Ateş edildi traduction Anglais
675 traduction parallèle
Gregor, bugün buraya gelirken bana ateş edildi.
Gregor, on my way here today, I was shot at.
Ama şehir dışında geçirdiğimiz bu sessiz hafta sonu... ailem tehdit edildi... bana bir bıçak fırlatıldı, üzerime ateş edildi ve cinayetle suçlandım.
But, during this quiet little weekend in the country... my family's been threatened... I've had a knife thrown at me, I've been shot at, I've been suspected of murder.
Nereden ateş edildi?
Where'd that shot come from?
- Ateş edildi!
- There's a shot!
Kapıyı açtığı gibi ateş edildi.
As she opened the door, the shot was fired.
Sadece ateş edildi diye mi?
Just because a shot fell?
İki kez ateş edildi.
- Two shots fired. - Yes, sir
- Hey, ateş edildi.
- Hey, that was a shot!
... kahverengi şapka takıyor....... 25 James Bulvarı'nda ateş edildi. Bir kadın çığlık atıyor.
... wearing a brown felt hat a shooting at 25 James Boulevard.
Araç 12, 25 James Bulvarı'nda ateş edildi.
Car 12, shooting at 25 James Boulevard. Woman...
Hiç sana ateş edildi mi?
Did you ever get shot at?
Ateş edildi.
There was a shot.
Üstümüze bir ömür yetecek kadar ateş edildi.
We've been shot at enough for one lifetime.
Oradan ateş edildi.
That's where the shot came from.
Bir kez ateş edildi.
- One shot fired.
İki blok öteden ateş edildi.
The sniping last night came from a street two blocks away.
Bununla en son Maximilian'a ateş edildi.
It fired the last shot against Maximilian.
Bir çığlık atıldı ışıklar yanmadan hemen önce bir el ateş edildi.
Now, then... There was a scream... Then just before the lights went up, there was a shot.
- Ateş edildi!
A gunshot!
Nereden ateş edildi, Mrs Stewart?
Where was this shooting, Mrs Stewart?
Tabancayla ateş edildi bildirimi.
Well, this alleged shooting.
Beni lanetledi, lanetlendim ve neredeyse ölüyordum... üstüme ateş edildi, işendi ve soyuldum.
I've been damned near bitten... shot at, peed on and robbed.
Bu içeri gelip çantamı almaya çalıştı, sonra o, onun çantasını almaya kalktı... sonra onlar gelip bütün çantaları istediler... sonra ateş edildi.
He came in and tried to get my case, and then he came in and tried to get his then they came in and tried to get all the cases then shooting started.
Dönüş yolunda birkaç kere daha ateş edildi ancak bu kez isabet almadık.
We were shot at a few times on the way back, but we weren't hit again.
- Kaç el ateş edildi?
- How many shots?
25 yıldır bu kasabada ne ateş edildi ne de cinayet işlendi.
In 25 years, there's never been a shooting or a murder in this town.
Burada yeterince ateş edildi bayan.
Seems there's been enough shooting'here, Ma'am.
Bununla ona iki kere ateş edildi, ama kadın 130 kilo, kurşunlar önemli organları tutturmamış.
She was shot twice with this thing, but she dressed out at 290, so none of the bullets found their way to the vitals.
Hayır, bir kere ateş edildi.
No, only one shot.
O silahla üç kez ateş edildi.
Therefore, there was a third shot.
Lastiğe ateş edildi.
That tyre was shot out.
" 950 metrede ateş edildi.
" Fired at 950 metres.
Ortalık karışıktı, ne olduğunu anlayamadık ama ateş edildi.
Down there it's confusing, I don't know what has happened. But... there was shooting.
Müthiş gürültüye uyandım, tek el ateş edildi.
I was awoke by this terrible bang, an explosion is the only word.
Kışlanın yakınında birçok kez ateş edildi.
A whole lot of shots had gone off right near the barracks.
Evet, evet, evet, kaçırıldım, bana ateş edildi, ben sadece sadece biraz havaya ihtiyacım var.
Yeah, yeah, yeah, I've been kidnapped, I have been shot at, I'm just... I just need some air. Am I a prisoner or what?
- İki el ateş edildi yani.
There were two shots.
- Evet, iki el ateş edildi.
There were two shots.
Ateş edildi!
There was a shot!
Oradan ateş edildi!
Return incoming fire from there!
Elindeki tüfeğe ateş edildi.
The rifle was shot out of your hands.
Ateş edildi. Öleceğiz!
Shooting will kill!
Nikolaev'e Polis tarafından ateş edildi ve Lida Shulakova Tıp Akademisinden kovuldu.
Nikolaev was fired from Police force and Lida Shulakova was expelled from the Medical Academy.
Ateş edildi.
There was a gunshot
Ateş edildi. Beyaz bir Cadillac'ın peşindeyim.
I'm in pursuit of a white Cadillac.
O aşağı düşüyordu, ardından ikinci kez ateş edildi ve bu onu vurup düşürdü.
He was slumping down and the second shot went off and knocked him down.
- Ateş mi edildi?
- Was there a shot?
Ateş edildi!
YOUR OLD MAN'S ALL RIGHT, TOO. THAT WAS A GUNSHOT!
Ateş ve su vasıtasıyla olan o rota sanırım zorunluluklarca dikte edildi,... ki ben sadece onların bir aracıyım ve onlar benim güçlerimin çok ötesindeler.
That route by fire and water was, I presume, dictated by imperatives of which I am only an instrument and which are far beyond my weak powers.
Kasap Taburu bildiriyor : 11 tank yok edildi, sekizi ateş altında.
Butcher Battalion reports 11 tanks destroyed, eight on fire.
İki torpido The California'nın her tarafını ateş alanına çevirdi, geçici olarak terk edildi.
The California, two torpedoes, fires all around, temporarily abandoned.
ateş et 239
ateş yok 22
ateş etmeyin 472
ateş serbest 41
ateş kes 57
ateş etmek yok 25
ateş mi 17
ateş ediyorlar 29
ateş ederim 25
ateş edeceğim 31
ateş yok 22
ateş etmeyin 472
ateş serbest 41
ateş kes 57
ateş etmek yok 25
ateş mi 17
ateş ediyorlar 29
ateş ederim 25
ateş edeceğim 31