English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ D ] / Dostum benim

Dostum benim traduction Anglais

2,778 traduction parallèle
- Albert, iyi dostum benim.
- Albert, my good man!
Zavallı dostum benim.
My poor friend.
- Dostum, sen benim ekrana mı bakıyorsun?
- Dude, are you looking at my screen?
Benim dostum, hadi, aç şu kapıyı, hava buz gibi.
It's just me, man. Come on, let me in. It's fucking cold.
- Sam, benim dostum.
- Sam, it's me, man.
Benim için değil, dostum.
Not for me, man.
Neden benim rüyama girdin dostum?
Why are you having my dreams, dude?
Purgatory benim tüylü dostum.
Purgatory, my fine feathered friend.
Benim yaptığım şey bu değil dostum.
Yeah, that's not really what I'm doing, dude.
Hiçbiriniz benim dostum değilsiniz.
None of you are my friends.
- Benim Dave, dostum.
It's me, Dave, man.
Hayır, dostum. Dave benim.
No, man, I'm Dave.
Pekâlâ dostum, benim aradığım yeni Cheech açık görüşlü ve maceraperest olmalı.
Okay, man, what I'm looking for in a new Cheech is someone who is, like, open-minded and adventurous.
Benim Dave, dostum.
It's me, Dave, man.
Benim suçum değildi, dostum!
That wasn't my fault, man!
Benim suçum değil, dostum.
That's not my fault, man.
Bak, dostum, benim burada kalmamdan senin çok mutlu olmadığını biliyorum.
Listen, man, I know you're not thrilled to have me staying here.
O benim dostum.
He's my friend.
O benim kardeşim, Eski dostum Harley.
♪ that's my brother ♪ ♪ my old friend Harley ♪
Belki benim yerime en yakın dostum evlendiği içindir.
Maybe it's because my best friend is getting married today, and I'm not.
O benim taksim, dostum.
Hey. That's my cab, buddy.
Ama Hubert benim dostum.
But Hubert is my friend.
Gio ve yeğeninin benden korkması için herhangi bir neden yok, dostum, çünkü benim kanun dışı günlerim geride kaldı.
Gio and his niece got nothing to fear from me, my friend, because my outlaw ways are behind me.
Çünkü o benim dostum.
Because he's my boy.
Benim sabır ile ince giyiyor, Dostum.
My patience is wearing thin with you, my friend.
O benim bıçağım dostum!
That's my knife, man!
O benim arkadaşımdı, dostum.
I mean, he was my friend, man.
Sonuçta benim köpeğim dostum.
She's my dog, mate.
Benim için bir şereftir, dostum.
It's an honor, my friend.
Benim yerime senin gitmen iyi olmus dostum.
Hey, better you than me, buddy.
Dostum, lisedeki müzik öğretmenine çıkma teklif etmek benim kitabımda cesaret demektir.
Hey, man, asking your high school music teacher out qualifies as brave in my book.
Becker, dostum, benim Connor.
No! Becker, mate, it's Connor.
Onlar benim dostum.
They're my friends. Okay.
Dostum, benim okuduğum tek şey Şapkalı Kedi.
Man, only thing I'm reading is Cat in the Hat.
Bu, benim bir dostum.
This is a friend of mine.
Benim 10 tane var, dostum.
I had like 10. Dude... No.
Senin ve benim yarım kalmış bir işimiz var eski dostum.
You and I have unfinished business, old boy.
Dostum, benim sana burada gerçekten birilerine faydalı ol diye tıpı öğretmeye ihtiyacım var.
Dude, I seriously need to teach you some real medicine, So you can actually help s- -
Dostum, bu benim için bir fırsat.
Dude, I had a window.
Kültürü, benim arabamdan alamazsın dostum.
Do not get any of your culture on my car, buddy. ( Men ) - Aw!
O benim dostum değildi.
He wasn't my pal.
O benim uzun süredir dostum olan Dave Hall'du.
That was my long-time friend Dave Hall.
Biliyorsun bunu. Çok kritik bilgiler getirdim benim kıllı dostum, kuzeydeki sorunlarla ilgili.
Take with me the information important, my hairy friend, about the problems in the North.
Senin ve benim yarım kalmış bir işimiz var eski dostum.
You and I... Have unfinished business, old boy.
Senin ve benim yarım kalmış bir işimiz var eski dostum.
You and I... have unfinished business, old boy.
Dostum, benim sesim 30 kat daha tok bundan.
Man, my voice is, like, 30 times deeper than that.
- Bu benim, dostum.
- That's me, man.
Benim dostum Affet Yıldıza at.
Forgive me buddy chuck the star.
Dostum, o kelimeler benim göbek adlarım.
Dude! Those two words are, like, both my middle names.
Dostum, sana yardım etmeyi çok isterdim, fakat bu fotoğraf benim için çok önemli.
Man, I would love to help you out, but that picture's too important to me. Sorry.
Benim çok çok eski bir dostum gibi.
It's just like my alter ego, you know? I don't really...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]