Hayâlî traduction Anglais
70 traduction parallèle
Hayâlî yay ve ok aldın eline.
And picked an imaginary bow and an imaginary arrow.
Bunalım, hayâlî bir şey gibi görülürdü eskiden.
You know, the melancholic used to be seen as visionary.
Himmler bir hayâli gerçekleştirmek üzere yola çıktı.
( translator ) Himmler had set out to achieve a dream.
Amerikalıların, Ruslar dâhil olmadan savaşı bitirme hayâli suya düşmüştü.
The American hopes to finish the war before the Russian envolvement they were frustrated.
- Hayâli öğretmen olmak.
- She hopes to become a teacher.
Yeni araba, havyar ve yıldız hayâli için kendime bir futbol takımı almalıyım, derim! "
New car, caviar, four-star daydream. Think I'll buy me a football team. "
Hayâli bir tablo.
It's an imaginary portrait.
Tessa hayâli ajanlar kullanıyor.
Tessa's running phantom agents.
Tessa var olmayan hayâli ajanlar mı kullanıyor?
Tessa has been running agents that do not exist?
- - Hayâli bir ajan uyduruyorsun, neden?
- You're running a phantom agent?
- Hayâli bir ajan uyduruyorsun, neden?
- You're running a phantom agent. Why?
Bir anlamda, onları hayâli bir dünyaya yönlendir.
Push them into an unreal world, as it were.
Onun hayâli küçük bi aileye sahip olmaktı... ve benim hayalim uluslararası organize suç bitirmekti.
Her dream was to have a small family of her own... and my dream was to finish international organised crime
Hayâli Kek Büfesi açmak sanıyordum.
I thought her dream had to do with a muffin kiosk.
"Onlar için birlikte bir yaşam hayâli, zaman aldı..." "... ama sonunda evlendiler ve birlikte çalıştılar. "
It took them time to imagine a life together, but they finally married and worked together.
Dr.McKay'in hayâli aynen gördüğü gibi gerçekleşti.
Dr. McKay's vision came true exactly as he saw it.
Dr.McKay'in hayâli aynen gördüğü gibi oldu, ama yorumlaması yanlıştı.
Dr. McKay's vision happened as he saw it, but his interpretation was incorrect.
Hayır, sen ve ben çok iyi biliyoruz ki, hiçbir zaman bir tuzağa doğru hazırlıksız gitmeyiz,.. ... McKay o hayâli görmemiş olsaydı bile.
No, you and I both know we would never walk into a trap unprepared, even if McKay didn't have that vision.
Hayâli bile güzel.
But I dream.
İnanılmazdı, her tarafı delik deşikti bir travma cerrahının hayâli gibiydi.
Incredible, body full of holes- - Trauma surgeon's dream.
Bunun hep daha çok annenin hayâli olduğunu düşünürdüm.
And I always thought this was rather your mothers dream.
Biliyorsun, bu hayâli Tanrı'yla bir anlaşma gibi kurdum.
this fantasy, sort of an agreement with the Lord.
Tory ile Pierce'ın hayâli aşklarından özel bir teslimat daha mı?
Another special delivery from troy and pierce's Imaginary lovers?
Aslında, bir çocukluk hayâli.
It's a boyhood dream, actually.
Hayâli katilin vücudunda mermiyle kaçtığını mı söylüyorsun?
Are you saying the imaginary killer ran off with a bullet in him?
Erebor'un cücelerinin, yurtlarını geri aldıkları günün hayâli içinde yaşadılar.
They dreamt of the day when the dwarves of Erebor would reclaim their homeland.
Psikoz hastası, hayâli dünyasında yaşıyor.
Name's Stewart.
- Hayâli.
- Fancy.
Hayâli köpek gibi yürüdün mü yoksa bir diğeri gibi şeyi sikip attın mı?
Go walk the imaginary dog or some other fucking thing.
Bunlarla beraber kuvvetimizin hayâli, gerçekliğin düşüşünden daha büyüktü.
And as with everything else, the fantasy of our strength was greater than the real decay.
20'li yaşlarımın hayâli.
I was in my 20s.
Hayâli bile güzel.
Well, at least one can daydream.
Eskiden şeytana tapma ayinlerinin orta çağlardan gelen bir şey olduğunu ya da tamamen hayâli bir şey olduğunu düşünürdük.
We used to consider Satanic ritual abuse something from the middle ages, or literary fantasy.
Şu an yapmamız gereken gerçekle hayâli birbirinden ayırmak.
Now we need to separate the real from the imagined.
Ve o zamandan beri kuzenim el altından.. ... bütün hisseleri, hayâli bir isim.. ... adına bu hesaba koyuyordu..
And since he'd been doing all this under the table, he put all the shares in this account, in this trust account, under a fictitious name.
Hayâli de.
So is his dream.
Her genç kızın hayâli.
Every girl's dream.
Hayır, daha da fazlası. Sen hayâli birisin.
No, no, more than that, you're a Fictional.
Kendi dünyandan bu dünyaya getirilmiş hayâli bir karaktersin.
You're a fictional character brought to life from this world, your world, into this world.
Profesör Moriarty, O hayâli.
Professor Moriarty he's fictional!
Hayâli karakter canlanıyor çok sihirli bir varlık.
Fictional character come to life. Very magical beings.
Prospero hayâli bir karakter.
Prospero is a Fictional.
Evet. Orijinal eşyalar ilk kez 1611'de Fırtına'nın ilk performansından sonra Prospero ilk kez hayâli olarak görüldüğünde kırılmıştı.
So the original staff was broken in 1611, right after the first performance of "The Tempest,"
Hayâli varlıkların başı benim.
I am the first of the Fictionals.
Hayâli ekibe hoş geldiniz.
Welcome to Team Fictional.
Bu başka bir hayâli.
It's another Fictional.
Hayâli bir varlığı kurguyla yendim.
Defeated a Fictional with fiction.
Hiçbir hayâli bir daha oraya giremeyecek.
No Fictional will get in that way again.
Hayâli olmayan biriyle görüşüyorum.
Hmm. Am seeing someone who's not fictional.
O ölümsüz, hayâli.
He's immortal. He's fictional.
O zaman bir hayâli daha var.
- So another Fictional then?
hayal 40
hayalet 78
hayaller 22
hayal et 37
hayal kırıklığı 16
hayal meyal 31
hayal bile edemezsin 21
hayaletler 48
hayalet mi 23
hayal gücü 25
hayalet 78
hayaller 22
hayal et 37
hayal kırıklığı 16
hayal meyal 31
hayal bile edemezsin 21
hayaletler 48
hayalet mi 23
hayal gücü 25