Dışarı çıkıyoruz traduction Anglais
622 traduction parallèle
Dışarı çıkıyoruz.
We're goin'out.
Fakat, peki, dışarı çıkıyoruz.
But, well, we go outside.
Aklıma gelmişken, bu akşam kimlerle dışarı çıkıyoruz?
Incidentally, who are we going out with tonight?
- Mantonu al canım, dışarı çıkıyoruz.
- Get your coat, darling, we're going out.
Paltonu giy Watson, dışarı çıkıyoruz.
Get your coat on, Watson, we're going out.
Bu akşam dışarı çıkıyoruz.
We're going out tonight.
Dışarı çıkıyoruz!
We're comin'out.
Hepimiz dışarı çıkıyoruz!
Hurry! Hurry!
- Dışarı çıkıyoruz.
- We're going out.
Dışarı çıkıyoruz. - Eski zamanlardan söz ederdik.
- Well, we could talk over old times.
Sonra şapkanı, ceketini, eldivenlerini al, çünkü dışarı çıkıyoruz.
Then get your hat, coat and gloves because we're going out.
Çok dışarı çıkıyoruz, Jerry.
We've been going out a lot, Jerry.
Dışarı çıkıyoruz.
We're coming out!
Dışarı çıkıyoruz.
We're going out!
Evet, ama dışarı çıkıyoruz, çıkınca ısınırız.
Yes, but we're going outside, that will warm us.
Dışarı çıkıyoruz ama tellerden geçmeyeceğiz.
We're getting out, but not through the wire.
Baban izin verdi, dışarı çıkıyoruz.
We're going out, with Papa's permission.
Hanu geliyor Albay, ve biz buradan dışarı çıkıyoruz
Hanu's coming, Colonel, and we're getting out of here.
Dışarı çıkıyoruz. Fazerleri dağıt.
We get out. issue phasers.
Dışarı çıkıyoruz demiştiniz.
You meant, you're coming out.
Kız yanımda. Dışarı çıkıyoruz.
Can come the girl is with me!
Şimdi dışarı çıkıyoruz, ve birkaç dakikada onları bitiş çizgisinde görmeliyiz.
We're now moving outside, and we should be seeing them at the finish line in a few minutes.
Bu akşam dışarı çıkıyoruz,
♪ We're goin'out this evenin
Dışarı çıkıyoruz!
We're coming out!
Şimdi, oraya giriyoruz ve altınla dışarı çıkıyoruz yada hiç çıkmıyoruz.
Now, we're going in there and we're coming out with that gold or we ain't ever coming out.
Dışarı çıkıyoruz.
We're coming outside.
Connie ve ben biraz dışarı çıkıyoruz.
Connie and I have to go out for a while.
İşte normal olarak flört etme diye nitelenecek anlamda dışarı çıkıyoruz ve sen hala bana Bay Carsini diyorsun.
Here we are, going out on what normally would be described as a date and you're still calling me Mr. Carsini.
Dışarı çıkıyoruz.
We're going out.
Artık oyun falan yok. Dışarı çıkıyoruz. Sana sandal sefası yaptıracağız.
No more playing, ever we're going out. we'II take you boating
Dışarı çıkıyoruz.
- We're going outside.
Rachel ve Alice'e söyle yarın akşam dışarı çıkıyoruz.
You tell Rachel and Alice... that we're going out tomorrow night.
En azından bir kereliğine dışarı çıkıyoruz.
At least we get out once in a while.
- Dışarı çıkıyoruz, ama sen gelmiyorsun.
We go for a walk, but without you.
Sisk, dışarı çıkıyoruz.
Sisk, we're going out.
Dışarı çıkıyoruz.
We're going outside.
Tracy ve ben bu akşam dışarı çıkıyoruz. İstersen sen de gel.
Tracy and I are going out tonight, if you wanna come along.
Debby'le beraber dışarı çıkıyoruz, partiye filan gidiyoruz.
Debby and I will step outside, we'll go to a party or something.
Dışarı çıkıyoruz.
We're comin'out.
Dışarı çıkıyoruz, yani hemen şimdi!
We're movin'out, and I mean now!
- Dışarı mı çıkıyoruz?
- Are we going out?
Dışarıya çıkıyoruz.
Go on outside.
Artık burada çalışmadığına göre, neden dışarı çıkmıyoruz?
Since you're not working, why don't we get out of here?
Çok sık dışarı çıkmıyoruz.
We don't go out very much.
- Dışarı mı çıkıyoruz?
- Are we going outside?
Barbara, Doktor ile ben dışarıya bir göz atmaya çıkıyoruz.
Barbara, the Doctor and I are going outside to have a look around.
Öğrenci, dışarıdaki öğrenci dedi ki bizler sabahın karanlığında buraya giriyoruz ve akşamın karanlığında çıkıyoruz.
The student, the student outside said that we come in when it's dark, and we leave in the evening when it's dark
Her şeyde, her yerde öyle çılgınlık var ki artık dışarı bile çıkmıyoruz.
Everything everywhere is going crazy, so we don't go out anymore.
Çalışıyoruz. Çık dışarı!
We're at work.
Dışarı pizza yemeye çıkıyoruz. Yani saat on gibi dönmüş olurum.
We're going out for a pizza. lt gets me back here about ten o'clock.
Neden dışarı çıkıp, biraz taze hava almıyoruz?
Why don't we go outside, get some fresh air?
çıkıyoruz 57
dışarı 1436
dışarıda 424
dışarda 41
dışarıya 59
dışarıdayım 29
dışarı çık 478
dışarı çıkıyorum 69
dışarı çıkalım 87
dışarı çıkacağım 19
dışarı 1436
dışarıda 424
dışarda 41
dışarıya 59
dışarıdayım 29
dışarı çık 478
dışarı çıkıyorum 69
dışarı çıkalım 87
dışarı çıkacağım 19
dışarı gel 90
dışarıdaydım 29
dışarı çıktı 86
dışarı çıkma 37
dışarısı çok soğuk 29
dışarıda bekleyin 38
dışarıdalar 31
dışarı mı 28
dışarıda mı 50
dışarı çıkarın 30
dışarıdaydım 29
dışarı çıktı 86
dışarı çıkma 37
dışarısı çok soğuk 29
dışarıda bekleyin 38
dışarıdalar 31
dışarı mı 28
dışarıda mı 50
dışarı çıkarın 30