English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ N ] / Nasıl bildin

Nasıl bildin traduction Anglais

1,450 traduction parallèle
- Nasıl bildin?
- How'd you know?
- Evet. Nasıl bildin?
Yeah.
Bunu nasıl bildin?
How do you know that?
- Rachel doğuruyor mu? - Bunu nasıl bildin?
- Is Rachel having the baby?
Nasıl bildin bunu?
How did you know that?
Nasıl bildin?
How did you know that?
Bıçaklandığını nasıl bildin?
How do you know he was stabbed?
- Nasıl bildin?
- How'd you know that?
- Göbek adımı nasıl bildin?
- How did you know my middle name?
Nasıl bildin?
How can you tell?
Bunu nasıl bildin?
How did you know that?
Nasıl bildin?
How... how did you know?
Dinamitlerin işe yarayacağını nasıl bildin?
How did you know dynamite would work?
Nasıl bildin- - Seni seviyorum.
How did you... oh. I love you.
- İsmimi nasıl bildin?
- You know of me?
Nasıl bildin?
HOW DO YOU KNOW THAT?
Kırmızının en sevdiğim renk olduğunu nasıl bildin? .
How'd you know red was my favorite color?
Benim olduğumu nasıl bildin?
How'd you know it was me?
İçeride olduğunu nasıl bildin?
How do you know she's in there?
Bunun olduğunu nasıl bildin?
- How do you know it was that one?
Bunu nasıl bildin?
How do you know?
Hey, ressam, o penisi boyayanın kadın olduğunu nasıl bildin?
Hey, artiste, how did you know it was a woman who painted the cock?
Bugün olduğunu nasıl bildin?
How did you know it was today?
Evet biz- - Bunu nasıl bildin?
Yes they w... how did you know that?
Bunu nasıl bildin?
How did you know?
Şimdi, bunu nasıl bildin?
Now, how do you know that?
Nasıl bildin?
How did you know?
- Bunu nasıl bildin?
- How did you know that?
Bunları severim, nasıl bildin?
I love these, how did you know?
- Ben olduğumu nasıl bildin?
How did you know it was me?
- Bunu nasıl bildin?
- Where'd you pull that?
- Evet, nasıl bildin?
- Yeah, how did you know?
Nasıl bildin?
How'd you know that?
- Evet. Nasıl bildin?
How did you know?
Onların gerekeceğini nasıl bildin?
How did you know you were going to need them?
Ee nasıl bildin?
So, how'd you know?
- Bunu nasıl bildin?
- How do YOU know that?
- Benim gönderdiğimi nasıl bildin?
- How did you know they were from me?
- Nasıl bildin?
- How do you know?
- Evet, nasıl bildin?
- Yeah, how did you...?
Silahı olduğunu nasıl bildin?
How do you know he's got a gun?
- Tamam, bunu nasıl bildin?
- Okay, how'd you know that?
Cidden, nasıl bildin?
Seriously, how did you know?
Bir saniye, Pilfrey'in köpekleri sevmediğini nasıl bildin?
Wait a second. How did you know Pilfrey hates dogs?
- Burada olduğumu nasıl bildin?
- How'd you know I was here?
- Nasıl bildin?
- How did you know?
- Nasıl bildin?
How did you know?
Nasıl bildin?
How'd you know?
Onunyaptığıher şeye rağmen nasıl böyle davrana bildin!
How can you be, Simon, after everything she did?
- Nasıl da bildin.
Look at you.
Burada olacağımı nasıl bildin?
How'd you know I'd be here?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]