Genç bayan traduction Anglais
3,217 traduction parallèle
Genç bayan, kâinatın efendileri olduğumuzu söyledim. 1981-83 yıllarındaki He-man çizgi filmine konu olan felsefî ve siyasi mesajları yaymaya adanmış bir dernek bu.
Young lady, we are the Masters of the Universe a society dedicated to promulgating the philosophical and political messages contained in the to 1981 to'83 cartoon featuring He-Man.
Saygın bir genç bayan gibi giyinip öyleymiş gibi davranırsan sonunda sana saygın bir genç bayan gibi mi davranacağını sanıyorsun?
You figure if you dress like a respectable lady he'll finally treat you like one?
Sadece iki ihtimali düşünebilirim : Uzak mesafeden gelen mermi delip geçer ve mermi elbisesinde kalır, adam yere düşerken, o da düşer ; ya da şüpheliye, genç bayanın da dediği gibi, yere yığıldıktan sonra ateş edilmiştir.
I can only think of two : shot from a distance through-and-through, bullet got caught in his clothing, fell out when he went down ; or... the suspect was shot after he was down, like the young lady said.
Bana bir açıklama borçlusun, genç bayan.
You've a lot of explaining to do, young lady.
Sanıyorum ki bu evde yaşayan genç bayanın beni çekip filmi internete koyduğunun farkındasınızdır.
I take it you're aware that a young lady who lives in this house has been filming me, putting the videos on the Internet?
Genç bayan.
Young lady.
Genç bayan...
Young lady...
Birlikte İspanyolca dersi aldığınız genç bayanı soracaktım.
Listen, I wanted to ask you about that young lady in your Spanish class.
Anlaşıldığı üzere... Genç bayanın tek suçu hem daha uzun olmak hem de kahraman olmak istemesi.
Well, it certainly sounds to me that this young lady's only crime is being a hero and wanting to be taller.
Genç bayan, beni tamamen deliye dönmekten alı koyan sendin, yani...
Now, you. Young lady, are about the only thing that stopped me from going completely insane, so.
- O genç bayan kim?
- Who is that young woman?
Harika bir genç bayan ama bir kusuru var.
She's a charming young woman but she has a fault.
Sıradaki genç bayan Teksas yarışmacısı, Doğu Teksas'tan... - Hey! -...
Next up in the Miss Young Texas Pageant, we have Miss Becky Sproles of East Dillon.
Üzgünüm genç bayan fakat gitmelisiniz.
I'm sorry, young lady, you've gotta go.
Bakar mısınız genç bayan? Bu köpeciğin yeni bir eve ihtiyacı var.
Pardon me, miss, but this little doggy needs a new home.
Bu genç bayan yaşadıklarını daha iyi anlayacak ve hâlâ bir erkek olduğunu kabullenmeni sağlayacak.
Will better understand what it is you might be going through, help keep your manhood intact.
Bu genç bayanı arıyorum.
ANNOUNCER 2 : Three times.
- Merhaba genç bayan.
- hey, there, young lady.
Genç bayan, başkanı müsait olması çok uzun sürecek mi?
Excuse me, miss Is President Ahn still going to take long?
Tanıştığıma sevindim, genç bayan.
Well, nice to meet you, young lady.
- Nasıl yardımcı olabilirim, genç bayan?
- What can I help you with, young lady?
Çok sempatik bir genç bayan.
Well, what a radiant young lady.
Evet, burada çalışan genç bayan.
Yes, the, uh, the young lady who was working here.
Genç bayan, bu heriften uzak durman gerek.
Young lady, you need to stay away from this man.
Şimdi dinlen bakalım, genç bayan.
Now, plenty of rest, young lady.
Siz, genç bayan, soyuma harika bir ilave olurdunuz.
You, young lady, would make a great addition to my little clan.
Beni dinle, genç bayan.
Now, you listen here, young lady.
Merhabalar, genç bayan!
Hello, Miss!
Geçen gece sizinle gördüğüm genç bayan pasaport için ona yardım ettiğinizi söylemiştiniz.
The young lady I saw you with the other night, you said you were helping her with her passport.
Ellerini üzerimden çek, genç bayan!
Don't you put your hands on me, young lady!
Ağlamak yok. Sızlanmak yok. Sonra da anlaşma senindir, genç bayan.
No wincing, no whining, and you got yourself a deal, young lady.
Bu çok iddialı bir laf, genç bayan.
That's a bold claim, young lady.
Profesör, bu genç bayan belki de başka bir iş dalında çalışmayı düşünmeli.
Professor, I think maybe your young lady here ought to consider another line of work.
- Biriyle çıkamazsın, genç bayan.
- No dating for you, young lady.
Beni dinle, genç bayan!
You listen to me, young lady!
Benimle sorunun mu var, genç bayan?
You got a beef with me, young lady?
Size katılmamak elde değil, genç bayan.
Have to agree with you there, young lady.
Sadece değer verdiğinizi düşündüğüm genç bir bayanı bulmaya yardım etmenizi söylüyorum.
I'm just asking you to help find a young woman that I thought you cared about.
Dans etmeye can atan genç bir bayan görüyorum.
I see a young lady who I should very much like to see dancing.
Frank Churchill cana yakın genç bir erkek ve onun Bayan Fairfax'e ilgisiz olduğu konusunda size garanti verebilirim, bana inanın.
Frank Churchill is an amiable young man and I can vouch for his indifference to Miss Fairfax, believe me.
Merhaba. Dün gece genç bir bayan getirmiştim.
Yes, hello, I dropped a young woman off there last night.
Delikanlı, yetmişli yaşlarda yürüyüş ve sohbet etmek için aynı yaşta genç bir bayan arıyor.
"Young man, seventy something looking for young woman in the same age for walks and talks"
Ashley olağanüstü, genç bir bayan...
Ashley was a terrific young wom - -
Saldırı ; Genç bir bayanı kaçırma ;
we've got kidnapping a young woman ;
Hayatında genç bir bayanın olması önemli bir şey değil mi?
A young woman in your life is nothing?
Otobüste yanıma genç bir bayan oturmuştu. Beni bu mektubu sevgilisine ulaştırmam için sıkıştırdı.
- Uh, on the bus, I sat next to a young woman who urged me to, uh, deliver this letter to her lover.
Bayan Shila Webb diye genç bir kadınla birlikte olabilirdi.
Possibly accompanied by a young lady, a miss Sheila Webb.
Cavendish Bürosunun ve Bayan Martindale'in her zamanki diyeti. Bunlar beni düşündürdü. Zavallı Nora Brent, genç bir kadın ayakkabısının topuğu kırıldığı için öldürülmüştü.
The usual diet of the Cavendish Bureau, Mademoiselle Martindale and it made me to think of la pauvre mademoiselle Nora Brent, a young woman who was killed because...
Evet, o yaşlardaki genç kızlar sürekli kaybolur, Bayan Barber.
Yes, well, young girls of this age tend to go missing all the time, Mrs. Barber.
- Şu tavrını değiştir, genç bayan.
Now just you change your tune, young lady.
Bay Ramirez, Bayan Ramirez ve siz evlendiğinizde genç değil miydiniz?
Mr. Ramirez, weren't you and Mrs. Ramirez young when you got married?
bayan 4473
bayan daisy 50
bayanlar 870
bayanlar baylar 623
bayanlar ve baylar 1405
bayan smith 84
bayan o 169
bayan lee 52
bayan bennet 77
bayan doyle 71
bayan daisy 50
bayanlar 870
bayanlar baylar 623
bayanlar ve baylar 1405
bayan smith 84
bayan o 169
bayan lee 52
bayan bennet 77
bayan doyle 71
bayan scott 58
bayanlar önden 23
bayan hunter 52
bayan johnson 73
bayan tate 49
bayan harper 60
bayan simpson 50
bayan davis 59
bayan hudson 105
bayan moore 56
bayanlar önden 23
bayan hunter 52
bayan johnson 73
bayan tate 49
bayan harper 60
bayan simpson 50
bayan davis 59
bayan hudson 105
bayan moore 56