Bir hiçsin traduction Anglais
652 traduction parallèle
Sen bir hiçsin
" You're nothin
Ona sıkıca sarıl... çünkü o olmadan bir hiçsin!
- You're finished! - Shut up!
Sen bir hiçsin.
No, you're nobody.
Sen bir hiçsin.
You're nothing at all.
Sen birden ünlü yaptığım bir hiçsin.
You're a nobody that I've blown up into a property.
O tabancalar olmadan sen bir hiçsin, biliyor musun?
You take them heaters away from you and you're nothing, you know that?
Onca mal mülk, komisyonlar, haraçlar kiralık katiller olmadan sen koca bir hiçsin!
You take the good goods away and the kickbacks and shakedown cabbage and the pistoleros and you're nothing!
Tek başına, bir hiçsin.
By yourself, you are lost.
Sen bir hiçsin ve sana sırtımı dönüp gidiyorum.
I spurn you, and I turn my back on you.
Tino olmadan sen bir hiçsin.
Without Tino you have nothing.
Babanın dediği gibi bir hiçsin.
You're what your father says, nothing.
Bir hiçsin sen
# You're nobody
Sen bir hiçsin
# You're nobody at all
Sen bir hiçsin
# You're nobody at all #
Sen bir hiçsin! Artık bir şeyler yapma zamanın geldi.
It's time to be something.
Sen birTanrısın, ama inançlarını kaybedecek olurlarsa bir hiçsin.
You are the god of many men. Yet when those men no longer believe in you then you'll return to nothing.
Sen bir hiçsin, Labiche.
You are nothing, Labiche.
Sen hiç kimse değilsin, sen bir hiçsin, hiçbir değerin yok.
You don't mean a thing to anybody. You're a derelict!
"Sen bir hiçsin, halk herşey"
"You are nothing."
Çünkü sen bir hiçsin halk herşeydir.
So, you are nothing, but your people are everything.
Ailen, işin, eşin nerede? Sen bir hiçsin.
Where are your people, your job, your wife?
- Sen bir hiçsin.
- You are number nothing.
- Ailem olmadan, sen bir hiçsin.
- Without my family you're nothing.
Sen bir hiçsin!
You are nobody!
Yani bir hiçsin.
You mean you're nothing.
Kurallar olmadan bir hiçsin.
Without the rules, you're nothing.
Sen bir hiçsin!
You're nothing!
Sen bir hiçsin!
You're nobody!
Fredo artık benim gözümde bir hiçsin.
Fredo you're nothing to me now.
Kaybedersen bir hiçsin.
Lose, you're nothing.
Bensiz bir hiçsin.
You're nothing without me.
Eski Romalılar seni Zeus'un görünümünde yarattılar, ama sen bir hiçsin.
You were created by the old Romans in his image, but you're nothing.
Bir hiçsin, duyuyor musun beni?
Nothing, do you hear me?
Sen terbiyesiz bir hiçsin!
You insolent nobody!
Bir hiçsin.
A nobody.
Sen bir hiçsin.
You're nothing.
Seni kullanıyorlar Croft. Eskiden itibarın vardı ama şimdi bir hiçsin.
You used to have bite but now you're toothless.
Sense bir hiçsin!
You're but a nobody
Dürüst değilsen bir hiçsin demektir.
If you're not honest, you got nothing.
Sen bir hiçsin.
You ain't got nothing.
Benim için artık bir hiçsin!
You mean nothing to me any longer!
Sen bir hiçsin.
You're nothing, mister.
Babamın kılıcı gibiydin, Ama şimdi bir hiçsin.
You were my father's knife, but now, you're nothing.
Ama hâlâ bir hiçsin!
But you're still a zero!
Sen koca bir hiçsin!
You're nothing!
Bir hiçsin.
You ain't nothin'.
Artık bir hiçsin hayatım.
You're nothing now, ducky.
Sen bir hiçsin.
You are nothing.
Benim için bir hiçsin.
NOW YOU AIN'T NOTHING TO ME.
Bir hiçsin.
YOU'RE NOTHING.
# O düş olmadan Sen bir hiç, hiç, hiçsin
~ Without that dream You are nothing, nothing, nothing ~
bir hafta sonra 49
bir hafta önce 34
bir hata 32
bir hafta 109
bir hediye 84
bir hayalet 36
bir hafta oldu 20
bir hafta mı 41
bir hayvan 28
bir hata oldu 23
bir hafta önce 34
bir hata 32
bir hafta 109
bir hediye 84
bir hayalet 36
bir hafta oldu 20
bir hafta mı 41
bir hayvan 28
bir hata oldu 23