Hepimiz biliyoruz ki traduction Anglais
317 traduction parallèle
Hepimiz biliyoruz ki o köprü haricinde çıkış yolu yok.
We all know there's no way out except over that bridge.
Hepimiz biliyoruz ki bu bizim açımızdan bir savaştır!
We all know this is a war for us!
Hepimiz biliyoruz ki, Shep Horgan bu şehrin en sevilen adamıydı.
Now we all know that Shep Horgan was the best-loved man in the valley.
Demek "devralacaklar". Ama hepimiz biliyoruz ki... Koca Baba en az 100 yaşına kadar yaşayacak.
"Take over." When we all know Big Daddy's going to live to be at least 100.
Hepimiz biliyoruz ki yaşanacak bir zaman olduğu gibi, Öleceğimiz bir zaman da vardır. Yine de ölüm her zaman, geride kalanları sarsar.
All of us on this earth, know that there is a time to live,... and that there is a time to die, yet death is always a shock to those left behind.
Hepimiz biliyoruz ki, ölüler kimseyi incitemezler.
Deep down, we all know that the dead can't really hurt nobody.
Hepimiz biliyoruz ki, bu senin için kişisel bir şey.
We all know this is personal for you.
Hepimiz biliyoruz ki Sezar meyvayı sever.
We all of us know that Caesar loves fruit.
Hepimiz biliyoruz ki, binbaşιnιn yüzbaşιyla adamlarιna... ihtiyacι var. Ama binbaşι inatçι.
All of us know the Major needs the Captain and his men... but the Major is stubborn.
Hepimiz biliyoruz ki çok sevdiğimiz Glenli McTarry... devlet memurları arasında değişik bir adamdı.
We all ken that our beloved McTarry of the Glen was a different man in Whitehall.
Hepimiz biliyoruz ki parayı israf etmeyin, devam edin diye yakında baskı altında kalmaya başlayacaklar.
I know, and you all know, they'll soon be under pressure to start again, to stop wasting public money.
Ve hepimiz biliyoruz ki, yabacı bir yerde oynanan şakadan daha iyi bir başlangıç yapamazsın. İyi bir şakaydı, değil mi?
The feast of the god Mirth begins today, and we all know it can't start well if we don't play a joke on a foreigner.
Hepimiz biliyoruz ki, büyük bir acı yaşadın ama mantıklı konuşamayacak kadar nefret dolusun.
Just sit down. Now, we all know you've suffered a grievous loss but you're too choked up with hate right now to make sense.
Hepimiz biliyoruz ki Araplar, ülkemizin 16 milyar dolarını kontrol ediyor.
We all know that the Arabs control $ 16 billion in this country.
Yine de hepimiz biliyoruz ki ; şu anda göründükleri biçimde ortaya çıkıyorlar.
And yet we all know what they turn out to look like.
Hepimiz biliyoruz ki bir gün çocuklarımız bizden ayrılacak.
We all know our children will leave us someday.
Hepimiz biliyoruz ki Bay Conway'ın sözleri.. .. modası geçmiş kapitalist boş laflar.
We all know that Mr. Conway is talking out of date capitalist claptrap.
Beyler, hepimiz biliyoruz ki, bu hem yasadışı hem kulüp kurallarına aykırı. O yüzden sormak istiyorum. Tayin ettiğiniz hakemi kovulmasına yol açacak her türlü cezai yaptırımdan... muaf tutmayı hepiniz kabul ediyor musunuz?
Gentlemen, we all know this is illegal and against club practice and I'd like to ask at this time if you all agree to waive all sanction against said referee or anything that might get me fired.
Ama hepimiz biliyoruz ki zamanda yolculuk mümkün.
But all of us know that movement through time is possible.
En azından şunu hepimiz biliyoruz ki, her iki taraf da artık kan akıtmak istemiyor!
At least.. we know that we all want... the blood-shed between us to end.
Hepimiz biliyoruz ki vücudunla para kazanman gerekirse açlıktan ölürsün.
We all know that you'd starve to death before you made a living with your body.
Hepimiz biliyoruz ki pek çok evlilik futbolun ıvır zıvırıyla sıkı sıkıya bağlı.
We all know most marriages depend on a firm grasp of football trivia.
Hepimiz biliyoruz ki... Uzun vadede, köpekle yaptıklarımız uygun.
We all know that... in the long run, what we're doin'with this dog is proper.
Bayanlar ve baylar, hepimiz biliyoruz ki havuç, şeytanın en sevdiği yiyecektir!
Ladies and gentlemen, we all know that carrots are the devil's favourite food!
Üretici reaktöre hatalı üretilmiş yakıt çubukları koyarsanız hepimiz biliyoruz ki, tüm eyalet yok olabilir.
You put defective fuel rods in a breeder reactor... for all we know, the whole state could be wiped out.
Süpermen, hepimiz biliyoruz ki........ paye ve ödül beklemiyorsun.
Superman, we all know that you're not looking for honors and awards.
Hepimiz biliyoruz ki........ geçen hafta, büyük ulusumuzun yarısı az daha........ topu dikiyordu. Bu adam olmasaydı.
Now, we all know that last week, half of this great nation of ours almost bit the bullet if it wasn't for this man here.
Ve hepimiz biliyoruz ki, orada bir çeşit şok yaşadın ve...
And we all know that you've had some kind of a well, shock over there, and that...
Hepimiz biliyoruz ki, sen zor bir adamsın, Ben..... ama bu yalnız olman gerektiği anlamına gelmiyor.
We all know you're a big, tough guy, Ben... but that doesn't mean you're a loner.
Hepimiz biliyoruz ki bunlar küçük patatesler.
We all know this is small potatoes.
Hepimiz biliyoruz ki, geçen ayki bir sürü faili meçhulden biri olabilir.
For all we know, it could be some sick random killing from last month's caseloads.
Hepimiz biliyoruz ki, "Prag" "P" harfi ile başlıyor.
We all know that "Prague" begins with a capital "P".
Hey, hepimiz biliyoruz ki araba mezarlığı bizim düşme noktamızdı.
Hey, we all knew the junkyard was our fallback spot.
Hepimiz biliyoruz ki, belki de sınırımızı tehdit ediyorlar.
They may be threatening our border.
Bay ve bayan Hillard, bu tür duruşmalarda kanunlar, velayetin anneye verilmesini öngörse de, hepimiz biliyoruz ki ; kız ya da erkek olsun, çocukları sevgi dolu babalardan ayırmak, çocuklar için iyi sonuçlanmaz.
Mr and Mrs Hillard, although these custody proceedings tend to favour the mother, we also realise, perhaps now more than ever, that it is not in a child's best interest to deprive him or her of an obviously loving father.
Şunu hepimiz biliyoruz ki en yeni coğrafi araştırmalar Sfenks'in tarihini daha erkene alıyorlar.
I mean we all know, new geological evidence dates the Sphinx back to a much earlier period.
- Sıska bacakları ve çarpık dizleri var. Hepimiz biliyoruz ki, kızlarda üç tane olur.
She's got scrawny legs and knobby knees For all we know, the gal's got fleas
- Çünkü hepimiz biliyoruz ki ; sen Springfield'ın şimdiye kadar gördüğü en şeytani siyasi dahi Birchibald T. Barlow'un bir piyonu, kuklasından... başka bir şey değilsin.
- Indeed, I am. - Because we all know you're a naive pawn, puppet, if you will of the most diabolical political genius Springfield has ever known : Birchibald T. Barlow!
Halüsinasyonlar sık sık gizli kaygıları yansıtır. Hepimiz biliyoruz ki, burada geçirdiğin zamanlar senin için o kadar kolay değildi.
Hallucinations often take the form of latent anxieties and we all know the time you spent here wasn't that easy for you.
Hepimiz biliyoruz ki, bu kötü olan biri adına yapılmıştı.
We all know it was done in the name of the wicked one.
Doğrusu, o bizim onun roman yazdığını düşünmemizi severdi... ama hepimiz biliyoruz ki dışarıda Jane'i hatırlamak için... çömezlerle hovardalık yapıyor.
Well, he'd like us to think that he's writing a novel... but we all know he just goes out and gallivants with freshmen women trying to relive Jane.
Hepimiz biliyoruz ki burada hiçkimsenin maaşı fazla değil.
And we all know no-one here is overpaid...
Ve hepimiz biliyoruz ki
And we all know a career depends
Nasılsa hepimiz yalnızız ve biz biliyoruz ki o yalnız olmayacak, vahşi hayvanlar onun etrafında saracak.
All of us is somehow lonesome and we know he'll not be lonesome, do he have wild things around him.
Şimdilerde pek üzerinde durulmasa da, hepimiz çok iyi biliyoruz ki, gizli silahımız işte budur :
"That's what the man said. Nowadays, it doesn't export too well."
Hepimiz biliyoruz, herkes biliyor, ki buna eminim... Keçileri kaçırmış gibi davranıyorsun...
We all know, you, I'm sure, as well as anyone you've been behaving in a highly eccentric...
Bayanlar ve baylar, hepimiz biliyoruz ki havuç, şeytanın en sevdiği yiyecektir!
Do you, Baldrick, do you? You go round the hostipal and ask everyone,
Senatör Porter, hükümetim adına söylüyorum ki hepimiz Albay Braddock'un neden burada olduğunu biliyoruz.
Senator Porter, we all know that Colonel Braddock was brought here. Just trying to embarrass my government.
Çoğumuz eserlerini biliyoruz... ve eminim ki hepimiz... onları şahsen tanıdığımız için çok mutluyuz.
Many of us are acquainted with their work... and we are all, I'm sure... glad of the opportunity to meet them in person.
Hepimiz şunu biliyoruz ki, benim bu mektubu yasal olarak yok etmeye hakkım var.
So we're all agreed that I would be legally justified in tearing this up.
Tabi ki hepimiz nedenini biliyoruz.
Of course, we all know why.