Beklemeliyiz traduction Anglais
1,209 traduction parallèle
Bizi gördüklerinde, ne şekilde bir karşılık beklemeliyiz?
What kind of response should we expect when they see us?
- Eve gidene kadar beklemeliyiz.
- We must wait until we're at your house in front of the fireplace.
Gerçekten annemi beklemeliyiz.
We really should wait for Mother.
yeteri kadar problem yaratıyor zaten. beklemeliyiz... Misamangu'nun kızlarından birisiyle evlli... fakat, reklam için yapıyor, başka bir kadın için.
It's not enough that he's causing problems by wanting... to get married to one of Misamangu's daughters... but he's already advertising for another wife.
Defiant buraya gelene kadar beklemeliyiz.
We'll have to wait until the Defiant gets here.
Belki de seni beklemeliyiz.
Maybe we should wait for you.
Röntgenleri beklemeliyiz.
We'll wait for X-rays.
Bence hala burada annemle babamı beklemeliyiz.
I still think we should wait here for mum and dad.
Birkaç gün daha beklemeliyiz.
If we're wise, we'll give it a couple of days.
En azından bir gün daha beklemeliyiz!
We need to wait yet another day!
Bir süre aracın ısınmasını beklemeliyiz.
We're gonna have to defrost this thing for a while.
- Bill'in dönmesini beklemeliyiz.
We have to wait for Bill to get back.
- Belki de beklemeliyiz.
- Maybe we should wait.
Şimdi sadece beklemeliyiz.
We'll just have to wait it out now.
Kim olduğunu bulmana yardım edebilirim, .. ama kum fırtınası geçene kadar beklemeliyiz.
I think I can help you find out who it was, but it's going to have to wait till the sandstorm is over.
- Sanırım biraz beklemeliyiz.
- I think we should hold up a minute.
Tabii, yani, beklemeliyiz.
Right, I mean, we should wait.
Bir kaç dakika beklemeliyiz.
We'll have to wait a few minutes.
Başka işaretleri beklemeliyiz.
We have to look out for other signs.
3 dakika kadar beklemeliyiz.
Look, we just have to sit tight for 3 minutes.
2 3 gün beklemeliyiz.
We might have to wait for two or three days.
John Rolfe'un yerlilerin şefi ile dönmesini beklemeliyiz.
We must wait until John Rolfe returns with the chief of these Indians.
- Belki biraz daha beklemeliyiz? Hayır Biraz daha beklersek beni yanlış anlayıp kararsız sanmandan korkuyorum. - Hayır!
- Maybe we could wait a little bit more.
Gün sona erene dek beklemeliyiz.
We should give her the day.
Evet ama yatırımcılarımıza karşı da adil olalım. Felaketle sonuçlanacak bir kişilik bölünmesini mi beklemeliyiz?
Shall we wait for dementia to cause the catastrophe?
Burada sessizce, huzur içinde beklemeliyiz.
We have to stay here quietly, peacefully.
Bizi bulabilmeleri için burada beklemeliyiz.
We have to stay here so that they can find us.
Ondan umudu kesmeden önce birkaç saat daha beklemeliyiz bence.
I think we should give him a few hours before we give up on him.
Belki de dışarıda beklemeliyiz.
Maybe we should wait out here.
Nostradamus, Bence oturup Jen in beni şaşırtmasını beklemeliyiz?
Well, Nostradamus, I think I'd prefer to let Jen surprise me, okay?
Beklemeliyiz.
We've got to wait.
- Güvenli olmasını beklemeliyiz.
- We have to wait for a secure area.
Kurallara göre destek beklemeliyiz.
- Protocol says we wait for backup.
Bunu yapabilmemiz için oradaki adamları atlatmalı ya da yerlerinden ayrılmalarını beklemeliyiz.
What we got to do is, we got to hang around here till some of those guys leave.
Etkisini yitirene kadar beklemeliyiz.
We should wait till it sets.
Ne kadar beklemeliyiz?
- How long should we wait?
Diğerleri gelene kadar beklemeliyiz, ve gemiyi almalıyız.
We do it now.
Gaz dağılana dek beklemeliyiz.
We have to wait till it clears.
İşareti beklemeliyiz.
We have to wait for the signal.
Aslında Ay'ı beklemeliyiz, biraz aydınlanır ortalık, ve yola devam edebiliriz...
We should wait for the moon There'll be more light, and we'll be able to go...
Cevap vermesini beklemeliyiz.
Got to wait for him to respond.
Beklemeliyiz.
We have to wait.
Sadece beklemeliyiz.
We just have to wait.
Öyleyse onu beklemeliyiz.
We must wait for him then.
Olmaz. Ailenin gelmesini beklemeliyiz.
No way We've got to wait for the family to get here
- İneği beklemeliyiz.
I have to wait for the nerd.
Belki de Phoebe'nin yardımını kitaplığın dışında nöbetleşe beklemeliyiz.
So maybe we should take shifts waiting for Phoebe outside the bookcase.
- % 1 00 beklemeliyiz.
- We should expect 100o / o.
Bender'ı beklemeliyiz.
We gotta wait for Bender.
Bak, işi kabul etmek istiyorsan o zaman belki de beklemeliyiz.
Yeah. Look, if you wanna take the job, then maybe we should wait on this.
Dudleyleri beklemeliyiz.
We have to wait until the Dudleys arrive.
bekle 9205
bekleyin 1931
beklemek 37
beklerim 153
bekledim 48
bekle beni 131
bekleme 36
bekleriz 49
beklemiyordum 16
bekleyeceğim 167
bekleyin 1931
beklemek 37
beklerim 153
bekledim 48
bekle beni 131
bekleme 36
bekleriz 49
beklemiyordum 16
bekleyeceğim 167
beklemedeyim 24
bekle bir dakika 1308
bekleyelim 43
beklesene 61
bekle bir saniye 289
bekleyin bir dakika 145
bekleyin lütfen 40
bekle biraz 541
bekleyemem 97
beklemek istemiyorum 17
bekle bir dakika 1308
bekleyelim 43
beklesene 61
bekle bir saniye 289
bekleyin bir dakika 145
bekleyin lütfen 40
bekle biraz 541
bekleyemem 97
beklemek istemiyorum 17