English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ B ] / Bir film

Bir film traduction Anglais

11,972 traduction parallèle
Festivallere serbest bir film yapmak istiyorum.
I want to do films that release on these festivals
Bir film yapmak istiyorum.
I want to make a film...
Klasik bir film ama Lifebouy kadar iyi değil.
It's a classy film... but not as good as Lifebuoy
3 kere film yapmana yardım ettim! Benim de bir film yapmama yardım et!
I have helped you make 3 films... help me make one film dammit!
Oynadığın bir film varsa, görebilir miyiz?
- Is there anything that we might be able to see you in maybe? - Yes! Yeah!
Bu mükemmel bir film.
This is great stuff!
Keşke daha iyi bir film olsaydı.
Oh, wow. I wish it was better.
Bilmem, bir film çeker, zengin ve ünlü olur Oscar, Altın Küre ödüllerini alır ve son derece harika bir hayat sürebilirim.
I don't know, I make a movie, become rich and famous, win an Oscar, a Golden Globe and live an incredibly wonderful life.
Yeni bir film mi?
Is it a new movie?
Ryan Reynolds bir film çekiyor diyelim evinden uzakta, otelin birinde. Otel odasına dönüyor.
Ryan Reynolds is filming some movie, he's far away from home, he's in some hotel and he gets back to his room...
- Kızlar için bir film.
- It's a chick flick.
- Çok iyi bir film izledik.
We saw this really good movie.
Sanatsal bir film gibiydi.
It was- - It was, like, artistic.
- Ama "altı sezon ve bir film"?
That's six seasons and a movie.
Yerine bir film izledim!
Rather we watched a movie!
Bir film sitesinde tanıştık.
We met on this film-geek website.
Bak, Gorski, bu bir film yada lanet olası bir dizi değil.
Look, Gorski, this isn't a movie or a fucking TV show.
"Temel İçgüdü" harika bir film.
"BASIC INSTINCT" IS A GREAT MOVIE.
- Bu yalnızca sessiz bir filmden kaçıyorsan işe yarar.
That only works if you're escaping from a silent film.
Araba bir film taşıma birimine kayıtlı.
Car's registered to a film transportation department.
Belki şöyle hafif bir film olabilir.
Maybe something light.
O yüzden aradım. Bir şey soracağım, Caspere'in elinde bir film koleksiyonu olduğunu duydun mu?
Let me ask, have you ever heard of Caspere possessing a collection of films?
Eski bir film.
Looks old.
Ne zamandır Çernobil'le ilgili bir film yapmak istiyordu.
Fedor had long wanted to make a film about Chernobyl.
Ben, daha senin yaşındayken yaşanmış korkunç bir faciaya ait bir film izleyeceğiz.
We're going to see a terrible catastrophe... That happened when I was just your age.
Bence bir film yapımcısının Moskova'ya gitmesi, sanki...
I think for a filmmaker to go to Moscow, it's more... more...
Daha hassas bir film, uğraşması daha anlamlı bir şey.
The more sensitive the film, the meaner it is to handle.
Kontrol etmem gereken bir film var.
I have some film that I need to check.
Romantik film gibi farklı bir şey yapmak istiyorum.
I want to do something different..... a romantic film
Benim filmimi düşün! Beni düşün! Bir kere olsun benim için bir şey yap!
Think of my film... think about me... do something for me... for once!
İzlemesine izin verilmeyen bir ulusa Zapruder filmini detaylıca anlattı.
He described the Zapruder film in detail to a nation... that was not allowed to see it.
Maymun Görür, Maymun Öldürür " ü gördükten sonra kötü bir film olduğundan şüphelenmeye başladım.
Serial Ape-ist 2 : Monkey See, Monkey Kill.
Bir tren garında olsam ve bir tren beni şu anki işime götürürken diğeri beni film seçmelerine götürse hangi trene binmem gerekir?
Mmm. If I was at a train station and one train could take me to my current job and the other train could take me to an audition for a movie, which train should I get on?
- Tamam, şimdi bu bu elektirik olarak aktif olan... plastik film yapabilmek için bir girişimdi.
- Okay, now this- - this was an attempt to make a plastic film that's electrically active.
Brandt'in beyni çok yozlaşmış ve sarsılmıştı... Her yerden gelmiş düşünceler ve fikirlerin karışımı olabilir. Okuduğu bir kitap, beş yaşında izlediği bir çizgi film.
Brandt's brain was so degraded and concussed, it could have been a mixture of thoughts and ideas from anywhere... a book he read, a cartoon he watched when he was five.
Sanki mükemmel bir Disney filmi gibiydiler.
They looked like a wonderful Disney film.
Film sonundaki şarkı için....... yapımcılar aradığından beri bir şey duymadım.
Haven't heard a thing since the producers called about you doing the end-credit song.
Film yapımcılarına film sonu için bir şarkım olduğunu söyledim ve 24 saatim var.
I told the movie producers I would have a song to them for the end credits in 24 hours.
Hareketli filmde görmek zor ama dikişle alâkalı araştırmalarıma ve yelkencilik düğümlerine dayanarak... yeni bir yöntem buldum.
It's difficult to see in this motion film, but I devised a new type of suture based on my research and work with sailing knots.
Modern bir şeyler seçebiliriz. Film gibi.
We can... choose something contemporary, like movies.
Film hepimiz hakkında doğru bir şeyi anlatıyordu. Hem çok güzel hem de çok berbat şeylere yapabilecek başka bir tarafımız, gizli bir kişiliğimiz olduğunu.
The movie said something true about all of us, that we all have this... other nature, this... secret self that is capable of really beautiful and really terrible things.
Günahkarın Tutkusu filminde bana hep bu müzeyi düşündüren bir repliğin vardı.
There's a line in your film, The Passion of the Sinner, that always makes me think of this museum.
Hepsi noksansız bir şekilde filme alındı.
All on film, no less.
Bir bira içelim ya da filme gidelim diye aradınız sanmıştım.
I thought you wanted to go for a beer, catch a film.
Bunu kolaymış gibi gösteren bir sürü film var, biliyorum.
I know there's like a gajillion movies that make it look easy.
Lavon'la bir araya gelmem mükemmel bir film sahnesi olmalı.
No.
Her güne farklı bir klasik film ismi koyuluyor.
It's a different classic movie every day.
Bu film edebî bir eser değil, görüntüler üzerinden duygulara hitap ediyor.
Film is not literal, it speaks of emotions through image.
Filmden önce yazılmasını istediğim bir şey var.
I have a disclaimer that must be inserted before the film.
Sinema bir peri masalı, silah atışı ise gerçek.
Cinema is an adventure, and film the truth.
Hayır, sadece bir sürü film izle.
No, just watch a lot of movies.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]