Devam edemiyorum traduction Anglais
117 traduction parallèle
- Devam edemiyorum.
- I can't continue.
Devam edemiyorum.
I can't go on.
Devam edemiyorum.
I can't anymore.
- Artık devam edemiyorum.
Oh, I can't anymore.
"Sevgili Anne, Yaşamaya devam edemiyorum."
"Dear Mother. I can not go on living."
Valentina, daha fazla bu şekilde devam edemiyorum.
No more, Valentina. I can't go on like this.
Yazmaya devam edemiyorum, çünkü ben...
And I can't go on writing, because I feel...
Devam edemiyorum!
I can't keep up!
Oh, Matthew, devam edemiyorum!
Oh, Matthew, I can't go on!
Böyle devam edemiyorum.
I haven't moved on.
- Devam edemiyorum.
I can't keep this up.
Böyle devam edemiyorum işte.
It didn't go on.
Papet, ayrılıyorum çünkü devam edemiyorum...
Papet, I'm leaving because I can't go on.
Çılgınım, devam edemiyorum.
I am crazy, I cannot go on.
Devam edemiyorum.
I can't keep up.
Yok, devam edemiyorum.
No, I'm not keeping up.
Ben rol yapmaya devam edemiyorum- - Yani- -
I can't keep pretending- - I mean- -
Devam edemiyorum.
I can't stick with it.
O, "Artık devam edemiyorum" mu dedi?
He just said, "I can't take it any more"?
Tuvok... Devam edemiyorum.
Tuvok... I can't keep going.
Devam edemiyorum.
I can't go any further.
Neden yoluma devam edemiyorum?
Why can't I move on?
Devam edemiyorum!
I can't go on!
- Devam edemiyorum.
- I can't. - I can't, either.
Devam edemiyorum.
I can't hold on
Hayatıma devam edemiyorum!
I can't just go on with my life!
- Ben devam edemiyorum!
- I can't go on!
Devam edemiyorum.
I can't continue.
- Dinle, bu şekilde devam edemiyorum.
- I can't do this anymore.
* Yoruldum, devam edemiyorum.
I'm tired. I can't go on.
Bu şekilde devam edemiyorum.
I can't keep running anymore.
Daha fazla devam edemiyorum... Konuşunca iskambil kağıdı gibi yıkılacak gibi görünüyor.
I build any more... you talking it'd come down like a house of cards.
Devam edemiyorum.
I'm stuck.
Pekala, devam edemiyorum... Ama bir dilek yerine gelecekse...
Well, I can't go on but if a wish is to be granted...
Devam edemiyorum.
I can't keep this up...
Devam edemiyorum.
I just can't stand it anymore.
Devam edemiyorum! Çok sıcak hissediyorum!
I can't go on... feel so hot...
- Artık devam edemiyorum.
- Hey, Coach, I can't go no more!
Artık devam edemiyorum.
I can't do this anymore.
Artık devam edemiyorum, nefret ediyorum bu adamdan.
I don't know how to continue. I hate this Edgar.
Devam edemiyorum.
I can't go much more.
Rol yapmaya devam edemiyorum.
I can't go on pretending.
Buna daha fazla devam edemiyorum.
I couldn't do it anymore.
Ben de artık buna devam edemiyorum.
I can't do this anymore either.
Devam edemiyorum.
You fight like Norwegians, ya fairies! Phew!
Konu para ve flört olunca meraklanmadan edemiyorum - neden yatırım yapmaya devam ediyoruz?
When it comes to finance and dating... I couldn't help but wonder.' "Why do we keep investing?"
Devam edemiyorum.
Can't maintain this.
Sözleşmemize saygı duyuyorum. Her Cuma buraya gelip sizinle yemek yemeye de devam edeceğim. Ama seni memnun edecek bir tavrı garanti edemiyorum.
Now, I respect our contract... and I will continue to come every Friday night... and eat dinner with you... but I won't guarantee an attitude that will please you.
Kar yolu kapamış da, devam edemiyorum.
I can't keep walking.
Hayatıma devam edemiyorum.
I can't catch up.
Tahammül edemiyorum ama ismimi söylemeye devam ediyorsun, ha?
Can't help but keep calling my name, huh?
devam 340
devam et 5157
devam ediyorum 40
devam ediyor 34
devam edecek 39
devam edin 1943
devam edelim mi 59
devam edebilirsin 25
devam edeyim mi 59
devam etmelisin 17
devam et 5157
devam ediyorum 40
devam ediyor 34
devam edecek 39
devam edin 1943
devam edelim mi 59
devam edebilirsin 25
devam edeyim mi 59
devam etmelisin 17