English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ N ] / Nö

traduction Anglais

1,624,079 traduction parallèle
Siz de, "Hayır, çünkü buna evet dersem bir düğmeye basarsın, adamlar gelir, beni yakalayıp..." "Yere yatırın!"
And you're like, "No, because if I say yes, you'll press a button, and folks will run in and hold me- -" Hold him down! "
" Hayır, ödemem.
" No, I don't.
Hayır, gerçekten yeter. "
No, that's really enough. "
Hayır.
No.
Hayır, öyle bir şey yok.
No, they're not.
Hayır, 20...
No, it's 20-
Bu, "İsa'dan önce zaman yoktu." demek.
That's, "There was no time before Jesus."
Saatleri yok.
They have no clocks.
Hayır. 2017, İsa'nın yılı...
No. It's 2017, year of our Lord...
Ama onun dışında, hayır. "
But, otherwise, no. "
Bu ülke ile ilgili en kötü şey, devlet okulunda öğretmen olmaktan daha asil bir mesleğin olmaması.
Here's the worst thing about this country, is that there's no more noble profession than to be a public school teacher.
Bir demokrasiye destek vermenin en asil yolu, devlet okulunda öğretmenlik yapmaktır.
In a democracy, there's no more noble contribution you can make than to teach in a public school.
"Matematik öğrenmek istiyorlar mı?" " Hayır, öğrenmek istemiyorlar.
"Do they wanna know math?" " No, they don't want to know it.
Hiçbir dinî öğretide öldüğün zaman rahmetli eşinin cennetini sikip atabileceğin yazmıyor.
No religion teaches that when you die, you get to ruin heaven for your dead spouse.
Burada genç çiftler görüyorum, "Hayır, bizim durumumuz iyi." diyorsunuz.
I can see there's young couples here. You're like, " No, we're in a good one...
" Evet.
" No-
Hayır, hepsi geberecek.
No, they're all gonna die.
Hiç korkum yoktu.
I had no fear.
Kız cevap verirdi, "Hayır."
And she was like, "No!"
Hep hayır dediler.
They always said no.
Kızlar bana hayır dedi.
Girls said no to me.
İlk başlarda durup dururken saldırganlaşıyordum.
At first, I just get hostile for no reason.
Matthew McConaughey'in oynadığı bir bölüm. Deri pantolonu var, üstü çıplak.
It's the part where Matthew McConaughey, he's wearing leather pants, no shirt.
Hayır, bazen... Ailecek bir restorana giderseniz çişiniz gelince, küçük bir oğlansanız, babanızla tuvalete gidersiniz.
No, sometimes if you go to a restaurant with your family, when it's time to pee, you go pee with your dad if you're a little boy.
- Neden üstünde milli güvenliğe tehdit olduğunu belirten Interpol Turuncu Uyarı'sı var?
- You had no right to stop me. - Why is there an Interpol Orange Notice indicating you are a threat to national security?
Ancak Jules, bilmen gerek ki sen ve Mary için olduğumuz yerden daha güvenli bir yer yok şu anda.
But, Jules, I need you to know that there's no place safer for you and Mary than right where we are now.
Öyle, ancak küçük bir fare değil.
She's cute, but she's no kitten mouse.
- Hayır.
- No.
O işte alakam yoktu, Bob Lee...
I had no part in that, Bob Lee...
Hayır, baba.
No, Father.
Problem, kimsenin onu bulamıyor oluşu.
Problem is no one seems to know where to find him.
Kimse seni vurmayacak.
No one's gonna shoot you.
- Hayır.. - Ancak buradalar.
No... but here they are.
- Hayır, hayır iyiyiz.
- No, no, we're good.
Kimse çukur falan kazmıyor.
No one's digging any holes.
Hayır, hayır Almanya.
No, no Germany.
- Vakit yok.
- There's no time.
Hayır, emirleriniz biz onu gelip sizden alana kadardı, mankafa.
No, your orders were to hold her until we came and got her, dumbass.
Tabi, anladım.
No, I get it.
- Hayır, ben..
No, I don't...
KOntrol noktası yok.
- no choke points.
termal görüntüler vardı nasıl olurda burada kimse olmaz
There was heatsignature confirmation on our descent. How can there be no one here?
Ancak burada olmanız işleri yavaşlatacaktır.
No, we're gonna let the FBI handle that.
Ama bunu çözebilirsek, Abigail hakkında bilgi edinebiliriz.
But if we can get under the hood, there is no telling what we can learn about Abigail.
Almanya'da melez yok Amerika dışında herhangi bir yerdede yok.
There are no hybrids in Germany or anyplace else outside of North or South America.
uçağı peru için hazırlıyorum gerçek mermilere, silahlara ihtiyacımız olacak.
I'll prep the gear for Peru. We're gonna need live rounds, no tranqs.
Hayır, bana dokunmadı ama, Abendegos'u aldı
No, she didn't touch me, but, um, she got Abendegos.
Baskı olmaz olurmu?
No pressure, right?
ama önemli olan onu kimsenin görmemesi hayalet yılanı gibi.
And here's the thing... No one's actually seen it. Like a ghost snake.
- Yok hayır.
- No.
Neyse ki, onun vücudunda Melvatox--B izi yok
Thankfully, there's no trace of MelvatoxB in his system anymore.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]