Bunun için traduction Anglais
48,981 traduction parallèle
Bunun için tek yapman gereken, kizi öldürmek.
All you got to do to get that started is kill the girl.
- Ne diyorsun be? - Çünkü her sey bunun için, Morty.
Because that's that's what this is all about, Morty.
Evet, tüm bu dünya da hala bunun için uğraşan tek kişinin ben olmam dışında.
Yeah, except I'm the only one in this entire world that's still committed to that!
Bunun için mükemmel bir yer biliyorum bu yüzden onu başka bir yere koyacağım.
I know the perfect place for it, which is why I'm going to put it somewhere else...
Yani bunu açarda taze bir yığın bulursam bunun için bir açıklaman olur mu?
So if I open this and find a fresh batch, you'll have an explanation for that?
Ben bunun için göreve gelmedim!
I didn't sign up for this shit.
Ve bunun için sana borcumu tamamiyle ödeyebilmek için.. .. her şeyi göze alacağım.
And for that, I will consider whatever debts I may owe you to be paid in full.
- Bunun için hiçbir mazeretim yok ve gerçekten özür diliyorum.
There's no excuses and I'm so sorry. Yeah.
Bunun için gerçekten üzgünüm.
And I'm really sorry.
Madeline bunun için beni suçlayacak.
You know, Madeline's so gonna blame me for this.
- Belki bunun için bir imza kampanyası başlatırım.
Maybe I'll start a petition. A petition.
Bunun için bir şeyler de yapılmalı.
A person has to do something.
Bunun için de yardımın lazım.
Need your help to find it.
Bunun için kime teşekkür etmeniz gerekiyordu?
Yeah, and who have you got to thank for that, eh?
Suçlu bunun için 30 mil yol gitmiş kesin adresi de bilmiyor Ennis'i adres defterinden buluyor sonra evinin her yerini arıyor sanki bir şey olduğunu biliyormuş gibi özellikle olan bir şey.
Fellow drove 30 miles without knowing his destined address, finds Ennis out of the phone book, and then searches his house like he knows there's something there, like he's looking for something in particular.
Bunun için bir izne ihtiyacınız yok mu?
Don't you need a warrant for this?
Bunun için sizi teraziye götürüyorum.
For that, I bring you to the Scales.
Bunun için sıradışı bir zaman olduğunu söylemeliyim.
I gotta say, you picked an odd time for it.
- Bunun için uğraşıyoruz.
We're working on that.
Eğer parayı bunun için verdiysen ve Sekou'da aldıysa, Simone ve bana anlat, seni dinleriz.
And if that's what the money was for and Sekou took it, tell Simone and tell me, and we'll listen.
Bunun için tuhaf bir zaman seçtiğini söylemeliyim.
I gotta say, you picked an odd time for it.
Bunun için mi buradayız?
Is that why we're here?
Bunun için teşekkürler.
And thanks for this.
Bunun için fazla yaşlanıyorum.
Ohh, I'm getting too old for this.
İlk toplantımızda yanlış bir başlangıç yaptık. Bunun için tamamen kendimi suçluyorum.
We got off on the wrong foot at our very first meeting, and I blame myself entirely.
Bunun için ödüllendirileceğiniz anlamına gelmez bu.
That doesn't mean you get rewarded for it.
Hatırlamadığınız için insanlar bunun için öldü.
People died for it, in case you don't remember.
Bunun için teşekkür ederim.
Thank you for that.
Aslında bu bir iş bunun için buradayım sörf kampı için değil.
In fact, this job, that's why I was selected for it... to not enjoy surf camp.
Dünyada bunun için yeterli el temizleyicisi yoktur.
There is not enough hand sanitizer in the world.
Bu ülkeyi atalarımız fethettiler ve gerekirse bunun için öleceksin.
Our ancestors took this land and you will die for it, if needed.
Bunun için özür diledik!
We apologized for that!
Ben polisim, bunun için...
I'm a cop, so...
- Bunun için özür dileriz.
- Yeah, so sorry about that.
Tek çaremiz, ilk vuran olmak bunun için de bizi DEFCON 1'e atamalısınız.
Our only option is to strike first, which is why you need to take us down to DEFCON 1.
Ve öyle sanıyorum ki bunun nedeni, zihninin kontrolün altında olması konseptinin senin için gerçekten erişilemez olan tek şey olması.
And I think it's because the only truly unapproachable concept for you is that it's your mind within your control.
Ama en önemlisi bunun sonunu görmek için yeterli egoları vardır.
Most importantly... he has the ego to see this through.
Bunun onun için aydınlatıcı olduğuna eminim, ama ince ayrıntılar olmadan.
Which, I'm sure, was enlightening for her, but without all the proper nuance.
Bunun dışında, bilgi için teşekkürler.
Otherwise, thank you for the information.
Bunun senin için kolay olmadığını biliyorum.
Well, I know this can't be easy for you.
Peki Nafisi bunun ödemesini yapmak için neden örtülü ödenekten fon çekiyor?
So why is Nafisi drawing funds from a covert account to pay for it?
Fakat bu bağlantıları, videoları 7 / 24 internete sunma nedenimiz,... bunun bağımsız bir Amerikalı olmak için yapılan bir çağrı olduğunu hissedip, şimdi ayağa kalkma zamanının geldiğini anlamanızı istememizdir.
But that's why we're throwing up these links, these videos, streaming worldwide, 24 / 7, because if you feel it, this calling to be an independent American, the time to rise up is now.
FBI bunun dış kaynaklı bir terör örgütü için maddi yardım olduğunu söylüyor.
Well, the FBI is saying it's material support for a foreign terrorist organization.
Duruşma için ısrar edersen bunun iki katını içeride geçirirsin.
Insist on a trial, and you'll spend twice as long in jail.
Ona 5,000 $ verdin ve bunun Afrika'daki cihatçı biri için olduğunu söyledin.
You gave him $ 5,000, which you're saying was for a man in Africa, a jihadi.
Evet, New York'ta bir bomba patladı. Bunun tekrar olmaması için hepimiz dua etmiştik ama.
Yes, a bomb went off in New York City, something we all pray would never happen again.
Bunun can sıkıcı olduğunu biliyorum ama Müdür, Mossad'dan kurtulmak için iş birliği yapacağını umuyor.
Look, I know this is a pain in the ass, but the Director is hoping you'll cooperate so he can get Mossad off his back.
Onlara bunun ne kadar yanlış olduğunu söylemek için.
T-To... To tell them how... How wrong this is.
Bay Pallis, bunun tuhaf kaçacağını biliyorum ama Adalet Bakanlığı bu sabah benim için bir araba gönderdi mi?
Mr. Pallis, I know this is gonna sound strange, but did DOJ order a car for me this morning?
Bu ödemeler ayrıldı Ülke çapında bir hava savunma sistemi için, Fakat bunun yerine Pyongyang'da yara aldı.
These payments were earmarked for a countrywide air defense system, but instead wound up in Pyongyang.
Benim hakkımda her şeyi biliyorsunuz, bunun sizin için sorun olduğunu fark ettim...
You know everything else about me, so I just figured you'd be worried...