Bunun için zamanımız yok traduction Anglais
343 traduction parallèle
Çok kibarsın hayatım, ama bunun için zamanımız yok.
That's very nice of you, dear, but we don't have time.
- Bunun için zamanımız yok.
There's no time for that.
Üzgünüm, bunun için zamanımız yok.
There'll be no time for that, I'm afraid.
Bunun için zamanımız yok tatlım, Hadi gidelim!
We don't have time for that, honey! Let's go!
Hadi, hadi, şimdi bunun için zamanımız yok.
Come on, come on. There's no time for that.
Bunun için zamanımız yok
We don't have time for it.
Bunun için zamanımız yok.
Hey, hey. There isn't time.
Bunun için zamanımız yok, seni geri zekalı!
We got no time for that crapl Dumb sombitchl
Bunun için zamanımız yok.
- There's no time for that.
- Bunun için zamanımız yok.
- We don't have time for that.
Bunun için zamanımız yok şu an.
We have no time for this now.
Bunun için zamanımız yok.
We don't have time for this.
Bunun için zamanımız yok.
We don't have time for that.
- Arnie, bunun için zamanımız yok.
Find the duck. - Arnie, I don't have time for this.
- Bunun için zamanımız yok.
- We don't have time for this.
- Bunun için zamanımız yok?
- We don't have time for this, okay?
Bunun için zamanımız yok!
There's no time for that!
Bunun için zamanımız yok.
There's no time for that.
- Bunun için zamanımız yok.
We don't have time for this.
- Şu anda bunun için zamanımız yok. - Sorun ne?
We don't have time for that now.
Bunun için zamanımız yok!
We ain't got time for this bullshit!
- Bunun için zamanımız yok, Callisto.
We don't have time for this, Callisto.
- Bunun için zamanımız yok.
Repressurize the cargo bay.
Daniel, bunun için zamanımız yok.
Daniel, we don't have time for this.
Bunun için zamanımız yok bayan!
We don't have time!
- Bunun için zamanımız yok.
- We can't worry about that.
Kahretsin, bunun için zamanımız yok.
We don't have time for this.
Üzgünüm, Bull winkle, bunun için zamanımız yok!
I'm sorry, Bullwinkle, we don't have time for that!
Bak bunun için zamanımız yok.
You know, we don't even have enough time for this.
" Ama ne yazık ki Moskova'yı boşaltamayız, bunun için zamanımız yok.
" Unfortunately, Moscow cannot be evacuated, there is no time.
Biliyorum ama şu an bunun için zamanımız yok.
I know, but we don't got time for that.
Dinlenmen için sana izin vermek istiyorum, lakin bunun için zamanımız yok gibi geliyor.
I want to let you rest, but it seems like we don't have the time for that.
Bunun için zamanımız yok Bay May.
We don't have time for this, Mr. May.
Ortalıkta serbestçe dolaşan bir iblis var, Cole.Bunun için zamanımız yok.
There is a demon on the loose, Cole. We don't have time for this.
Bunun için zamanımız yok.
- We don't have time for this. - 0i!
Tamam, bunun için zamanımız yok, Will. Elbiseme girmeliyim.
Okay, I don't have time for this, Will I have to get into my dress
Bunun için zamanımız yok.
Look, we don't have time for this.
Bunun için zamanımız yok. #...
We don't have time for this.
Bunun için de zamanımız yok...
And now we have no time.
Yok eğer bunu yapmayacaksanız, söyleyin... Çünkü bunun için özel dedektifler tutacağım. İşini kimin iyi yaptığını o zaman göreceğiz.
And if you don't, tell me...'cause I'll get a private detective to find her... who'll do a lot better job than the Dick Tracy club you got here.
Ama bunun için yeterli zamanımız yok.
And there's not a lot of time.
O zaman bana hiç ihtiyacınız yok. Bunun için zamanım yok. Guld onu alıp götürecek.
Well then, you definitely won't be needing me.
Bunun için zamanımız yok.
Come on, let's go.
Bunun için çok fazla zamanımız yok.
We don`t have time to do one thing at a time. Hi.
- Bunun için zamanımız yok.
- Exactly!
Bunun için zamanımız yok.
We don't have time for this!
Bak, bunun için daha fazla zaman olmasını dilerdim, ama hiç zamanımız yok.
Look, I wish there was more time for this, but there isn't any time.
- Lotan, bunun için şu anda gerçekten zamanımız yok.
- Lotan, we really don't have time for this.
Bunun için fazla zamanımız yok korkarım.
I doubt that we have that much time.
Bunun için zamanımız yok.
- We don't have time for this.
Bunun için zamanımız yok.
- We can't stay here.
bunun için üzgünüm 144
bunun için çok üzgünüm 39
bunun için 111
bunun için teşekkür ederim 20
bunun için endişelenme 65
bunun için üzülme 17
bunun için özür dilerim 49
bunun için buradayım 33
bunun içinde ne var 30
bunun için zaman yok 17
bunun için çok üzgünüm 39
bunun için 111
bunun için teşekkür ederim 20
bunun için endişelenme 65
bunun için üzülme 17
bunun için özür dilerim 49
bunun için buradayım 33
bunun içinde ne var 30
bunun için zaman yok 17
bunun için zamanım yok 26
bunun için vaktim yok 19
bunun için çok geç 46
bunun için buradayız 21
bunun için geldim 19
bunun için vaktimiz yok 17
bunun için mi 29
zamanımız yok 144
bunun yanı sıra 41
bunun anlamı nedir 87
bunun için vaktim yok 19
bunun için çok geç 46
bunun için buradayız 21
bunun için geldim 19
bunun için vaktimiz yok 17
bunun için mi 29
zamanımız yok 144
bunun yanı sıra 41
bunun anlamı nedir 87
bunun 274
bununla birlikte 245
bunun gibi 190
bununla ne demek istiyorsun 20
bunun adı ne 18
bunun anlamı ne 159
bununla beraber 102
bunun anlamı 121
bunun yanında 90
bununla 93
bununla birlikte 245
bunun gibi 190
bununla ne demek istiyorsun 20
bunun adı ne 18
bunun anlamı ne 159
bununla beraber 102
bunun anlamı 121
bunun yanında 90
bununla 93