada ne oluyor 101
buradan gideceğiz 20
burada ne işin var senin 25