Etrafına bak traduction Anglais
1,664 traduction parallèle
Etrafına bak Einstein.
Look around, einstein.
Etrafına bak.
I mean, look around you.
Ne demek sana yok.. çık evden etrafına bak.
Of course, unless you leave the house.
Etrafına bak, Luke, Aklın için istediğin bu mu?
Look around you, Luke, is this what you want for your mind?
Etrafına bakınıp durma.
Keep your eyes in your head.
- hayır, rahatla. etrafına bak.
- No, relax. Just look.
etrafına bak. bütün evler beyaz.
Jesus, look around. All the houses are white.
Şu etrafına bak.
No, it's true.
- Etrafına bak, Rodney.
- Look around, Rodney.
ama etrafına bak.... bu duvarlar içinde,.... bir düzenimiz var,... toplumumuz.... ailemiz.
But look around you. Within these walls, We have order...
Kafanı kumdan çıkarıp etrafına bak, evlat.
son!
Hmm... Etrafına bak...
Well, I look around.
Frank, etrafına bak.
Frank, look at this.
Etrafına bakıyordu ve olanların farkındaydı.
He's looking around, he knows what's going on.
Etrafına bak Tosh.
Look around you, Tosh.
Neden etrafına bakınıyorsun?
You're gawking like a country bumpkin.
Etrafına bak, Gus.
Look around, Gus.
Etrafına bak, bu insanların gerçek sorunları var.
Look around, these people have real problems.
Etrafına bak.
- Hey, look around.
Sadece bakmaya gitme, etrafına bak, kontrol et.
Just do not go, look, look at the people around.
Şöyle bir etrafına bak, ne görüyorsun?
Now, look around, what do you see?
Eğer arada bir durup etrafına bakınmaz ve istediğin şeyleri yapmazsan, onu özleyebilirsin.
If you don't stop and look around once in a while, and do whatever you want all the time, you could miss it.
Etrafına bak, çelişkilerle yaşıyoruz.
Look around we're living with the lost and found.
- Sadece etrafına bak.
- Just look around you.
Yani etrafına bak. - Güzel, temiz evine bak.
Oh, my God!
Etrafına bir bak, biz Amerika'dayız Morisaki üstüne düşeni yapıyor.
Read the street signs, we're in America.. ... Morisaki is doing his part.
Etrafına bir bak Funke!
I mean, take a look around you, Funke!
Etrafına bir bak.
Look around. You brought all these people out here.
Öncelikle çeneni kapat ve etrafına şöyle bir bak.
First of all, shut up, and now take a look around.
Clark, etrafına bir bak.
Clark, look around.
Etrafına bir bak.
Look around you.
Etrafına bir bak.
Look around you, Mikey.
Etrafına bir bak!
Look around you!
- Dave, etrafına bir bak.
- Dave, look around.
Etrafına bir bak. bütün bunları almak için seni istiyorum, çünkü bu gerçek.
Take a look around. I want you to take all this in because this is real.
Etrafına bir bak.
Look around.
Stacy, etrafına şöyle bir bak : Çünkü seni ve çocukları bir daha asla böyle bir duruma düşürmeyeceğim.
Stacy, take a good look around here'cause I will never ever put you and the boys in this situation again.
Etrafına bir bak.
Look around us.
Baba, etrafına bir bak.
Dad, take a look around.
Will, etrafına bir bak.
Will, look around you.
Monk, etrafına bir bak.
Monk, look around you.
Shawn, yapma, etrafına bir bak.
Shawn, come on, take a look around.
Etrafına bir bak.
Take a look around.
Etrafına bir bak.
LOOK AROUND YOU.
Etrafına bir bak.
Look at that.
Etrafına bak.
- Take a look around.
Etrafına bir bak!
Just look around you.
Ağzının etrafına bir bak.
Take a look around the mouth.
Etrafına bir bak, ne kadar çok manyak var.
/ See how many around the murderers.
Etrafına bak.
Look around.
Şu haline bak. Faniliğini düşündüğün bu anda etrafındaki insanları ne kadar önemsediğinin farkına varıyorsun.
The minute you start thinking about your mortality... you realize how much you care about the people around you.
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
baktım 85
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakacağım 88
bakan 73
bak ne diyeceğim 537
bakar mısın 103
bakmadım 27
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakacağım 88
bakan 73
bak ne diyeceğim 537
bakar mısın 103
bakmadım 27