Ir traduction Anglais
333 traduction parallèle
Alabama'da fildişleri çok sıkı değil, fakat bu pek önemli değil.
In Alabama, the tusks are looser. But that's entirely ir-elephant.
Bu tam bir sorumsuzluk örneği!
This is simply ir-res-ponsible!
Ama seni uyarmak istiyorum. Annem sana o ve Dawker'ın yaptığı gibi savaşmanı söyleyecektir.
But i want to warn you solemnly ir that mother would tell you you're fighting fa no matter what she and dawker do.
- Ne kaba ir tabir bu baba!
- Father, what a vulgar term!
Ama iyi bir Hiristiyan bundan kurtulmaya çaliºir.
But a good Christian fights it off.
Sana b ir şey söyleyeyim?
Tell you what?
Qinawi'yle göndereceğim, sen de trene koyarsın.
I'll send my trunk with Qinawi so you can put ir on the train.
Jane'Fe konugabflir miyim?
Let me speak to Jane, will you?
C') zl'.ir dilerim.
I'm sorry.
C') ll'.ir mlli?
will she be dead?
Yok ir şey. Sadece...
Nothing, just...
- sizi korsika da b ir limana bırakacağım.
I shall put you ashore in a Corsican harbor.
İkinci katta, aciıde oıabiıir.
He could be up on the second floor in the emergency room.
- Mükemmel ir fikir.
- An excellent idea.
İnanın bana Times Meydanı hıncahınç dolu insanlar gelmiş geçmiş en büyük partiye katılıp tarihte yerlerini almak istiyorlar.
Times Square. believe me. is wall-to-wall people. humar beirgs bert or havirg the greatest party ever ard beirg ir or a bit of this history.
Evlatlarımız vatana dönüyor birçoğu da gelmiş durumda, şu an kargaşanın tam ortasındalar.
Our boys are comirg home. ard a lot of them are here right row. right ir the middle of this chaos.
Gösteri dünyasındaki bu insanlara tüm dünyayı dolaşıp askerlerimize moral verdikleri için şapka çıkarıyoruz.
Our hats are off to all of those people ir show busiress who traveled the world ertertairirg our mer ard womer overseas ard here at home.
Hem kumsala ir bak.
Take a look at the sand.
Julia bana ir iyilik yaparmısın?
Julia, will you do me a favour?
Aslında, söylemen gereken şu, "Si.. ir et şunu."
I mean, what you have to say is, "Fuck'em."
Ortadoğu'daki durum hakkında hiç bir tartışmaya müdahil olmak istemem ama eyaletin kıdemli senatörü olarak, bence seçmenlerim adına, yani tüm Amerikalılar adına konuşabilirim. Ve şöyle derim : "Si.. ir edin hepsini!"
I don't wanna get involved in any controversy... on the situation in the Middle East... but as senior senator from my state, I think I can speak for my constituents... indeed all Americans, when I say, "Fuck'em!"
" Annecigim ve babacigim. Umarim bu mektup elinize ulaºir.
" Dear Ma and Pa, I hope this letter finds you well.
Normalde etmezdi, ama bu adam kardeºim oldugundan iºler degiºir.
Usually wouldn't, except this one happens to be my brother.
Güçlüdür ve iyi çaliºir.
She's strong. She's a hard worker.
Bir adam inandigi ºey ugruna savaºir.
A man fights for what he believes in.
- "Si.. ir git" de o zaman!
- Tell him to get stuffed!
Ama, biIiyorum AIex'in kendine özgün ir yanı vardı bu dünya için fazIa iyiydi.
But I do know... that there was always something about Alex... that was too good for this world.
- Bu bana dün akşam numarasını veren Irıs mi?
- Is this the iris who gave me her number last night?
Ben sadece Irıs'i kafamdan atamıyordum.
I just couldn't get my mind off iris.
Jack Irısle evleniyor!
Jack is marrying iris!
- Bir dakika ayırabiıir misiniz?
- Can you spare a minute? - Sure thing.
- Karşı çıkma Kate, herkesin başına gelir.
Hay, come on, don't fight ir Kate. It happends to everyone, all right?
Ben hemen gidip, "si.. ir olup, gidin" diyeyim.
I'll just go and tell them to fornicate off.
Pekala. Ben hemen gidip, "si.. ir olup, gidin" diyeyim.
And second, she is..... wise?
ir elmas kasası yumurta gibi kırıIdı.
A jewellery safe cracked like an egg.
Ben burada b.ir münzevi gibi yaşıyorum
I'm living like a hermit here.
B.ir çocuk kadar bile okuyamıyor.
- He can't read for a small child either.
- Kızılötesi.
- Go to IR.
- Bozulmuş.
- IR is busted!
- Daiquiri alır mısınız?
- Want a da. Iqu. Ir.
Hayat haksızlıklarla dolu.
Th. Ings are unfa. Ir!
Artık sen ir Yokedici değilsin, tamam mı?
You're not a Terminator anymore, all right?
O cazipti, kullandı, mahvetti ve ir kenara attı, tıpkı sana yapacağı gibi.
He's tempted, used, ruined and thrown aside, as he will you too.
" Saygıdeğer beyler, çok sabırsız ve kar- -
" Dear Sirs, There is an impatient and almost ir...
"Dalga sesinden ir salyangoz kaçmıştı."
"One periwinkle sash has been abscondated from the wash line."
Onun yerine bu sırrı yeni kocasıyla paylaştı. Ona devamlı sadık kaldı ve sonunda Lenny'nin çocuğunu dünyaya getirdi, ir kızçocuğuydu bu.
Instead she went off with her new husband, who stood behind her loyally as she gave birth to a beautiful baby girl.
Benim de yolculuk için ir şeyler almam gerek.
And I'll... I'm going to get something for the trip.
Böyle ir fırsat için yedi yıl bekledim ama sen bir meyveli kek için dört buçuk dakika bekleyemiyor musun?
I've waited seven years for an opportunity like this and you can't wait 4 1 / 2 minutes for a tartlet?
Ve ir refakatçın olursa daha az utanç verici olur.
And it would be less awkward if you had a chaperon.
"Arka koltuktaki elektrikli testere şüpheli gözüküyor ama tatlı b, ir gülüşü var!"
"that bloody chainsaw in the backseat looks kind of iffy, but she's got a cute smile!"
Şimdi kızıl ötesi filtre yardımıyla yeşil renkte bakalım.
Now try green with an IR filter.