Işte geldin traduction Anglais
295 traduction parallèle
Jane, işte geldin.
Oh, Jane dear! There you are!
Stevens, işte geldin.
Stevens, there you are.
Tatlım, işte geldin.
So... Oh, honey, that is you, that is you.
Will, işte geldin.
Will, there you are.
İşte şimdi kıvama geldin.
That's the spirit I like.
İşte bak, Pepe, randevumuza geldin.
You see, Pepe, you showed up for our rendezvous
İşte. 12 çocukla geldin, şimdi de 12 çocuğun var.
There you are. You came in with 12 kids, you're going out with 12 kids.
Bu işte çalışmaya geldin, çünkü fazladan para istedin.
You came to work in a racket Because you wanted the extra money.
Geldin işte.
There we are. Oh.
Geldin işte!
You're here!
İşte, yaz boyunca çalıştığım yere hoş geldin!
Well, this is where I work during the summer. Welcome!
İşte eve geldin.
Alberto, you're home.
İşte geldin, buradasın!
There you are!
- İşte geldin.
There you are.
Geldin işte!
Yeah.
Pekala, işte geldin.
All right, you've arrived.
İşte şimdi de sen geldin, parlak ve yeni biri olarak görevi alıyorsun hastanesini alıyorsun ve Peder Doonan'ın inancını sorguluyorsun.
And now here you are, bright and new taking over for him taking his hospital, and asking about faith, Father Doonan's faith.
İşte geldin.
You've arrived.
Geldin. Buradasın işte.
Here, he's here.
İşte geldin ahbap.
There you are, old man.
İşte geldin, Holly.
There you are, Holly.
- İşte geldin.
- There you are.
İşte geldin.
There you are, Holmes.
- İşte geldin ya!
- did well to come.
İşte geldin.
There he is.
İşte geldin.
Ah, so there you are.
İyi, geldin işte.
Good. Right you are.
İşte geldin.
You made it.
İşte geldin... İşte geldin.
You are here... thank you!
İşte sen de geldin. Böyle huzura gönderme beni.
Don't kill me like this.
İşte sarayına geldin!
You've arrived at the palace
- Sonunda geldin işte.
- Here you are at last.
İşte geldin... Danny'yi almamı istiyorsun... cehennemden kaçar gibi bıraktığın bir yaşama.
Here you are... asking me to take Danny... into a life that you ran from like a shot out of hell.
İşte geldin Julie.
There you are, Julie.
- Ah, işte dediğim yere geldin.
- Ah, there you are.
Bu işte nasıl bu kadar iyi hale geldin?
How did you get so good at this?
İşte geldin!
Here you are!
Geldin işte.
How about that?
Evet, geldin, işte buradasın.
Yes, you are... You're here now.
İşte geldin.
there you go.
İşte geldin Doc.
Here you go, Doc.
İşte geldin!
You're there!
İşte geldin!
There you are!
İşte geldin.
Here we go.
Geldin işte!
You made it!
- İşte geldin.
- Here you go.
- İşte geldin!
There you are.
İşte geldin.
Well. You're here.
- İşte geldin.
- There you are!
Hey, vaiz geldin işte.
Hey, preacher man, you made it.
İşte geldin.
There you go.
geldin 84
geldin mi 58
geldiniz 33
geldin demek 49
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste orada 22
geldin mi 58
geldiniz 33
geldin demek 49
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste orada 22
işte böyle 2360
işte buradayım 238
işte bu kadar 490
işte burdayım 25
işte bu güzel 23
işte burası 350
işte buyrun 44
işte buradasın 421
işte bu o 68
işte budur 84
işte buradayım 238
işte bu kadar 490
işte burdayım 25
işte bu güzel 23
işte burası 350
işte buyrun 44
işte buradasın 421
işte bu o 68
işte budur 84
işte bu yüzden 206
işte bu yüzden buradayım 17
işte o kadar 74
işte burdayız 23
işte buldum 50
işte burda 115
işte buyur 31
işte geliyor 764
işte öyle 69
işte bu harika 123
işte bu yüzden buradayım 17
işte o kadar 74
işte burdayız 23
işte buldum 50
işte burda 115
işte buyur 31
işte geliyor 764
işte öyle 69
işte bu harika 123