English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ B ] / Ben istemiyorum

Ben istemiyorum traduction Anglais

9,230 traduction parallèle
Ben istemiyorum.
I'm good.
Pantolonunuzun düşmesini de ben istemiyorum.
You also don't want your pants falling down.
- Ben kaydımı aldırmak istemiyorum.
- I don't want to move.
Ben de senin gelmeni istemiyorum.
I don't want you to come either.
Herkes "Hadi evlenelim" der gibi ama ben bunu istemiyorum.
Everyone's like, "Let's do that." I don't wanna do that.
Ben de aynı şeyi ona sordum. Çünkü arada kalmak istemiyorum.
I asked her the exact same thing, because I don't wanna be in the middle of any of this.
Ben sadece beni öldürmeni istemiyorum...
I just don't want you to kill me...
Ve ben bunun tekrar olmasını gerçekten istemiyorum.
And I just really don't want that to happen again.
Ben gitmek istemiyorum ama.
I don't want to.
- Gömülmek istemiyorum ben!
~ I don't want to be buried!
Ben sadece iyi bir adam olmak istemiyorum.
But I don't want to be just an okay guy.
Ama ben değerli vaktimi senin bir fark yarattığını düşünerek geçirmek istemiyorum.
But excuse me if I don't want to spend my precious time catering to the delusion that you're making a difference.
Ben verim istemiyorum ki.
I don't want a performance.
Ben seni incitmek istemiyorum.
I don't, like... I don't wanna hurt you.
Ben artık bikini giymek istemiyorum.
I don't wanna wear the bikinis anymore.
Ben dahil olmayı istemiyorum.
I don't wanna be involved.
Ben zaten istemiyorum, yani neyse ne.
Well, I don't want it anyway... so whatever.
Ben görüşmeci falan istemiyorum, Pam.
I don't want a negotiator, Pam.
- Ben tedavilerini bilmek istemiyorum.
- I do not want another lawsuit.
Kemoterapi götür Ben şimdi başka bir şey istemiyorum.
I take me to chemotherapy, I do not need anything more for now.
Ben bu konuda konuşmak istemiyorum.
I'm not talking about that.
Ve ben ölmeni istemiyorum.
And... and I don't want you to die.
5 dolar istemiyorum ben.
I don't want $ 5.
Ama konuşman gerekirse bile ki gerekmemeli, ben o tarz şeyler konuşmak istemiyorum.
But even if you had to talk, which you shouldn't, I don't want you talking about that stuff.
Eşyalarını almaya geliyormuş, ben de burada olmak istemiyorum.
She's coming to take her things and I don't want to be here.
Ama ben sadece ortak olmak istemiyorum.
But, hey, I'm down with being partners
Ben onun bizim yaşadıklarımızı yaşamasını istemiyorum.
[Mariana] I just... I don't want her to go through what we did.
Ben özgür olmak istemiyorum.
I don't want to be free.
Ben evimi istemiyorum.
I don't want my home.
Ben senin başkası gibi giyinmeni istemiyorum.
I don't want you to dress like anybody else.
Ben, sadece bunun seni yıkmasını istemiyorum.
I just... I just don't want it ripping'you apart.
Buraların değişmesini ben de en az senin kadar istemiyorum.
- I don't like this place changing.
Ben büyük partiye gitmek istemiyorum.
I don't want to go to some block party.
Ben bunu istemiyorum.
I don't want that.
- Ben sadece seni incitmek istemiyorum.
Just do it. - I just don't want to hurt you.
- Ben ayrılmak istemiyorum.
I don't want you to leave.
Ben "hiç kimse" olmak istemiyorum.
Well, I don't want to be anyone.
Bunu yapan kişi ben olmak istemiyorum.
I didn't want to be the one to do this.
Yeni başlangıç filan istemiyorum ben.
I don't want to start anew.
Kimse bilmiyor. Ben de bilinsin istemiyorum.
No one knows and I don't want them to.
- Ben taşınmak istemiyorum ki.
Well, I don't want to move.
Çünkü ben de istemiyorum.
'Cause me neither.
- Ama ben bir parti istemiyorum.
- But I don't want a party.
Sen benim en iyi arkadaşımsın ve ben arkadaşlığımızı riske atmak istemiyorum.
You're my best friend, and I'd never want to risk our friendship.
Ama ben senin şarkını istemiyorum.
But I don't want your song.
Ölene dek. Bak, sen beni burada istemiyorsun, ben de burada olmak istemiyorum.
Look, you don't want me here, I don't wanna be here.
Çavuşla bunu konuştuk, doğum günüme kadar bekleyebilirim ama ben beklemek istemiyorum.
The Sergeant and I have discussed this and I could wait until my birthday, but I don't want to.
Ben de konuşmak istemiyorum!
And I don't want to talk about it.
Ben bir şeylerden sürekli kaçmak istemiyorum.
I don't want to keep running away from things all the time.
Ben dinle, üzgünüm ben... istemiyorum... seni ortada bırakmak,
I'm, uh... Listen, I-I'm sorry if I... I don't...
Ben sorun istemiyorum.
I'm not looking for no trouble.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]