English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ D ] / Dost

Dost traduction Anglais

8,323 traduction parallèle
Gölgen canlanmış ve dost olduğunu sanmıyorum.
Your shadow's alive, and I don't think it wants to be friends. Hulk :
Bir dost.
A friend.
Arkadaş sahibi olmak için önce dost canlısı olmalısın.
( grunting ) To have a friend, first you have to be a friend.
- Hiçbir zaman dost olmadık.
We were never friends, Granger.
Nereye bakarsak bakalım bir dost göreceğimizin bir simgesi.
It's a reminder that no matter where you turn you have a friend.
- Dost olmayabileceklerini söylüyorum.
I'm just saying, they might not be friendly.
Çok dost canlısı gözüktüler.
They looked friendly.
Ya da dost hayaletiyle tanışır.
Or she meets his friendly ghost.
Neden köpek sahipleri köpeklerinin dost canlısı olduğunu iddia eder ki?
Why do dog owners swear their dogs are friendly?
- Sadece bir dost.
Just a friend.
Görecek kudret yok düşmanca diktiğin o gözlerde.
Thou hast no speculation in those eyes, which thou dost glare with.
Gevşemiş ve dost canlısı.
Laid back and friendly.
Dost değiller.
Not friendly.
Kesinlikle dost değiller.
Definitely not friendly.
Kardeşlerini bir dost olarak görmezler. Ama ortak zalimlerinin yüzünün bir yansıması olarak görürler.
It often happens that they don't see a brother as a fellow, but as a reflection of the face of their common oppressor.
Daha önce onunla çalıştım, gerçekten iyi bir dost.
I've worked with him before, and he's actually my friend.
- Dost musun düşman mı?
- Enemy or friend?
Yüce bekâ Tanrım, biz muhtaç fanilere eş ve çocuklarımızla bâki kalma fırsatını nasip eyle.
But, everlasting God, thou dost ordain that we, poor feeble mortals should engage ourselves, our wives and children to maintain,
Bunu bir dost olarak söylüyorum.
I say that as a friend.
Biri dost ateşiyle vuruldu, ben de yaralandım bu yüzden yarı güçteyiz.
We lost two men. Another took friendly fire and I'm injured, so we're about half-strength.
Amirlerinizle konuştum, artık hepimiz dost olduğumuz için takımı bir süre bir arada tutmama izin verdiler.
I've spoken to your superiors, and now that we're all such good friends they've kindly agreed to let me keep the team together for a while.
Rahibeler Lucie'yle sıkı dost olduğunuzu söylüyorlar.
The sisters say you've become good friends with Lucie.
Augie, hâlâ dost olacağız.
Augie. We're still gonna be best friends.
Sen de bir dost istersin diye düşündüm!
I thought you could use a friend!
- Dost.
- Homes.
Amerika dost.
Amerika homes.
- Bu dost küçük akıllı bir robot.
That homes is a clever little robot.
- Bu dost küçük akıllı bir robot.
That homes is a clever little robot right there.
Cidden dost canlısı çıktın
You're a very friendly person.
Şey, acaba tanıdık dost indirimi felan var mı dükkanında?
So listen, is there, like, um, friends and family discount at this place?
Daha önce savaş içinde olmadığımız dost bir ülke şehrine... İngiltere öncülüğünde herhangi bir makine saldırısı gerçekleşti mi?
Has there ever been a British-led drone attack on a city in a friendly country that is not at war?
Bu dost bir şehir, yani sivil zaiyat minimum olmalı.
This is a friendly city, so collateral damage must be kept to a minimum.
O kendi evinde bunlar kadar büyük olmayan bir bilgisayara sahip olacak, en azından bir konsol kendisiyle etkileşebileceği dost bir yerel bilgisayar.
He will have in his own house not a computer as big as this, but at least a console through which he can talk to his friendly local computer and get all the information he needs for his everyday life,
Ve de doğru bilgisayar... Dost canlısı, kolay ve göze batmayan bir bilgisayar. Güzel bir Tensor masa lambası yerine.
And the right computer... a friendly, easy computer that isn't an eyesore but rather sits on your desk with the beauty of a Tensor lamp...
Hangi dost oyun sever?
Who's your friend who likes to play?
- Hangi dost oyun sever?
- Who's your friend who likes to play?
Bing bong, bing bong Kendisi mükemmel ve bu şarkıyı söyler Hangi dost oyun sever?
Bing bong, bing bong who's the best in every way and wants to sing this song to say who's your friend who likes to play?
bu şarkıyı söyler hangi dost oyun sever...
To sing this song to say who's your friend who likes to...
Ben ise bir dost.
I wanted a mate.
O sadece dost, Martin.
She's just a friend, Martin.
İzninle dost.
Pardon the me, friend.
Buflar ve insanlar dost!
Boovs and humans are friends!
Dost falan değiliz.
We're not friends.
Benim için gerçek bir dost.
And he's been a... he's been a real friend to me.
Sen, beni anlayabiliyor musun?
Dost... Dost thou understand?
Anlıyorsun, değil mi?
Dost thou understand?
Dost muyuz?
Friends?
Müşteriye dost canlısı davranın.
Be friendly to the customer.
Dost canlısı olun.
Be friendly.
- Dost!
- Friend!
Dost bir ülke söz konusuyken sanırım bunu Dışişlerine danışmam en sağlıklısı olacaktır.
I think it is only right and proper that I refer this up to the Foreign Secretary.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]