Büyük gün traduction Anglais
3,007 traduction parallèle
Yarın çok güzel bir gün olacak, Ace, büyük gün.
Tomorrow's gonna be a good day, Ace, big day.
Yarın büyük gün, biliyorsun değil mi?
You do know that tomorrow's massive, don't you, eh?
Yarın büyük gün.
Tomorrow's a big day.
Yarın büyük gün.
Tomorrow's the big day.
Takma kafana, yarın büyük gün.
Don't worry about it. We got a big day tomorrow.
Amerikan halkı için büyük gün.
A great day for the american people.
Bugün büyük gün ancak Olivia hakkında konuşmamız gerek.
It is a great day, but we need to talk about Olivia.
Yarın büyük gün.
We got a big day tomorrow.
Yarın büyük gün, öyle değil mi?
Tomorrow is the big day, huh?
Yarın büyük gün.
I've got a big day tomorrow.
Sadece iyi misin diye aradım. Yarın büyük gün.
I'm just calling to make sure you're behaving yourself.
- Çünkü yarın büyük gün.
Because we have a big day tomorrow.
Büyük gün...
The big day.
Bugün büyük gün.
This is a big day.
Yarın büyük gün.
Got a big day tomorrow.
Bugün büyük gün.
This is our big day.
- Büyük gün geldi çattı Jack.
Big day for you, Jack.
Lavon Hayes için büyük gün!
Big day for Lavon Hayes!
Tabi bu para da bir çok kıyafet markasına Neiman Marcus gibi 5. meydanda büyük bir vali resmiyle dağıtılacak her gün ortalama amerikalıların harcadığı
The revelation that so much money was spent at fancy clothing stores like Neiman Marcus and Saks Fifth Avenue could be a huge blow to the governor's image as an everyday, average American.
- Bugün büyük bir gün.
- Today is a big day.
Gerçekten iki yıllık sevgilimle büyük ihtimalle bir gün evleneceğimi düşündüğüm adamla sevişmenin sadece bir düşüncesizlik olduğunu mu düşündün.
You really see fucking my boyfriend of two years, the guy who I was pretty sure I was probably gonna marry maybe someday, you thought that was just a small, stupid indiscretion?
Motivasyon kitaplarından oluşan çok büyük bir kütüphanesi vardı. Her gün orada motive edici düşüncelerini yazardı. Bunun için tuttuğu küçük bir günlüğü vardı.
( Linda ) Bruce had a vast library of motivational books and wrote motivational thoughts every day and had a little diary that he kept every day.
Bugün herkes için büyük bir gün olacağa benziyor ama hiçbirisi benimki kadar olamaz.
It seems like today is a big day for everyone, but none so much as me.
Bugün senin için büyük bir gün mü?
It's such a big day for you?
Ancak.. tanrının askerleri arasında bile bir'UCUBE'var! tabi bir gün o büyük bir usta olacak.
Among all God's Soldiers, there is a "Freak" he will be the Grandmaster someday
Zaten 1 gün 1 gecedir komadaydın. ve sen bayıldıktan sonra, köyün başına büyük bir bela geldi.
You already coma for 1 day 1 night and after you pass out, the village was in great trouble
Bir gün büyük bir yıldız olacağımı nasıl biliyorsam hayatımın sonuna kadar Finn'le olacağımı da biliyorum.
Look, I know that I am going to be with Finn for the rest of my life, just as much as I know that I am going to be a huge star one day.
* İleride bir gün büyük bir şehirde yaşayacağım *
♪ Someday I'll be living in a big old city ♪
* İleride bir gün büyük bir şehirde yaşayacağım *
♪ But someday I'll be living in a big old city ♪
* İleride bir gün büyük bir şehirde yaşayacağım *
♪ Yeah ♪ ♪ Someday I'll be living in a big old city ♪
- Bir dakika içinde, Bay Başkan. - Büyük gün, Cyrus.
Mr. President... big day, Cyrus.
Bugün, Amerikan halkı için büyük bir gün.
This is a great day for the american people.
Kampanyanı yönetmemi istediğin ilk gün hayaller kurmuştum, büyük hayaller.
I dreamed a lot of dreams, big dreams.
Aksine. Bu gün büyük bir gün.
It is an exalted day.
Büyük bir gün olma yolunda ilerliyor.
Should make for a grand day.
Büyük ayıp, her gün hâlâ aynı şeyler oluyor.
It's an outrage, a daily outrage.
Bu, onlar için büyük bir gün.
This is a big day for them.
Evet, ama bir gün, büyük ihtimal ona bir arkadaş yaparız, o yüzden bu akşam antreman yapabiliriz.
- Okay, well, someday, we'll probably make him a friend, so we may as well practice tonight
Elimizde, kendinden 10 yaş büyük bir kadınla tanışır tanışmaz evlenen Asyalı bir erkek var. Bunlar da vizesinin bitmesine birkaç gün kala oluyor.
We got an Asian male who marries a woman ten years older than he is as soon as they meet which just happens to be a few days before his visa is to expire.
Jeffersonian uzay sayfasına bakarım ama uzayın büyük bir yer olduğunu söyleyeyim, yani çok şey olmuştur. Uzay mekiğinin indiği gün, dış dünyada olan olaylar.
I'll check the Jeffersonian space page, but I'm just gonna point out that space is a mighty large ballyhoo, so a lot happened.
Geçen gün büyük hıyarlık ettim.
But I was a jerk the other day. This stuff belongs to you.
Andy ile paramızı paylaştığımızı öğrendiğim gün işimden ayrıldım, büyük ekranlı bir TV ve kendime on adet eşofman aldım.
The day I found out Andy and I were sharing money, I quit my job, got a big TV, and bought myself ten pairs of sweatpants.
Aklıma geldi de, eğer Raylan Givens beni Lexington'a davet ediyorsa büyük bir ihtimalle gün bitmeden kendimi yargıcın karşısında bulabilirim.
Well, it just occurred to me that Raylan Givens invites me up to Lexington, chances are I might find myself in front of a judge before the day is out.
Benim yeni fikrim, yoldan birazcık sapabilir ve geceyi Vegas'ta geçirebiliriz ve gezinin büyük bir kısmını tamamlar, hem de bir gün daha uzatıp...
My new idea is we could go a little bit out of the way and spend the night in Vegas and still break the trip up, for the most part, but also have, like, one more day of...
Güzel.. duşa gir ve kendini topla büyük bi gün var önümüzde
Good. Now go take a shower and get yourself together. We have a big day ahead of us.
Bir gün çöle, dünyanın en büyük kulübünü yapmaya karar verdi. Herkes alay etti.
One day, he decided to build the world's greatest club in the middle of the desert.
Fakat tabii ki mantıklı olan şey daha büyük bir bardak seçmesiydi. Bu gün de öyle yapmış. Çünkü artık numara yapmıyor.
But the obviously logical thing was to just get a bigger cup, which he did today, because he's no longer faking.
Bir gün Ram'in sirketi büyük bir zarara ugradi.
One day Ram's office faced a big loss
Çünkü yarın büyük bir gün ve ortakların önünde ortalığı yakıp kavuracağım. Yani, ortaklarımın.
Because, I have big day tomorrow and I don't want to crash and burn in front of the partners, of which, I am one.
Yarından sonraki gün büyük bir poker turnuvası var.
There's a big poker tournament day after tomorrow.
Ayda bir büyük paralarla poker turnuvası düzenliyorlar ve tesadüf eseri de bugün o gün.
They have a monthly high-stakes poker tournament, today being the day for the month, coincidentally enough.
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gündüz 49
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gündüz 49
günaydın tatlım 25
günahkar 29
günah 39
günler 45
günaydın hayatım 17
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın efendim 192
günahkar 29
günah 39
günler 45
günaydın hayatım 17
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın efendim 192