Ikimiz için traduction Anglais
3,670 traduction parallèle
Cohasset'te ikimiz için bir ev de almıştım.
Had a little place picked out in Cohasset for us.
Geçen yıl ikimiz için de çok zararlıydı.
Last year took a toll on both of us.
Belki de ikimiz için de öyle.
Perhaps we both were.
Ünvanımı kullanıp ikimiz için bir'gizlenme yeri'ayarladım.
I pulled rank and arranged for us to share a hide.
Dediğim gibi, ikimiz için değişmeye razıyım.
Like I said, for our sake, I'm willing to change.
Bence bundan kimseye bahsetmememiz ikimiz için de iyi olacaktır.
I don't think it would benefit either of us if, you know, we were to mention it to anyone else.
Ben ikimiz için yeterince zaman verebilirim.
I can give us all the time we need.
Yani ikimiz için yapıyorum.
So I'm doing it for us.
Sadece ikimiz için.
Just for us.
Sana diyorum, bana kendisi verdi ve beni buna ne kadar az bulaştırırsan, ikimiz için o kadar iyi olur.
I told you, he gave it to me... And the less you involve me, the better for both of us.
Kapı ikimiz için de açıktı.
The door was open for us both
Ikimiz için.
For both of us.
Ben bir süre ikimiz için ödeyeceğim.
I'm just going to pay for both for a while.
Bence bu en iyisi... ikimiz için de.
I think it's best... For both of us.
Bu gece geç saatlerde sadece ikimiz için bir randevu ayarlayacağım.
Now I took the liberty of making an appointment for you tonight after hours, just us.
Sanırım ikimiz için birşeyler hazırlayabilirim.
I think I can whip up something for the two of us.
Sadece benim için değil, ikimiz için de.
And not just for me, but for the both of us.
İşler ikimiz için de değişecek.
Things are gonna change for the both of us.
Aradan 12 sene geçti, o hâlâ sağ ve ikimiz de geceyi atlatabilmek için makineler kullanıyoruz.
And now, 12 years later, he's still alive and we're both using machines to get us through the night.
Aynı zamanda da bir oyuncuydu ve ikimiz de bir diş macunu reklamı için aday olduk.
But she was also an actress, and we were both up for the same part in a toothpaste commercial.
"Belki ikimiz icin."
"Maybe for both."
Aslında doğruyu söylemek gerekirse, ikimiz de onun için iyi değiliz.
The truth is, neither one of us are probably any good for her.
Ve şimdiye kadar bunu söyleyip kabullenmem çok zaman aldığı için ikimiz adına da çok üzgünüm.
And I'm so sorry for you and for me for for it taking so long to be able to say that, and to accept... before now.
Teklifini kabul etmek istiyorum sadece ikimiz varken, kimsenin bana evet demem için baskı yapamadığı bir yerde.
I want to accept your proposal... in private, without anybody pressuring me to say "yes."
İkimiz için de zaman.
Time for both of us.
O notları kimin için tuttuğunu ikimiz de biliyoruz.
We both know who you're writing those notes for.
İkimiz de biliyoruz ki deli olduğum için burada değilim.
We both know I'm not here because I'm crazy.
1976'da benim için de öyle demiştin. Daha ikimiz yolun başındayken.
Well, that's what you said about me in 1976 when we were both starting out.
Sadece ikimiz kaldığımız için risk almaktan kaçınmaya çalışıyoruz.
Been trying to play it safe since it's just the two of us.
İkimiz için gelecek görüyorum.
We have a future together.
İkimiz de biliyoruz ki Megatron yeniden yapılacak olan anahtarı hem Cybertron'u hem de Dünya'yı siber hale getirmek için kullanacak.
For you know as well as I that Megatron will use a reconstructed lock to cyberform both Cybertron and Earth.
İkimiz de Beyaz Zehir için seçmelere katılmıştık ve rolü ben aldım. Film baya kâr etti.
We were both auditioning for "White Venom" and I got the part, and the movie made a ton of money, and then...
Bu benim için kolay bir şey değil ama bir şekilde ikimiz kavga etmeye devam edersek ben yalnız kalacağım.
Look, this isn't easy for me to do, but for some reason, you and I keep locking horns, and now I'm out in the cold.
Annemle ilgilenmek için yeterince geç kaldığımı ikimiz de biliyoruz.
Hey, we both know I was long overdue to help take care of mom.
İkimiz de bu sefer ilişkinin yürümesi için çabalıyoruz.
We're both trying to make it work this time.
İkimiz için de iyi şeyler söylemedi.
He didn't have any kind words for either of us.
İkimiz için de güçlü ol
You be strong, for both of us.
Peki... - İkimiz için hâlâ bir umut var mı?
So... is there a chance that the door's still open for us?
İkimiz için de beklenmedik bir gelişme oldu.
This is a fortuitous turn for both of us.
Eğer ikimiz yeterince koruma ateşi açabilirsek, birimizin çıkması için fırsatı olacaktır.
If two of us lay down enough cover fire, it should be enough for the other one to get out.
İkimiz için bu ; TV'de üniversite futbol yayınının olduğu ve ağaçlardan Christian Louboutin ayakkabıların sarktığı kaplıca seks partisi gibi bir şey.
For you and me, that's like an orgy at a spa where there are college football games on TV and from the trees hang Christian Louboutins.
"Seçkin arkadaşlarım" dan bazılarını çağırırım sonra ikimiz, yapılması gerekeni görmeleri için onlara yardım ederiz.
Invite some of my "elitist friends," and then you and I can help them see what needs to be done.
Teklifini kabul etmek istiyorum sadece ikimiz varken. Kimsenin bana evet demem için baskı yapamadığı bir yerde.
I want to accept your proposal... in private, without anybody pressuring me to say "yes."
Yalnız bir sahteciden diğerine ikimiz de başka bir adamın sözlerini yaratmak için birçok yol olduğunu biliyoruz.
Indeed. But from one forger to another, we both know there are many ways to create another man's words.
Bak, ikimiz de neyin içine girdiğimi biliyorduk ve Peter'ı geri almak için buna değer.
Look, we both knew what I was getting into. And it's worth it to get Peter back.
Yani benim teorime göre ikimiz de bu zamanlarda öldüğümüz için...
So my theory is, it's because we always die around now.
Sırf "ikimiz" demek için yer arıyorsun!
You just want an excuse to say that!
- İkimiz için de öyle.
- You and me both.
Her ikimiz de evlatlarımız için yapmayacağımız..... şey olmadığını çok iyi biliyoruz.
We both know that there isn't anything that we wouldn't do for our kids.
Henry'ye de ulaşamıyorsun çünkü bunun için önce beni bulman gerek ve ikimiz de bulamayacağını biliyoruz.
And Henry's unattainable because... Well, you'd have to go through me, and we both know you can't.
Bir arada yaşamaya başlamamız ikimiz için de önemli bir şey, biliyorum.
I know this is a big deal for you and me,
ikimiz için de 32
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
ikimiz 71
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
ikimiz 71