English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ D ] / Devam edebiliriz

Devam edebiliriz traduction Anglais

905 traduction parallèle
Öyleyse oyunumuza devam edebiliriz.
Then we will go on with our game.
- Artık devam edebiliriz.
- We can go ahead.
Üç yıl sonra, işim tamamlandığında belki kaldığımız yerden devam edebiliriz.
After three years, when my work is finished, perhaps we can take up where we left off.
Işıklarınızı yakın ve sahneye doğru döndürün, bu şekilde devam edebiliriz, tamam mı?
Hit your lights and play them on the stage so we can keep going, will you?
Talimatlar değişmedi, devam edebiliriz.
- Fine. The orders haven't changed. - We can go ahead
Artık devam edebiliriz.
Now, let us continue.
Daha ne kadar böyle devam edebiliriz?
How long can we go on like this?
Buna istediğin kadar devam edebiliriz.
I'm satisfied to sit it out with you.
Her neyse, artık daha fazla gecikme olmaksızın ve mutlak güvende olarak ilerlemeye devam edebiliriz.
Anyhow, we may now proceed without further delay and in absolute safety.
Kazançlıydık, kazançlı olmaya devam edebiliriz.
We've been doing all right, and we can continue.
Beraber gezmeye devam edebiliriz.
Finally we can move along once again.
Evlenip yine gülmeye devam edebiliriz.
We can be married and have laughs.
Daha ne kadar böyle devam edebiliriz gizlice ucuz otellerde buluşmaya?
How long can we go on like this, sneaking around, meeting in cheap joints?
Devam edebiliriz!
Right!
Bir hal çaresi bulmak için tartışmamıza orada devam edebiliriz.
We can continue the discussion over a drop of something medicinal.
Şimdi sohbetimize devam edebiliriz.
Now we can go on with our conversation.
Ne geriye dönebiliriz ne de devam edebiliriz.
We can't neither turn back nor go ahead.
Bu şekilde yaşamaya nasıl devam edebiliriz, bilmiyorum.
I don't know how we can go on living this way.
Bu rotaya bu hız ile devam edebiliriz.
We'll proceed on that course at that speed.
Yorulduysan yarın devam edebiliriz.
If you are tired, we can come back tomorrow.
Daha ne kadar bu şekilde devam edebiliriz?
How long can we go on?
Aramaya devam edebiliriz.
We'll call each other.
Ben bu akşam, şu vatozu keserek incelemeye devam edebiliriz diye umuyordum.
I was hoping we could get back to dissecting that stingray this evening.
Düzen yeniden sağlandığında devam edebiliriz.
When order is restored, we can continue.
İşlerimizi yapmaya devam edebiliriz ve kimse zarar görmez.
We can just keep doing what we're doing, and nobody really gets hurt.
Şimdi devam edebiliriz.
Now I think we can proceed.
Bir arada yaşamaya devam edebiliriz değil mi, Baba?
We can stay together now, right, Dad?
Şimdi, bize nereden benzin alabileceğimizi gösterirseniz, yola devam edebiliriz.
Now if you will just show us where the gasoline is, we'll be on our way.
Kaldığımız yerden devam edebiliriz, tıpkı eskisi gibi.
We can pick up where we left off, just like before.
Düşündüm ki oyuna devam edebiliriz.
I thought we might continue the game.
Sonunda konuşmamıza devam edebiliriz. - Evet.
At last we can have our chat.
Şimdi eğer kalan iki misafirimiz izin verirse devam edebiliriz.
Now, if our two remaining guests will permit, we may proceed.
O zaman dersimize devam edebiliriz.
No? Then we may continue.
İstersen üstünü giyinebilirsin, istersen biraz daha devam edebiliriz.
You can go ahead and get dressed.
Bir saat 15 dakika daha ileriye gitmeye devam edebiliriz.
We can maintain thrust for another hour and 15 minutes.
Ama önemli olan, senin beni görebilmen, benimle konuşabilmen, ve... oradan devam edebiliriz.
But all that really matters is that you can see me, and talk to me, and... we can go on from there.
- Devam edebiliriz.
- There you go.
Hala vaktimiz varken yürümeye devam edebiliriz.
While there is still time, we can walk out.
Birbirimizi, gizli gizli görmeye devam edebiliriz. Hyde Park'ta ıssız banklarda ve banliyö istasyonlarının bekleme odalarında.
Of course, we can still see each other clandestinely, on remote benches in Hyde Park and in the waiting rooms of suburban railway stations.
Her şey yolunda görünüyor yola devam edebiliriz.
Shall we continue?
Dinamit satın alabilir ve tüneli kazmaya devam edebiliriz.
We can buy the dynamite and keep on digging the tunnel
Daha ne kadar bu şekilde devam edebiliriz sanıyorsun?
How much longer do you think we can go on like this ?
Sonra belki pazarları da çalışabiliriz, belki gece de çalışmaya devam edebiliriz. Aslında belki çocuklarımızı ve karılarımızı da buraya getirebiliriz.
Then we can work on Sunday too, maybe we could work throughout the night... maybe we could bring in our children and wives
artık güvenle yolumuza... devam edebiliriz!
In any case we have to wait for you and inform you of the terrain ahead!
Herkes burada olduğuna göre dosyanıza devam edebiliriz.
So everybody is here...
Süitte tatlı yiyerek devam edebiliriz.
Then we can have dessert at the suite later.
Oturuma sonra devam edebiliriz.
We'll postpone the meeting.
Sohbete devam edebiliriz.
We can... We can continue talking.
Pekala, Walter, devam edebiliriz.
Okay, Walter, here we go.
Komiser, yola devam edebiliriz.
Marshal Cogburn, we're ready to go.
Varolmaya devam ettiğini nasıl kabul edebiliriz... Dün ve ondan önceki gün?
How can we accept it continued to exist... both yesterday and the day before?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]