Nasıl gidiyorum traduction Anglais
210 traduction parallèle
Nasıl gidiyorum?
How am I doing?
Nasıl gidiyorum?
- How am I doing?
Nasıl gidiyorum çavuş? Ben zorlu bir adamım.
How am I doing, Sarge?
Seni küçük bir kutuya koyacaklar ve üstünü toprakla ve taşlarla örtecekler. Nasıl gidiyorum?
# They put you in a little box and cover you over with dirt and rocks # How am I doin'?
Şimdiye kadar nasıl gidiyorum?
How's it sound so far?
- Nasıl gidiyorum?
- How am I doing?
Nasıl gidiyorum Evlat?
How am I doing, boy?
Nasıl gidiyorum Evlat?
How am I doing, Son?
Nasıl gidiyorum?
Well, how am I doing?
- Nasıl gidiyorum?
- How did I go?
Kardeş, nasıl gidiyorum?
Sis, how am I doing?
Nasıl gidiyorum?
How am I doin', huh?
Hiç kimse, nasıl gidiyorum?
Nobody. How am I doing?
Nasıl gidiyorum?
How am I doin'so far?
Herneyse... nasıl gidiyorum?
How am I doing?
Nasıl gidiyorum?
How are we doing?
Hem de nasıl gidiyorum.
Look how I go!
Nasıl gidiyorum, Hanuman?
How am I doing, Hanuman?
- Nasıl gidiyorum?
- What am I doing?
Şimdiye kadar nasıl gidiyorum?
And how am I doing so far?
Nasıl gidiyorum?
How am I doin'?
Ee, nasıl gidiyorum?
SO, HOW AM I DOING?
Nasıl gidiyorum?
How'm I doin'?
Nasıl gidiyorum, Monk?
How am I doing, Monk?
- Bak nasıl gidiyorum.
- Watch me.
Bana elektrik verip beni öldürdüğünde ameliyat masasına nasıl gidiyorum?
Once you've electrocuted me and I'm dead, how exactly do I get to the operating table?
- Bak nasıl gidiyorum!
- Look how I'm going!
Oteldeki su hayaletini nasıl yakaladıysak şimdi de porselen hayaletini yakalamaya gidiyorum.
Just like how we caught the water ghost at the hotel, I'll just go catch the porcelain ghost.
Nasıl istersen, güzelim, gitmem gerekiyorsa, gidiyorum.
Whatever you want, Belle, that's the way it's going to be.
Ben orasının nasıl bir yer olduğunu ve hayat şartlarını görmek için önden gidiyorum.
I'm going to get the measure of the place and see what life there is like.
Peki "gidiyorum" ve "gidiyorlar" arasındaki fark nasıl anlaşılıyor?
But how do you tell the difference between "I go" and "they go"?
- "Ben gidiyorum" nasıl?
- How about I'm leaving?
Hafızanı ve sindirimini nasıl düzeltebileceğini öğrenebilirsin. - Pazara gidiyorum.
You can learn how to improve your memory and your digestion.
- Nasıl gidiyorum? - Harika.
I think we have a problem.
Hastaneye karımı görmeye gidiyorum. Nasıl istersen.
Anybody want to get off?
Bakın bunun nasıl olduğunu anlayamıyorum,... sizden dazla değil, ama eğer SG-1 onun peşinden gidiyorsa, ben de gidiyorum.
Look, I don't understand how that could happen,... any more then you do, but if SG-1 is going after him then I am going with you.
Nasıl gidiyorum?
- How am I doing so far?
Ben eskiden beri o camiye gidiyorum. Şimdi o mollanın yüzüne nasıl bakacağım? Senin oğlunun her şeyi yerinde duruyor!
Now, how I looking mullah in the bloody face,'cause your son got bloody tickle-tackle!
Bir Nakliye Aracını nasıl uçuracağımı biliyorum ve ben bu gemiden gidiyorum.
I know how to fly a Transport Pod, and I'm getting off this ship.
Buradan gidiyorum ve nasıl olacağı umrumda değil.
I'm leaving here and I don't care how.
Kapıdan çıkıp, Vegas'a gidiyorum, nasıl olduğunu bilmiyorum.
I just get up and I know I'm going to Vegas, I just don't know how.
- Ben gidiyorum. - Onları nasıl çıkaracaksın?
- How do you intend to get them out?
- Nasıl bulabilirim, okula gidiyorum?
- How can I, I'm in school?
O zaman ayakkabıları nasıl parlatman gerektiğini anlatmam gerekmeyecek o zaman, değil mi? - Gidiyorum o zaman.
So I won't have to explain how to polish shoes then?
Shunt'ı olan hastan nasıl? Ona gidiyorum.
So how's your shunt?
Onun bakım evine gidiyorum, ama sana yerini nasıl tarif edeceğimi bilemiyorum.
I'm going to go to her nursing home, but I'm not sure how to give you directions.
Yakında kendi evime gidiyorum, nasıl olsa. Geri koy!
I'm getting my own home soon anyway.
Pekâlâ, nasıl olsa gidiyorum.
Ok, I'm leaving!
Fakülteye gidiyorum, dersler, nasıl bir araya geleceğiz?
I'm in college, then I'm studying. How do we meet? Where's the time Nick?
Nasıl da pot kırdım. Ben yatmaya gidiyorum.
I'm going off to sleep.
Sen dışında kendi hayatını almış akıllıca olurdu Yerine nasıl Senin için onları almak için gidiyorum ile acı.
You would have been wise to have taken your own lives on the outside rather than suffer through how I'm going to take them for you.
gidiyorum 1257
gidiyorum ben 24
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
gidiyorum ben 24
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın canım 26
nasılsın tatlım 38
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın canım 26
nasılsın tatlım 38
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221