Meşguldum traduction Anglais
96 traduction parallèle
Üzgünüm, çok meşguldum.
Sorry. I've been busy.
Çok meşguldum.
I was tied up.
Afedersiniz genç süvari, biraz meşguldum o yüzden sizi duymadım.
Your pardon, young sir, I was at my devotions.
- Meşguldum, Efendim.
- I was busy, sir.
Aylardır o kadar meşguldum ki, hiç silâhla talim yapamadım.
I've been so busy for months, I haven't had any chance to practise.
Kusura bakma biraz meşguldum..
I'm sorry I was tied up.
Çok meşguldum.
I've been busy.
Çok meşguldum.
Well, I've been real busy.
İIk kez başrole seçilmiştim ve provalar yüzünden çok meşguldum.
For the first time ever, I was chosen for the Ieading role and was busy rehearsing.
- Hayır, düz duvara tırmanışını izlemekle meşguldum.
- Uh, no, actually I've been too busy watching her bounce off the walls.
Bu şeyle nesnelerin içine bakmakla meşguldum.
I was using this to look inside of things.
Dün gece Joe'nun merdivenini çalmakla meşguldum böylece ödülü bu gece çalabilecektim.
Last night I was stealing Joe's ladder so I could steal the trophy tonight.
Kafalarına bakmakla meşguldum.
I was preoccupied with its heads.
Çok meşguldum, tamam mı?
It has been crazy around here, all right?
80'ler adamı olmakla o kadar meşguldum ki, tedavi olmayı unuttum!
I was so busy being an'80s guy, I forgot to cure it!
Kendi işlerimle meşguldum.
I was busy doing my own thing.
Sizin de fark ettiğiniz gibi son zamanlarla bu işle çok meşguldum.
As you may have noticed, I've been a little preoccupied with it lately.
Ödevle meşguldum.
I was busy doing my homework.
Biliyorum işle meşguldum.
I know, I've been preoccupied with work.
Hayır, ben sadece bu manav alışverişi ile gerçekten çok meşguldum.
No, i've just been Really busy grocery shopping.
O kadar meşguldum ki sana özel birşey söylemedim.
No, no, no, no, no. You know what? I said nothing specific, because I was so busy.
Birazcık işimle meşguldum. Bayağı yolculuk ediyordum ve iş için geri çağrıldım, işte...
Well, I've been kind of busy with work, you know, doing a lot of traveling and such, and I was called back on business, so,
Meşguldum.
I've been busy.
Şu Hanoi işiyle meşguldum.
I got onto Hanoi.
... senin hayatını kurtarmakla meşguldum.
And by the way, I was busy saving your life at the time.
Meşguldum.
I was busy.
Meşguldum.
I was in a hurry.
Biraz meşguldum.
Been a bit busy.
O kadar meşguldum ki sizi davet etmeyi unutmuş olabilirim.
I may have forgotten to invite you. I've been so busy.
- Ben meşguldum.
- I was busy.
Hep çok meşguldum.
I was always too busy.
- Evet, deli gibi meşguldum.
- Yeah, whoo, I've been, like, crazy busy.
Ben okumakla meşguldum..
I was busy reading.
Üzgünüm, yaşadığım yerde hayatımı kurmakla çok meşguldum.
Sorry, but I'm so busy at my live there to build.
Kimliğimi korumakla meşguldum.
I was too busy preserving my cover.
Kurt adamları avlamakla oldukça meşguldum.
I was too busy hunting werewolves.
Sadece iş değil, meşguldum, yakında eve döneceğim.
It's nothing like that, I've been tied up, I'll be home soon.
Sanırım Lana ve Archer'ı cinsel münasebet esnasında düşünmekle meşguldum.
I guess I was busy fantasizing about archer and lana having intercourse.
Biraz meşguldum.
I kind of been busy, you know?
Oh, Oldukça meşguldum.
Oh, I've been quite busy.
Üzgünüm, yaşadığım yerde hayatımı kurmakla çok meşguldum.
I'm sorry. I've been busy setting up my life over there.
Sadece çok meşguldum.
We've just been so busy.
Ve geldiğiniz gün de gerçekten çok meşguldum.
And it was all a bit of a rush that day, that day that you came.
- Ödevimi yapmakla meşguldum.
I was so engrossed in my work.
Memesiz bir adam bulmakla meşguldum.
I was a little busy looking for men without breasts.
Yeni projemi başlatmakla çok meşguldum.
I've been swamped getting my new project under way.
Burada James Bondculuk oynamakla meşguldum.
I thought I was busy James Bonding it up in here.
Cok mesguldum.
I've been busy.
Biraz geç yakaladim çünkü tuvalette ellerimi yikamakla mesguldum ama tam zamaninda yakaladim.
I was late because I was in the bathroom washing my hands, but I got the gist.
Silver hakkindaki sizlanmani dinleyemeyecek kadar mesguldum.
I was too busy listening to you gripe about Silver.
Bu aralar meşguldum.
Been busy.
meşguldüm 69
meşgulüm 281
meşgul 95
meşgulsün 16
meşgulüz 22
meşgul müsün 55
meşgul mü 20
meşgul olduğumu görmüyor musun 21
meşgulüm 281
meşgul 95
meşgulsün 16
meşgulüz 22
meşgul müsün 55
meşgul mü 20
meşgul olduğumu görmüyor musun 21