English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ B ] / Burada da

Burada da traduction Anglais

19,640 traduction parallèle
Burada da duygularımı ifade eden makarnalar var.
And here's a macaroni interpretation of my emotions.
Burada da diğer suçların görevi dışında bir polisi vurup kaçmak.
The attorney general of the united states. There are other charges - -
Burada da Red Lobster'dayız.
Oh, and one of us at Red Lobster.
Burada daha da solgun görünüyorsun.
You look even paler here.
Ve görünüşe göre isabet yetenekleri burada da pek iyi değil.
And from the looks of it, their aim isn't good in here, either.
- Burada da hiç sır tutulmuyor.
- No secrets around here. - Eh.
- Aynısını burada da yap!
- Do what you do there!
Evet burada da aynı.
Yeah, same here.
Evet, burada da eğlence festivali falan yoktu.
Yeah, well, it's not like it's been a fun-fest over here.
Buraya da koyabiliriz. Burada çok güzel ışık alırlar.
Or we could put them here, where they could catch the light.
Burası, burada ne inşa ettiğimiz ya da ben asla sikinde olmadık.
You never gave a shit about me or this place, About what we've built.
- Şimdi, damızlıkları burada mı bırakıyoruz, yoksa onları da otlatacak mıyız?
So are we leaving the stock up here or are we taking'em out to the field?
Brasa da burada.
Brasa's here, too.
Bir gün, kendini tam da burada bulacaksın.
One day, you will find yourself standing right here.
Ama Binbaşı Pavri'nin orada ya da burada olmasının hiç bir önemi yok.
But sir, does it matter whether Commander Pavri stays here or there.
İşte bu da, bu da sizin formunuz bakın burada.
And that's your, that's your form there for you.
Ve bunu da dedigime göre, gerçekten burada ne aradigimi merak ediyorum.
And as I'm saying this, I really wonder what I am doing here.
Burada fazla üzülüyorum da.
I get sad a lot in here.
Ve tabii ki bu da burada olur çünkü bu başıma gelen 17. en kötü şey!
And of course this would happen here,'cause it's the 17th worst thing that's ever happened to me!
# Tüm yaratıklar burada, aşağıda... #
♪ All creatures here below... ♪
Louis, şuan buradayım ve burada olmamın sebebi sana yardım ettiğim için kovuldum ve isim ortağı olunca beni geri almaya söz vermiş olsan da almadın.
Louis, I'm here now, and the reason I'm here is that I got fired for helping you, and even though you promised to bring me back once you were named partner, you didn't.
Burada kalmayı kabul eden müvekkillerin kimlerse artık onlar da kalmak istemeyecekler.
And whatever clients were willing to stay with you before won't be willing to anymore.
Burada mevzu, benim avukat olup olmamam ya da onun hayatımı mahvetmesi ya da burada söylediğin saçmalıklar değil.
This isn't about me not becoming a lawyer or him ruining my life or any of this other bullshit that you're in here saying.
9'da burada olacak.
She'll be here at 9 : 00.
- Hayır o da mı burada?
No, is he here, too?
Burada kamera falan da yok.
There's no cameras back here.
O bayan burada, FBI'da.
What do you mean, "she"?
Bizim, burada Leyland'da, uzun bir akademik mükemmellik geçmişimiz var.
We have a long history of academic excellence here at Leyland.
- Anahtarlar da burada mı?
- Are the keys here too?
Eminim Piscatella da bana katılırdı tabi burada olsaydı.
I am sure Captain Piscatella would agree with me... were he here.
Dışarıda sendelersiniz ve herkes üstünüze basıp geçer. Ama burada sadece elinizden tutarız ve sizi kaldırırız. Çünkü bozukluklarımız sadece insan olduğumuzun birer hatırlatıcısıdır.
You stumble out there and everyone just walks all over you, but here, we just simply take your hand and lift you up because our fuck-ups are just a reminder that we're all human.
İhtiyacım da olacak gibi, burada kıçımdan ayrılmıyorsun.
And I'm gonna need it, the way you're up in my ass in here.
Kendimi yüceltmek istemiyorum ama biliyorsunuz, dışarıda ve mevzubahis olay için burada ünlülerin fotoğraflarını çekmek isteyen birileri var.
I don't want to sound like I'm full of myself... but, you know, there are people out there, and in here, in this case, who are interested in taking pictures of celebrities,
Ya da o burada değilmiş gibi davranıp hayatlarımıza devam edebiliriz.
Or we pretend he's not there and go about our lives.
Ya da şuracıkta seni masaya yatırıp gerçeği burada öğrenebilirim.
Or I could just strap you to that table over there and get the truth out of you right now.
- Tutarsızlık da burada ortaya çıkıyor.
And that's where the discrepancy comes in.
Burada olmanın bir parçası da iyi olmadığımızı kabul etmektir.
Part of being here is admitting that you're not good.
Ailemden birinin çalıştığı bir dava üzerinde çalışmamam gerektiğini biliyorum. Ama arkadaşım, babamın kayıt defterlerinden birini görmemi istedi. Omaha'da eğitmeninin siz olduğunu görüyorum burada.
Look, I know I'm not supposed to work a case a family member's worked on, but my friend, she wanted me to see my father's logbooks, and I can see here that you were his handler during Omaha.
Büro'nun en karanlık günüyle ilgili dersi son haftaya sakladık. Ayrıldıktan sonra da hatırlamnız ümidiyle... Çünkü, özellikle kriz zamanlarında burada öğrenilenler sık sık unutulur.
We save this lesson about the Bureau's darkest days for the final week in hopes that it will stay with you long after you leave...'cause too often, these lessons are forgotten, especially in times of crisis.
Burada mı kalacaksın ya da olacaklara hazır mısın?
So, are you gonna stay here, or are you ready for what comes next?
4 : 30'da burada ol.
4 : 30 sharp.
Burada olmazsam bu da olmayacak.
That's going to stop if I'm not here.
Yani asıl istediğim, senin yukarıdaki faaliyetlerini devam ettirmen ve arkadaşlarının da burada yaptıklarına bir son vermeleri.
So what I really need is you back up there doing your thing, and your friends...
Ve anlaşma da burada.
And... here's the contract.
Ki bu da onun burada... Vadi'de olduğunu gösterir.
All that means is that he's here in the Valley.
- Kız da burada.
And she's here.
- Kız da burada.
- And she's here.
Herhangi bir kraliyet mezarından çıkan her şey burada kalacak. Diğer bir deyişle Tarihi Eser bölümüne aittir ve Mısır'da kalacaktır.
The contents of any royal tomb, everything here, in other words, is the property of the Antiquities Service and will remain in Egypt.
Ve eğer bir Fransız ya da bir Alman Rus dilini öğrenirse Ve burada yaşamaya karar verir mi?
And if a French or a German learns the Russian language and decides to live here?
Burada taktiklerini tartışmaya devam edelim, Ya da hepsini öldürene kadar bekleyecek misin?
Let's stay here discussing tactics, or wait until they kill us all?
Burada tek eksik var o da bilardo masası.
You know, the only thing missing is a pool table.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]