Ne demek istediğinizi anlamadım traduction Anglais
100 traduction parallèle
Ne demek istediğinizi anlamadım, Bayan Ilsa.
I don't know what you mean, Miss Ilsa.
Ne demek istediğinizi anlamadım.
I don't know what you mean.
Ne demek istediğinizi anlamadım.
I don't know about that.
Özür dilerim, ne demek istediğinizi anlamadım.
I'm sorry, I don't understand what you mean.
Korkarım ki ne demek istediğinizi anlamadım.
I'm afraid I do not understand you.
- Ne demek istediğinizi anlamadım.
– I don't know what you mean.
Ne demek istediğinizi anlamadım Müfettiş. Burada, korkulukların ve kilimin altında.
Here, on the bannisters, and underneath the carpet.
Ne demek istediğinizi anlamadım.
I don't know what you mean by that.
- Ne demek istediğinizi anlamadım.
- I don't know what you mean.
Ne demek istediğinizi anlamadım.
And very unhappy. Not referred.
Ne demek istediğinizi anlamadım, Bay Poirot.
I do not do idea from what is speaking, Mr. Poirot.
Ne demek istediğinizi anlamadım.
I'm not sure I understand what you mean.
Bay McGuire, "Böyle bir ithamı desteklemek için yeterli delil yoktu." derken ne demek istediğinizi anlamadım.
Mr. McGuire, I don't understand what you mean when you say... "There wasn't enough evidence to support such a charge."
- Ne demek istediğinizi anlamadım.
The idea of lunch. It means television mind-speak.
- Ne demek istediğinizi anlamadım efendim.
- I don't know what you mean, sir.
- Kara kedi olmak istemedim. - Ne demek istediğinizi anlamadım.
I didn't want to be the gooseberry.
Ne demek istediğinizi anlamadım, efendim. Buna sevindim.
I understand you not, my lord.
- Ne demek istediğinizi anlamadım.
- I don't know what you mean?
Ne demek istediğinizi anlamadım, eğer söylediklerinizden fazlasını ima ettiyseniz.
I don't know what you mean, if you were alluding to more than you said.
Ne demek istediğinizi anlamadım.
I have no idea what you mean.
Sizin "Saplarındaki çatal" ile ne demek istediğinizi anlamadım.
I don't know what you mean by "little jab with a fork".
Sanırım ne demek istediğinizi anlamadım yüzbaşı.
I'm not sure I quite understand your point, Corporal.
Ne demek istediğinizi anlamadım.
I'm sure i don't know what you mean.
- Ne demek istediğinizi anlamadım.
- I'm not sure what you mean.
Ne demek istediğinizi anlamadım.
I'm not sure I get your drift.
Ne demek istediğinizi anlamadım.
I don't understand.
- Ne demek istediğinizi anlamadım.
I don't know what you mean.
Üzgünüm, bununla ne demek istediğinizi anlamadım.
I'm sorry, I didn't mean anything by that.
- Ne demek istediğinizi anlamadım.
I'm not sure what you mean.
Ne demek istediğinizi anlamadım.
I dot understand what you're saying.
Danny ve ben o gazetecilerden ikisiydik, üzgünüm ama, ne demek istediğinizi anlamadım.
Danny and I were two of those journalists, so I'm sorry, I don't understand your point.
- Ne demek istediğinizi anlamadım.
- I do not take your meaning.
Ne demek istediğinizi anlamadım.
I don't understand, Your Eminence.
Ne demek istediğinizi anlamadım ama aynı terziye gittiğimizi görüyorum.
I don't know what you mean. But I see we go to the same tailor. Ooh...
Ne demek istediğinizi anlamadım. Arka bahçeye mi? Tamam o zaman.
And Mel, apparently she's become quite the homemaker.
Ne demek istediğinizi anlamadım.
I don't understand what you mean...
Ne demek istediğinizi anlamadım, Bay Mabbutt.
I do not know what you mean, Monsieur Mabbutt.
Ne demek istediğinizi anlamadım
I don't know what you're talking about
Ne demek istediğinizi anlamadım.
Sakiru.
Ne demek istediğinizi anlamadım.
I don't know what you mean?
Ne demek istediğinizi anlamadım.
Your inferiors don't understand
Ne demek istediğinizi anlamadım
I do not at all what you're talking.
Korkarım ne demek istediğinizi anlamadım.
I'm afraid I don't understand what you mean.
Korkarım ne demek istediğinizi pek anlamadım.
Well, I'm afraid I don't quite understand what you mean. Excuse me.
Ne demek istediğinizi tam olarak anlamadım.
I don't understand exactly what you mean.
Ne demek istediğinizi anlamadım.
What do you mean?
Siz'elimi tut'derken, sizin ne demek istediğinizi anlamadığımızı mı sanıyorsun?
You think we don't know what you're talking about when you say "take my hand"?
- Ne demek istediğinizi anlamadım.
I don't know who you mean.
- Ne demek istediğinizi anlamadım.
- No.
Ne demek istediğinizi hiç anlamadım efendim.
Nothing off-putting about that, sir.
Ne demek istediğinizi anlamadığım zamanlar uzun ve daha basit günlerdi..
I often long for the simpler time when I didn't know what you meant.
ne demek 1168
ne demek istiyorsun 3675
ne demek istedi 57
ne demek bilmiyorum 27
ne demek istediğini anlamadım 51
ne demek istedin 139
ne demek istiyorsun sen 25
ne demek yani 49
ne demek o 72
ne demek istiyor 60
ne demek istiyorsun 3675
ne demek istedi 57
ne demek bilmiyorum 27
ne demek istediğini anlamadım 51
ne demek istedin 139
ne demek istiyorsun sen 25
ne demek yani 49
ne demek o 72
ne demek istiyor 60
ne demek istiyorsunuz 499
ne demek istediniz 39
ne demek hayır 31
ne demek oluyor 42
ne demek oluyor bu 146
ne demek bu şimdi 46
ne demek istediğini bilmiyorum 19
ne demek bu 716
ne demek istediğini biliyorum 58
ne demek istediğini anlamıyorum 50
ne demek istediniz 39
ne demek hayır 31
ne demek oluyor 42
ne demek oluyor bu 146
ne demek bu şimdi 46
ne demek istediğini bilmiyorum 19
ne demek bu 716
ne demek istediğini biliyorum 58
ne demek istediğini anlamıyorum 50
ne demek istediğimi anladın mı 99
ne demek şimdi bu 59
ne demek istediğimi anladınız mı 20
ne demek istediğinizi anlamıyorum 19
ne demek istediğimi anlıyor musun 161
ne demek istediğimi biliyorsun 121
ne demek istediğini anlıyorum 123
ne demek istediğini anladım 52
ne demek istediğimi anladın 36
ne demek istediğinizi anlıyorum 36
ne demek şimdi bu 59
ne demek istediğimi anladınız mı 20
ne demek istediğinizi anlamıyorum 19
ne demek istediğimi anlıyor musun 161
ne demek istediğimi biliyorsun 121
ne demek istediğini anlıyorum 123
ne demek istediğini anladım 52
ne demek istediğimi anladın 36
ne demek istediğinizi anlıyorum 36