English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ D ] / Düşün bakalım

Düşün bakalım traduction Anglais

382 traduction parallèle
Kim saçmalıyor, bir düşün bakalım!
Who's being silly, just think!
Az önce söylediklerini bir düşün bakalım... yüzünü kızartacak şeyler.
What you said, just to think of it... should make you blush.
- Bir düşün bakalım.
- Frame it.
- Güzel, düşün bakalım.
- Fine. You do that.
Bir düşün bakalım, bir kaç dakika içinde ona bir kazayı... bildirmesi için telefon edeceğim.
Come to think of it, I will be phoning him in a few minutes to report an accident.
Şimdi düşün bakalım, benim onu zorla satın almaya hakkım yok.
And come to think of it, I don't have the right.
Bir düşün bakalım.
Think it over.
Şimdi düşün bakalım.
Now you figure it out for yourself.
Şimdi düşün bakalım Teğmen Daly seninle birlikte olacak mı?
Now you think you can talk Lieutenant Daly into going along with you?
Niye? - Düşün bakalım.
- Think about that one.
Evliliği bir düşün bakalım.
Well, think of marriage now.
Elini vicdanına koy, düşün bakalım.
Lay hand on heart, advise.
- Düşün bakalım.
- Think about it.
Düşün bakalım.
Think it all out.
Bir düşün bakalım Roschmann.
Try to think, Roschmann.
Madem çok akıllısın ne yapacağımızı düşün bakalım.
And since you're so clever... you've thought out what we should do.
Bir de diğer türlü düşün bakalım.
See, think of it the other way around.
- Düşün bakalım.
- Oh, now, think.
Düşün bakalım.
You figure it.
Düşün bakalım...
Think about it...
- Düşün bakalım neden?
- Figure it out.
Bir düşün bakalım.
Think about it.
Düşün bakalım!
Think about it!
Düşün bakalım bugün ne var.
I won't reheat everything again.
Düşün bakalım!
Just think a moment.
Ne yapabiliriz, düşün bakalım!
Think of what we can do!
Düşün bakalım.
Think it through, man.
Düşün bakalım.
You think about it.
Düşün bakalım.
You do that.
Gidip köşede otur ve yaptığın şeyi iyice düşün bakalım.
You go sit in the corner and think about what you've done.
Karnına bir kurşun yemek nasıl bir şey, bir düşün bakalım.
Try to imagine what a bullet in the stomach feels like.
Düşün bakalım,... bu parayı almak şimdiden ne kadara patladı.
Think about how much it's already cost you to get that money...
Düşün bakalım, benim gibi bir adamdan kaçabilir misin?
Thought, thought, thought a nigger like me was gonna let you get away from me?
Bir düşün bakalım.
Check this out.
Düşün bakalım.
Think about it.
Düşün bakalım yola köylüler.
Hit the road, hicks.
Düşün bakalım, işte sana bir ipucu.
- Well, you think, but here's a helpful hint.
Bir düşün bakalım.
- Think about it.
Hadi, düşün bakalım.
Go on now. Think it through. Think it through.
Düşün bakalım!
Think!
Düşün bakalım.
Go figure.
Düşün bakalım, hiç bir Alice gördün mü? Evet.
Come to think of it, did you ever see an Alice?
Düşün bakalım.
WHERE DO YOU WANT TO STOP, AT 30?
- Bir düşün bakalım.
You work on it.
Düşün bakalım.
Now, think.
Sen de, düşün bakalım.
You, too, I imagine.
- Bir düşün bakalım.
- Figure it out.
Eğer bütün bu olanlar açığa çıkarsa, kimin incineceğini bir'düşün'bakalım.
Just'think'about who'll be getting hurt if all this leaks.
Düşün bakalım.
Think of it.
Hadi, Woody, düşün bakalım.
Think.
Düşün bakalım.
Tomorrow morning, I wash my hands with Bartolomeo... a good scrub. Just imagine.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]