English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ M ] / Meraklanmayın

Meraklanmayın traduction Anglais

180 traduction parallèle
Meraklanmayın, İngilizler diplomasi alanında bir numaradır.
Magnificient. No wonder the English are first in dipolmacy.
Öğrenciler burada oynuyor, lütfen meraklanmayın.
Please feel free to ask our houseboy to help with your move.
Meraklanmayın patron, tam arkanızda olacağım.
Don't worry, boss. I'll be right here holding your hand.
Meraklanmayın, sağolun.
Don't worry, and thanks.
Evet. Meraklanmayın.
Well, yes, I shouldn't wonder.
Meraklanmayın.
Don't worry. Go on in the kitchen.
Meraklanmayın.
"Don't worry. Love, Tim."
"Meraklanmayın." Bu komik işte.
"Don't worry." Ha. That's a laugh.
Meraklanmayın.
Well, don't worry.
Meraklanmayın, dedi.
He said not to worry.
Bunun için meraklanmayın doktor.
Needn't worry yourself about that, Doctor.
Meraklanmayın, yakında iyileşeceksiniz.
Don't you worry, we'll soon have you well again.
Meraklanmayın, çünkü ben sizin için tekrar yayacağım.
Well, don't you worry about it, because I'm gonna take them off for you.
Meraklanmayın, en fazla caz dinleyeceksiniz.
You'll hear some jazz at the most.
Meraklanmayın bayanlar, her şey yoluna girecek.
Ladies, everything'll turn out fine.
Meraklanmayın hanımefendi.
Do not worry, Madame,
Yakın zamanda olmazsa da meraklanmayın.
Don't worry if it's not in the near future.
Çok meraklanmayın, geçici süreliğine gönderdik.
It's no doubt a temporary condition.
Meraklanmayın.
Just don't worry.
Yapacağım, meraklanmayın.
They're tracing the call. I will, don't worry.
Meraklanmayın Bayan Forrest.
Don't worry, Miss Forrest.
Meraklanmayın.
Don't worry.
Hiç meraklanmayın bayanlar ve baylar.
Nothing to worry about, ladies and gentlemen.
Yüzünüzde hafif bir endişe fark ettim ama meraklanmayın.
Hello. I noticed a slight look of anxiety cross your face just then but you needn't worry.
Meraklanmayın bakanım.
Don't worry, minister.
Peki meraklanmayın Bay Christie.
All right, don't you worry, Mr. Christie.
Meraklanmayın.
Oh, don't worry, sir.
Meraklanmayın efendim, konu emin ellerde.
Fear not, milord, the matter is in good hands.
Hiç meraklanmayın.
And don't you worry.
"Meraklanmayın" dediler. "Bir gün topraklarımıza geri döneceğiz".
"Don't worry," they said, "one day we'll get our lands back."
Kararımızı en yakın zamanda açıklayacağım, sakın meraklanmayın.
I'm gonna declare our decision very soon, don't worry!
Merak kediyi öldürür, siz de meraklanmayın.
[sighing] CURIOSITY DIDN'T TEAR ITS HEAD OFF.
Bu konuda hiç meraklanmayın. Girin. - Komiserim.
I personally have instructed the border guards to inspect with whole attention all trucks crossing the frontier.
Meraklanmayın, böyle bir şey benim başıma gelmeyecek.
You can rest assured that's not going to happen with me.
Bir şey olmaz, meraklanmayın.
You won't be ill.
- Hey, siz Alf için meraklanmayın!
hey, don't worry about the old alfer.
Meraklanmayın Bayan Paxton.
Don't worry, Mrs. Paxton.
Doktor, doktor siz hiç meraklanmayın kaybetmeyiz biz 16 adaylık bu ödüller çantada keklik.
DOC, DOC, DON'T WORRY ABOUT IT. 16 NOMINATIONS, KID. WE CAN'T LOSE.
Meraklanmayın, burada da kalmıyorum.
- But I'm not staying either.
- "Meraklanmayın. Eminim değildir."
I'M SURE IT'S NOT THAT. "
Meraklanmayın.
Put them away.
Ayrıca meraklanmayın, burada sizi bekleyeceğiz.
Enjoy the movie! And don't worry, we will wait for you.
Ona birşey olmaz, meraklanmayın.
He'll be all right, don't worry.
Meraklanmayın, yalan söylememeniz için ben size yardımcı olacağım.
Don't worry, I'll help you not to tell lies.
Bay Simpson, meraklanmayın.
Mr. Simpson, don't you worry.
Meraklanmayın çocuklar.
Don't worry, boys.
Yoksa meraklanmayın.
If you haven't got it, don't worry.
Meraklanmayı bırakın.
Stop worrying.
Ama meraklanmayın.
I'm used to it.
Meraklanmayın, dostlar arasındasınız.
You're amongst friends now, sir.
Meraklanmayın.
- Don't worry.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]