Keske traduction Anglais
31,833 traduction parallèle
Keske sadece bana bagli olsaydi ama kontrol ve denge sistemiyle çalisiyoruz.
I wish it were just up to me, but we have checks and balances.
- Rachel keşke verebileceğim 1 saatim olsaydı ama yok.
Rachel, I wish I could tell you I had an extra hour to give, - but I don't.
Keşke baş parmağım olsaydı ama tavsiye için geldim.
I wish like hell it was the thumb, but it's actually advice.
Keşke ben de Mike'ın tahliyem için uğraştığına inanabilseydim.
I only wish I could trust that Mike here was really working on getting me out on parole.
Keşke Claire ile konuşabilseydim.
Ugh. Wish I could talk to Claire.
Keşke Karen burada olsaydı.
I just wish Karen were here.
Keşke onu söylerken kamera karşısında olsaydın.
Wish you had a camera on you for that one.
Keşke yardım edebilseydim.
I wish I could help.
Keşke beni becerse.
I wish he'd just fuck me.
Keşke Daisy bunu görmek için burada olsaydı.
I wish Daisy were here to see this.
Keşke konuşabilseydik.
I just wish we had talked.
Keşke şaka yapıyor olsaydım.
I wish I was kidding.
Keşke bunu görmeseydin.
I wish you hadn't seen that.
Keşke aynada gördüğüm şeyi size de gösterebilseydim...
I wish I could show you guys what I see when I look in the mirror...
Keşke Hyde'a karşı çıkabilecek kadar güçlü olabilseydi, o zaman benim olurdu.
If only she'd been strong enough to resist Hyde, she would be mine.
Yemin ederim, keşke sana Ölü Ozanlar Derneği'nden bahsetmeseydim.
I swear, I wish I'd never mentioned Dead Poets Society in front of you.
- Keşke de keşke! - Tamam.
- Shoulda-woulda-coulda!
Keşke beni dinleseydi.
If only he'd listened.
Keşke bunu ikinizi davet etmeden önce söyleseydin.
Oh. I wish you'd have mentioned that before I asked you two boys to come with.
İlk defa keşke bu kadar akıllı olmasan diyorum.
This is the first time I ever wished you weren't so smart.
Size keşke o gün yaptığımı neden yaptığımı söyleyebilsem. Ama sadece...
I wish I could tell you why I did what I did that day, but it just...
Keşke yapabileceğim başka bir şeyler olsa.
I wish there was something more I could do.
- Üzgünüm, keşke yapabilseydim.
- I'm sorry, I wish I could.
Keşke doğru söyleseydim O buradayken.
I wish I had said it right when he was here.
Keşke bütün dünya için Sandalye teoriniz hakkında bilgi.
I wish the whole world could hear about your chair theory.
Keşke hayatımda senin gibi birinin olmasını isterdim.
I wish I had someone like you in my life.
Keşke orada olsaydı Öğretmenler okulda sizin gibi.
I wish there were teachers like you in school.
Keşke sizin için daha fazlası olsaydı.
I just wish there was more in it for you guys.
Keşke onunla konuşabilsem.
I just wish I could talk to her.
Keşke bunun övgüsünü üstlenebilseydim ama tamamen Kirkman'ın kararıydı.
I wish I could take the credit for that. But that was all Kirkman.
- Keşke destek çağırsaydık.
Really wish we'd called backup.
Bazen "Keşke iyi bir polis olmasaydım." diyorum.
Sometimes I wish I wasn't a good cop.
Keşke ona yardım edebilsem.
I just wish I could help her.
Keşke bilsem
I wish I knew.
Keşke anlayabilseydin.
I wish you could understand.
Keşke bundan emin olabilseydim... zira genelde o konuda... fazlasıyla hayal kırıklığına uğradım.
I wish I could be sure of that, for I have been cruelly disappointed in that particular.
Keşke babanızı da kurtarabilseydim.
I wish I could have saved your father.
Keşke düzeltmemin bir yolu olsa.
I wish there were some way I could make it better.
Keşke park yerimden bu kadar uzakta olmasaydık.
Wish we weren't so far from my parking space.
Keşke yardım edebilseydim.
Well, I wish I could help.
Geleceğimle ilgili öngörümü ve titreyen ellerimi her düşündüğümde ve ailemin ölümümü izlemek zorunda kalacağını hayal ettiğimde keşke Kurtarıcı hiç olmasaydım diyorum.
Every time I think about the vision of my future, and I think about my trembling hand and... imagine my family having to watch me die. And I wish I never became the Savior.
Keşke Nemo da barıştığımızı görebilseydi.
I just wish Nemo could see that we finally made peace.
Keşke bu soruyu ilk defa soruyor olsaydım.
Wish it was the first time I said that.
Keşke.
I wish.
Keşke olsaydı.
I wish there was.
Keşke hepimizin böyle özel ihtiyaçlar olsa.
We should all have such special needs.
Keşke beynim o noktalara gitmese, ama Memur Carson'ın torbada buldukları şüphelinin yiyecek kaynağı olabilir.
I really wish my brain didn't go to these places, but, uh, what Trooper Carson found in that bag may have been the unsub's food source.
Birden keşke Sheldon burada olsaydı dedim.
I suddenly wish Sheldon was here.
Keşke sen de dinlenebilsen bebeğim.
I wish we could say the same about you, baby.
Ned, keşke yanında olabilseydim.
Ned, I wish I could have been there for you.
Keşke daha fazla yardımcı olabilsem.
I wish I could be more helpful.