Dinlemiyorum traduction Anglais
547 traduction parallèle
Dinlemiyorum.
And I ain't listening either.
- Kuralları dinlemiyorum.
- I'll get the outline.
- Dinlemiyorum.
- I'm not listening.
Dinlemiyorum.
I'm through listening.
- Dinlemiyorum. - Benden söylemesi.
- I'm not listening.
Hayır, radyo dinlemiyorum.
No, I am not listening to my radio.
Artık seni dinlemiyorum.
I'm not going to listen anymore.
Bana bir sürü şey söyleniyor. Dinlemiyorum.
People tell me all sorts of things, I don't listen.
Dinlemiyorum!
I won't listen!
Onu kötüleyeceksen, dinlemiyorum.
I'll not listen to talk against him.
Artık seni dinlemiyorum.
I'm not going to listen to you anymore.
Beethoven'i sık sık dinlemiyorum.
I don't often listen to Beethoven.
- Dinlemiyorum.
- l won't listen.
- Seni dinlemiyorum Frank.
I'm not listening, Frank.
Artık dinlemiyorum!
I'm through listening!
Dinlemiyorum!
I'm not listening!
Seni dinlemiyorum artık.
I don't listen.
- Bir generalim ve sizi dinlemiyorum.
I'm a general and I won't listen to you.
- Artık sizi dinlemiyorum.
- No, you can't sway me.
Hayır, dinlemiyorum.
No, I'm not.
- Duydum ama dinlemiyorum Frank.
- I heard, but I'm not listening.
Ne söylediğini dinlemiyorum.
I'm not listening to what he says.
- Dinlemiyorum. Pekâlâ, ama bu evde yaşamak cehennemde yaşamaya benzeyecek.
All right, but let me tell you, it's going to be hell living in this house.
Seni dinlemiyorum, rahip. Bir rahiple tartışmaya girmem.
I don't listen to you, priest, I don't dispute with a priest
Artık dinlemiyorum.
I can't stand to listen to this.
- Konuşuyor ama dinlemiyorum.
He's talkin', see, but I ain't listening'.
- Sizi dinlemiyorum.
I am not listening to you.
Dinlemiyorum.
I'm not listening.
Bu saçmalığı dinlemiyorum artık.
I'm not listening to any more of this rubbish!
Seni dinlemiyorum.
I'm not listening to you.
İstediğin şey söyleye bilirsin, Ben dinlemiyorum.
You can say whatever you want, I can't listen.
Senin pisliklerini dinlemiyorum!
- I won't listen to your filth!
Dinlemiyorum! - Bu ne Warren? Bunu tanıdın mı?
- Warren, do you recognize this?
Seni dinlemiyorum.
I am not listening to you.
Jeffrey'i dinlemiyorum ama hala konuşuyor.
I am not listening to Jeffrey, but he's still talking.
Artık seni dinlemiyorum.
I'm not listening to you anymore.
- Emirlerini dinlemiyorum.
- I'll go over your head.
- Artık seni dinlemiyorum bile. Beni parçalara ayırıp, duvara vur daha iyi.
I'm not even listening anymore.
Hiç dinlemiyorum.
I never listen to it!
Artık seni dinlemiyorum.
I don't listen to you anymore.
Hayır, seni dinlemiyorum.
No. I won't listen.
- Dinlemiyorum.
- I won't listen.
- Dinlemiyorum.
I'm not listening!
- Hayır hayatım, dinlemiyorum.
- No, no, dear, I'm not.
Gerçek yaptıklarınla yüzleşmekten korkuyor- - Seni duyamıyorum... Seni dinlemiyorum...
Are you afraid to face a realistic assessment of your- - * i can't hear you * * i'm not even listening * * i'm the guest host * * you are just a guest *
Bana bir çok konuda ipucu veriyor, ben de dinlemiyorum.
Well, he tipped me about a lot of things, and I wouldn't listen.
Seni dinlemiyorum.
- I'm not gonna listen.
- Seni dinlemiyorum.
- I'm not going to hear this.
Seni dinlemiyorum artık.
I don't march to anybody's whistle...
- Seni dinlemiyorum?
I don't know.
Neden sizi dinlemiyorum?
( LAUGHS )
dinle 8539
dinleniyorum 19
dinle onu 25
dinle ahbap 23
dinlen 93
dinle baba 21
dinle dostum 74
dinleme 19
dinleniyor 56
dinleyin 2039
dinleniyorum 19
dinle onu 25
dinle ahbap 23
dinlen 93
dinle baba 21
dinle dostum 74
dinleme 19
dinleniyor 56
dinleyin 2039
dinle beni 1110
dinlemek istiyorum 18
dinledim 33
dinlenin 36
dinlen biraz 26
dinlenmen gerek 19
dinlenmelisin 59
dinlemek istemiyorum 29
dinleme onu 24
dinlemiyorsun 67
dinlemek istiyorum 18
dinledim 33
dinlenin 36
dinlen biraz 26
dinlenmen gerek 19
dinlenmelisin 59
dinlemek istemiyorum 29
dinleme onu 24
dinlemiyorsun 67