English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ A ] / Annemden

Annemden traduction Anglais

1,912 traduction parallèle
Annemden piyano dersi alıyor.
Don't forget, I'm taking him home to Boston. Uh-oh.
Baba, İngiltere'den ayrılmak, annemden ayrılmak gibi.
Dad, like this leaving England, leaving Mom
Yani... annemden hoşlanıyorsun.
So you like mom.
Ama sonra babam on arkadaşımın gelebilmesi için annemden izin istedi.
But then, my dad talked her into letting me have 10.
Sorun değil baba, söyle, annemden bahsetmekten utanma.
No problem dad, come out, don't feel shy to talk about mother.
Annemden başka mı?
Besides my mother.
Çok eskiydi ve çok özeldi, çünkü büyük annemden kalmıştı.
It was really old and special because it was Grandma's.
Annemden 10.000 yen aldım.
I've borrowed 10.000 yen from mom.
- Hiç de değildi. - Annenden 10.000 yen almadın mı? - Annemden 1.000 bile alamam.
- Because it is fun.
Annemden.
My mother.
Ona güvenmiyorum. Yani, annemden dört yaş daha genç.
I mean, he's four years younger than my mother.
Ve annemden faydalanıyor.
Now, what I originally wrote for my father may be dated.
Annemden uzaklaşmak için.
To get away from my mother.
Ve Dr. Welton, bunu anladı. Annemden uzaklaşıp, istediğim gibi bir doktor olmalıydım.
And Dr. Welton, he understood that I had to get away from her to be the kind of doctor I wanted to be.
Bu kadınların annemden daha iyi ne yaptıklarını bilmek istedim.
I wanted to know what it was That these women did that was so much better than mom.
- Dönüştürülebilir Fikri annemden aldım sayılır, ilk başta tamamen karşıydım.
  Mommy kind of gave me the idea, and at first, I was totally against it.
- Annemden.
- It's from my mother.
Annemden ama ben yakında Meredith'e vermeyi düşünüyorum.
It was my mother's, I'm giving it to Meredith.
İndiğimde annemden bir e-posta aldım. Babanla birlikte olmayacaklarını söylüyordu.
When I landed, I got an e-mail from my mom saying that she and your dad weren't gonna be together,
- Annemden, senin büyükannenden.
- My mama, your grandma.
Annemden bahsetmeyi bırakabilir miyiz?
Can we stop talking about my mom now?
Annemden ayrıldığında, işlerini batırdığında tüm paranı hapisten uzak kalmak için harcadığında.
When you left mom, when you blew up your franchises when you spent all your money trying to stay out of prison?
Oğlumu annemden almalıyım.
I gotta pick up my kid at my mom's.
Annemden bana bir sürü bitki kaldı. Ya çok, ya az suladım ;
I inherited all her plants, but I drowned them.
Sam, annemden bahsediyoruz.
This is my mother.
Annemden birkaç çeyreklik alabilirim, ama şu an konferansta.
I could get some quarters from my mom,
Annemden değil ama.
Nuh-uh, not from mom.
Kendi annemden daha kötüsün.
You're worse than my own mother.
Umarım tezgâhtar kız, benim annemden de ünüme kefil olmasını istemez.
I hope shop girl doesn't need my mother to vouch for my reputation.
Biliyorum. Ama anneme ve babama bundan bahsedemem, biyolojik annemden.
I know.But I couldn't tell mom and dad about this, about my birth mother.
Babam annemden vazgeçiyor.
Dad's giving up on mom,
Hayır, hayır, sadece annemden histerik bir telefon aldım, garip biryerden aradı, nasıl bir tür tarikatta yaşar.
- Well, good. Then can I take you to dinner at that new place you told me about?
Hayır, hayır, sadece annemden histerik bir telefon aldım, garip biryerden aradı, nasıl bir tür tarikatta yaşar.
No, no, I just had this absolutely hysterical call from mom about jonestown and how he's in some kind of compound.
Çocuklar, annemden bahsediyoruz burda. Çocuklarından birinin peşine düştü.
Guys, this is mom we're talking about, And someone's messing with one of her kids.
İşin doğrusu, sadece senin annemden ayrılmanı istemiştim.
Truth is, I just wanted you to stop dating my mother.
Gabriel, sadece şehri terk etmemiş..... yatırım için annemden ve kooperatiften aldığı tüm parayı da götürmüş ve Poppy'nin parasını da almış.
Well, gabriel didn't just skip town. He took off with all the money that he got my mom And the co-Op to invest, and he took poppy's money, too.
Annemden bir tane alman gerekiyor.
You need to get one from Mom.
Aynı zamanda annemden daha çok sevdiğim yüzlerce insan da sayabilirim.
And yet, I can think of a hundred people I love more than my mother.
Aynı zamanda annemden daha çok sevdiğim yüzlerce insan da sayabilirim.
And yet, I can think of a hundred people I love more than my mom.
Hayır. Annemden bir hatıra.
No.lt's a keepsake from my mother.
Ya da beni üniversiteye göndermek için zengin insanların evlerini temizleyen annemden bahsetmemi?
The mother who used to clean rich people's houses to get me to college?
Annem. Biraz da annemden bahsedelim.
I um, my mother - we'll talk about my mum a bit.
Annemden mi bahsediyorsun?
You talking about my mom?
Beni ve kardeşimi annemden uzaklaştırmaya çalışıyor,... ve kimse yardım etmiyor.
He's trying to take me and my brother away from our mother... and nobody's helping.
Ona, bazen kendimden, bazen annemden bahsettim.
Sometimes I told him about myself. And about mother.
Siz iki salak annemden intikam almak istiyorsunuz değil mi?
You two idiots wanna get back at Mom, right?
Siz iki geri zekalı annemden intikam almak istiyorsunuz, değil mi?
You two idiots wanna get back at Mom?
Ondan babama, babamdan anneme, annemden Judah'a, Judah'tan sana.
It went to my father, to my mother, to Judah, and then to you.
Annemden benim yanımda sakso istemezsen minnetar olurum.
I'd appreciate if you didn't ask my mom to blow you in front of me.
Siz iki geri zekalı, annemden intikam almak istiyorsunuz, değil mi?
You two idiots wanna get back at Mom, right?
Annemden iki tane var.
Mom times two.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]