Eger traduction Anglais
291,231 traduction parallèle
Eğer bu bir şifre anahtarıysa, lanet olası bir.
If this is a cipher key, fucking a.
Ve eğer dışarı çıkmazsa,
And if it doesn't pan out,
Dedi ki, eğer bu sembollerden bir tane daha bulabilirse...
... He could cut that list down to... He said if he could find, uh, one more of these symbols...
Eğer aksiyon figürlerimin kılına bile zarar verirsen avukatlarımı üstüne salarım, seni orospu çocuğu.
If you so much as lay a finger on my action figures, I will sick my lawyers on you, you son of a bitch.
Eğer normal sarılmalarını istemiyorsam tersten olanları neden isteyeyim?
If I don't want your front hugs, what makes you think I want your back ones?
Eğer gerçekten piskoposun dediği kadar büyük bir orduysa daha çok asker silahlandırmak için fazladan zamana ihtiyacım var.
If it really is as great as the bishop suggested, then I'll need some extra time to raise more men at arms.
Eğer onu seviyorsa o zaman önemli biridir.
And, if she loves him, then he is somebody.
Eğer nereye gideceğimizi bilseydik koloniden ayrılma konusunda kendimi daha iyi hissederdim.
I would feel a lot better about leaving the colony if I knew where we were going.
Bu "San Fernando'ya tahliye" olayı oldukça inandırıcı bir hikaye. Tabi eğer çok cahilsen yada tehditlerden çok korktuysan.
This whole "evacuating to San Fernando" thing is a convincing cover story, so long as you're too ignorant or terrified to start pulling at the threads.
Eğer imanınızı telafi etmek ve kendinizi tekrar adamak istiyorsanız diğerleri gibi sırada beklemelisiniz.
If you wish to begin atonement and recommit yourself to the faith, then you can wait in line with the others.
Eğer bir şekilde, eldivenin kurtarılması için bilgi sağlarsam bunun Küresel Yönetim için değeri ne olur?
If I could somehow provide information that led to the gauntlet's recovery, what would it be worth to the global authority?
Eğer bizi eldivene götüren siz olursanız,
If you were to be the one to lead us to the gauntlet,
Eğer takas yaparsak bizi bloktan çıkartabilir misin?
If we make a trade, do you have the juice to get us out of the bloc?
Eğer bir şey yapmazsak, Buralarda dolanıp yakalanmayı bekliyoruz demektir.
But if we don't do something, we're just waiting around to get caught.
Eğer gerçekten tahliye varsa binlerce insanla uğraşıyor olmaları gerekir.
If there's really an evacuation, they would be processing thousands of people already.
Eğer evren yaşlı koca kıçını o sepete koymaya karar verirse hapı yutarız.
If the universe decides to plant its big old ass into that basket we're toast.
- Eğer halk öğrenirse...
If the public were to find out...
Harris eğer kalacaksam artık sır yok.
But, Harris, if I stay no more secrets.
" Eğer beni seveceksen bu sadece aşık olmak için olmasın.
" If thou must love me, let it be for nought Except for love's sake only.
Eğer hepsini yeniden kaybedeceksem fazla bağlanmak istemiyorum.
I just don't want to get too attached. Not if it's all going to disappear.
Eğer istemiyorsan neden geri getirttin beni?
Why would you send for me if you didn't even want me?
Eğer gönlün razı gelir de bana inanırsan ve beni affedersen yeni bir başlangıç yapabiliriz.
If you could... find it in your heart to... believe me... and... forgive me then we can start anew.
- Eğer babam ölmüşse...
- If father is dead...
"Eğer" dedim.
I said "if."
Eğer tanrılar beni korumazsa, kim koruyabilir ki?
If the gods don't protect me, then who can?
Eğer ruhun için dua etmezsek, kızım sonsuza kadar lanetleneceksin.
If we do not pray for your soul, daughter, then you will be damned for all eternity.
Eğer bir gün kral olacaksan anlamalısın ki kitaplar en az kılıçlar ya da sabanlar kadar önemlidir.
If you are going to be King one day, you need to understand that books are just as important as swords or plowshares.
Eğer...
If we...
Eğer Lagertha'yı öldürürsek, Björn'ü de öldürmemiz gerekir. Ben de bunu yapmak istemiyorum.
And if we kill Lagertha, we have to kill Bjorn and I don't want to do that.
Ama mesele şu ki bana benimle evlenmek için bekleyeceğini söylemiştin eğer ben çok önemli biri olursam.
But the point is, you told me you would wait and marry me when I become very important.
- Eğer göremezsem...
- And if not...
- Eğer falan yok Björn Demirsurat.
- There are no "ifs", Bjorn Ironside.
Nightwing. Eğer bulutları beklersek...
- If we wait for those clouds...
Eğer seni rahatsız ediyorsa...
If he's bothering you...
Eğer beni yakalayabilirsen, anneceğim.
Only if you catch me, Mama.
Eğer konuşmaya ihtiyacın varsa yardım etmemize izin ver.
If you need to talk let us help you.
Eğer bilselerdi, yanına yalnız gelmezdi.
If they knew, she wouldn't have come alone.
- Eğer bilim adamını bulursak ne pahasına olursa olsun onu hayatta tutmaya çalışacağız.
- And if we do find the scientist we want him alive at all cost.
Eğer isteseydin değişmezdin.
You wouldn't change it if you could.
Yani, eğer istemiyorsan...
- That's cool honestly, if you don't wanna...
Her şey o kadar farklı olabilirdi ki. - Eğer o...
So much would've been different... if he hadn't...
Eğer şanslıysan.
If you're lucky.
Eğer doktor olursan, belki yaşlılık için tedavi bulabilirsin.
If you become a doctor, perhaps you can discover a cure for old age.
Eğer ilk yılımda olmasaydım...
Well, if I wasn't in my first year, you know...
Eğer o fıstıkla kalıp London'la kalmıyorsan sapıklık yapmak istemem ama siz hâlâ mercimeği fırına veriyor musunuz?
If you're staying with "chickie" and London's not, I don't mean to be a perv, but are you guys still doing the deed?
Eğer bu Chip problemini gidermek istersem, Bu gece benimle çıkmak ve Pixar filmi izlemek için söz veriyor musun?
If I make this Chip problem go away, will you promise to go on a date with me tonight and see a Pixar film?
Nicole, eğer varsa...
So, Nicole, if there's any...
Eğer bir cinse... onu çağıran kişinin kontrolu altındadır... bu da nihayet şansımız biraz yaver gidiyor demektir.
If he is a Genie, he's under the control of whomever summons him, which means... finally some good luck.
Eğer adı Ellen Briggs ise, bu benim de soyadımın Briggs olduğu anlamına mı gelir?
If her name is Ellen Briggs, does that mean that my last name is Briggs, too?
Özür dilerim eğer üzerine geldiysem.
I'm sorry if I pushed you earlier.
Olmalısın da, eğer en iyi arkadaş senden hoşlanmazsa, kendi kıçını tokatlamaya dönersin.
You should be, if the best friend doesn't like you, you're back to slapping your own ass.
eğer 898
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer bir şey olursa 28
eğer istemiyorsan 31
eğer bilseydim 25
eğer izin verirsen 26
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer bir şey olursa 28
eğer istemiyorsan 31
eğer bilseydim 25
eğer izin verirsen 26
eğer o 55
eğer yanılmıyorsam 39
eğer sakıncası yoksa 54
eğer öyle olsaydı 20
eğer ben 51
eğer ölürsem 16
eğer olursa 24
eğer varsa 60
eğer isterseniz 86
eğer mümkünse 45
eğer yanılmıyorsam 39
eğer sakıncası yoksa 54
eğer öyle olsaydı 20
eğer ben 51
eğer ölürsem 16
eğer olursa 24
eğer varsa 60
eğer isterseniz 86
eğer mümkünse 45