English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ K ] / Kurtulacaksın

Kurtulacaksın traduction Anglais

506 traduction parallèle
ondan kurtulacaksın değil mi?
You'll get rid of her, right?
Güneşin batıdan battığı gibi, sen de yaşamdan kurtulacaksın.
You shall rest from life, like the setting sun in the West.
Kurtulacaksın.
You'll be all right.
Geri kalan mobilyaları da satacaksın, bu evden ve bu eve gelen davetsiz misafirlerden kurtulacaksın. Bende, sizi yeni evinizde ziyaret edeceğim.
You'll sell the rest of your furniture, flee this house and its intruders, and I'll see to your new home.
Ve buradan kurtulacaksın.
And you'll get away from this place.
Tabii ki iyi bir çocuksun, yakında ondan da kurtulacaksın.
You sure are a good boy you'll get over it soon
Teslim olursan, ateşten kurtulacaksın ve İngiliz hapishanesinden çıkarılacaksın.
If you do, you'll escape the fire and you'll be delivered from the English prison.
Ne zaman kurtulacaksın bu huyundan?
When are you gonna get the ramrod out of your back?
Bir kereliğine, bu beladan kendin kurtulacaksın.
For once you're going to get out of this thing by yourself.
Yarından itibaren, o attan kurtulacaksın.
Beginning tomorrow, get rid of that horse.
Ama şüphelerden nasıl kurtulacaksın?
But how do I get rid of the suspicion? It's like a leech sucking on... some dark corner of my mind!
Ya Bay Trane, ondan nasıl kurtulacaksın?
But Monsieur Trane... how will we slip away from him?
Şu kamburdan ne zaman kurtulacaksın? İyi akşamlar hanımefendi!
When are you going to get rid of that belly?
Bak, parka gidip gazeteleri atıp, kamyondan kurtulacaksınız.
Look, you drive to the park, dump the papers and get rid of the truck.
Kurtulacaksın.
But you'll be alright.
Kurtulacaksın.
You'll be alright.
Evet, kurtulacaksın.
Yes, you're alright.
Bir an önce bu hastalıktan kurtulacaksın.
We're going to have you up and around in no time.
- Nasıl kurtulacaksın?
- How are you going to get out?
O gelince yemek pişirmekten kurtulacaksın.
You'll be freed from the cooking chores when she comes.
Demek, benim hatırıma Yomoshichi'den kurtulacaksın...
So you will get rid of Yomoshichi for me...
Evet Bowen, anlaşılan bizim için bu Yahudilerden kurtulacaksın.
Well, Bowen, I see you're going to be getting rid of some Jews for us?
Kurtulacaksın, Akiva amca.
Not for a long time, Uncle Akiva.
İstemediğin her şeyden kurtulacaksın.
I've taken away everything you wanted.
Yarın hepimizden kurtulacaksın.
We'll all be out of your hair tomorrow.
Sayemde sekreter maaşından kurtulacaksın.
You'll save a lot of dough on me.
- Şu salak dolaptan ne zaman kurtulacaksın?
When are you going to get rid of this stupid cupboard for me?
Buradan kurtulacaksın.
We'll get you out of here.
Sen de kurtulacaksın.
You'll be finished, too.
Gördüğün kabuslardan kurtulacaksın.
And you'll get rid of the nightmares you've been having.
Kurtulacaksın. - Kamyonum nerede? İçinde inek var!
I have a cow in the truck!
Kapa çeneni, sadece Galyalılar saldırdığında kurtulacaksın, unutma!
Shut up, you'll be the only one spared when the Gauls attack, don't forget!
O çalıntı olacağından, iş biter bitmez araçtan kurtulacaksın.
It'll be hot, so ditch it soon as the job's finished.
Nasıl kurtulacaksın?
How will you evade?
Şimdi dünyadan kurtulacaksın.
Now you will save the world.
Hiç olmazsa Almanların ziyaretlerinden kurtulacaksın.
At least you won't have the Jerries visiting you.
Alistair, sen kurtulacaksın.
Alistair, you're gonna come out all right.
Yakında ondan kurtulacaksın, söz veririm.
You'll soon be rid of him, I promise.
Kurtulacaksın.
Don't look like that.
Sen şunu bir bıraksan, dertlerinin çoğundan kurtulacaksın.
Should you stop drinking, it will reduce most of your troubles.
Düşünsene matematik hocandan iki hafta kurtulacaksın.
Just think, Margaret - two weeks without having to do any biology, chemistry or history. So what?
Bu olay başına geldikten sonra kurtuldun, hatırladıktan sonra da kurtulacaksın.
WHEN WE FACED THE OTHER THINGS, THE HANDS, THE--THE PEOPLE, AND CHRISTMAS?
Yakında benden kurtulacaksın.
Soon you'll be rid of me.
Bu kadar kolay mı kurtulacaksın, ha?
Think you can escape so easily, eh?
Sen o zavallı ihtiyardan ne zaman kurtulacaksın?
When are you gonna get rid of that sorry old man of yours?
Şu külüstürden ne zaman kurtulacaksın?
When are you gonna get rid of that piece ofjunk?
Kurtulacaksınız, inanın bana.
I promise you you'll be fine.
Elbette kurtulacaksın, Carla.
Of course you do, Carla.
Kötü bir şey yapmaya kalktıkları an kafalarına vurup tıpkı bu herife yaptığımız gibi ondan kurtulacaksın.
The minute they try anything dirty, you pop them in the head... and get rid of them, like you did with this guy.
O kızdan ne zaman kurtulacaksın?
When are you getting rid of that girl upstairs?
Kurtulacaksın.
You'll be okay.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]