English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ E ] / Elli bin

Elli bin traduction Anglais

464 traduction parallèle
Edgar Hull Bay Balling'e 150,000 Mark ( yazı ile yüz elli bin ) borçlu olduğumu teyit ediyorum.
Edgar Hull I confirm that I owe Mr. Balling 150,000 marks - one hundred and fifty thousand.
Biraz mücevherim var, kırk ya da elli bin eder. Ve sanırım bir o kadar daha bulabilirim.
I have some jewels, worth 40 or 50 thousand, and I guess I can obtain that much more.
- Elli bin dolar.
- Fifty-thousand dollars.
- Elli bin ne?
Fifty thousand what?
- Elli bin, daha az değil.
- Fifty G's, no less.
Doğuya döndüğümde, Arad bu hat için elli bin dolar verdi.
When I was back East, Arad gave me fifty thousand dollars for the line.
Çay değil, elli bin sterlin.
Fifty thousand pounds and not tea.
Elli bin dollar mı?
Fifty thousand dollars?
Ve de o elli bin dolar.
And the $ 50,000.
Elli bin İtalyan şu anda tepesinde muzaffer bir şekilde donuyor.
Fifty thousand Italians are now freezing triumphantly on its top.
Elli bin.
Fifty grand.
- Elli bin!
- Fifty thousand!
Elli bin, bir aylık maaşım olmasaydı fantezilerim için müptelası olurdum, emin olun.
Ah well, if fifty thou weren't a month's worth of my wages, that's one of those whims I would have indulged, I assure you.
Elli bin, idare eder mi? Belki yeterli değil?
Is 50,000 enough?
Bizimle iş yapacak yeni katılımcılardan, elli bin dolar istiyoruz.
We request the franchise holders to put up $ 50,000.
Sizin elli bin dolarınıza denk gelecek bir drahoma düşündüm.
Well, let us be vulgar, then, for a moment. I am willing to make a settlement equal to 50,000 of your dollars.
Sana elli bin dolar kazandırdım.
I just saved you $ 50,000.
Buzdolabı almak için elli bin yen lazım.
I.. want to borrow 50 thousands to buy a fridge.
- Elli bin yen.
50 thousands.
İki milyon yedi yüz elli bin dinar.
Two million and seven hundred fifty thousand dinars.
Elli bin.
Fifty thousand.
Elli bin ve güzel bir not.
Fifty grand.
Bırak da Elli bin'e istediği kadar inatçı olsun.
Let her be as stubborn as she wants.
Benden başka bir elli bin dolar beklemeyin.
No more 50 grand from me.
Anzio şimdi Avrupa'daki en ucuz esir kampı. Kendilerini besleyen elli bin adam.
Anzio is the cheapest POW camp in Europe. 50,000 men who feed themselves.
Veriler değerlendiriliyor. Şehirde bu tanımlamaya uyan en az yüz elli bin kişi vardır.
Statistically speaking, the description could fit about 150.000 inhabitants of this city.
Yüz elli bin kişinin bilgilerini kontrol etmek kolay bir şey mi sanıyorsun?
Do you think it's easy to check the alibi of 150.000 people?
Dönüşümde on bin ryo alacaksın ve ben de elli bin alacağım.
In return, you'll take 10,000 ryo, and I'll take 50,000.
- Elli bin yani. - Evet, neredeyse.
$ 11,000.
- Evet. Elli bin dolar.
- Yeah. $ 50,000.
Bana ait olmayan üç yüz elli bin dolar.
I had a dead wife, $ 350,000 that doesn't belong to me.
Elli bin, altmış bin liret?
Fifty thousand, sixty thousand lire?
Demin onlar için elli bin liret verdin ve neredeyse altına sıçıyordun.
You just paid fifty thousand lire for them and almost shit in your pants doing it.
Başlangıç olarak elli bin dolar, yeter mi?
Nice round 50 grand in it for openers, huh?
Elli bin dolar.
Fifty thousand dollars.
Elli bin dolar, bir çuval para.
50,000 bucks is a mound of cash.
Elli bin Belçika frankı.
Fifty thousand Belgian francs.
Bu işe elli bin dolar harcadık, ama elde var sıfır.
We've got $ 50,000 on the street and don't get a postcard.
Az rastlanan, mesela tren kazası gibi. - Elli yerine yüz bin öderler.
Like for instance, if a guy is killed on the train... they pay $ 100,000 instead of $ 50,000.
Elli yıl sonra, yüz yıl sonra, bin yıl sonra, hep anası bellenecek veletler olacak!
In 50 years, 100, 1000 years, I'll still have li'l brats to piss off!
İki bin beş yüz elli, efendim.
Eight thousand five hundred, sir.
Üç bin dokuz yüz elli küsur.
Thirty-nine... fifty... something.
- Üç bin dokuz yüz elli küsur.
- Thirty-nine... fifty... something.
- Bak, kahrolasının nasıl öldüğüne hiç aldırmıyorum. Bütün ilgilendiğim konu onun Mexico City'ye teslim etmesi gereken üç yüz elli beş bin dolarımdır.
I just care about $ 355,000 of my money he was supposed to deliver to Mexico City.
Bana dört bin dört yüz elli dolar borçlusun ve bana ödeyeceksin.
You will pay me what you owe me.
- Hayır, adamım, hayır. - Eğlenceli mi? Marty Augustine'den elli beş bin dolar çalmak mı?
Do you think it's funny to steal $ 355,000 from Marty Augustine?
Elli bin mi?
50?
Hala yetenekli olup olmadığını görmek için elli bin insan geliyor.
There's 50,000 people coming...
o kadar hızlı ki, sanki bin elli gibi!
It's like he's having thousands of hands
İki yüz elli... bin...
Two-hundred and fifty thousand- -
- Elli bin.
Fifty thousand.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]