English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ O ] / O benim oğlum

O benim oğlum traduction Anglais

1,320 traduction parallèle
O benim oğlum.
He's my son.
O benim oğlum!
That's my son!
Baba o benim oğlum sayılır.
Baba is like my own son.
O benim oğlum!
That's my boy!
- O benim oğlum.
- That's my son!
O benim oğlum.
He's my son, you see.
- O benim oğlum!
- It's my son!
- O benim oğlum Todd.
- Sure. - That's my son, Todd.
Sözüm ona ben onun... sözüm ona o benim oğlum.
Allegedly, I'm his... allegedly, he's my son.
Anne o benim oğlum.
Mom, he's my son.
O benim oğlum.
That's my boy.
Sanırım o benim oğlum.
I think that's my son.
Çünkü, o benim oğlum.
'Cause he's my son.
O benim oğlum, bebeğim.
He's my baby boy.
Ama o benim oğlum.
But he's my son.
O benim oğlum, senin değil!
- Says who? He's my son, not yours!
- O benim oğlum Todd.
- That's my son Todd.
son gündür benimle birlikte olan o benim oğlum değil evli bile değilim oğlum nasıl olabilir?
who was with me the other day. He isn't my son. I'm not even married.
O benim oğlum...
This is my son...
O benim oğlum, senin değil!
This child's mine, not yours
O benim oğlum!
HE'S MY SON!
O benim oğlum!
Kyle!
Belki de o benim oğlum değildir.
Maybe the fact that he's not even my son?
- O benim oğlum. Evde bırakmıştım.
I left him home.
- Hayır. Ama o benim oğlum.
No... but he's my son.
O benim oğlum ve iyileşene kadar tepenizdeyim.
And I'm gonna stay on top of you until I know he's safe.
O benim oğlum, doktor.
He is my son, Doctor.
- O benim oğlum.
- He's my son.
- Elbette, o benim oğlum.
Of course. He's my son.
O benim oğlum.
It's my kid.
O benim oğlum.
He's my son. I...
O benim oğlum.
He's my son...
- O benim oğlum.
He's my son.
O benim oğlum. Sallıyor.
"He is my son." That blows.
O benim oğlum!
And he ´ s my bloody son!
O benim oğlum, seni lanet olası!
He's my son, you fuck!
- O benim oğlum.
- That's my son.
O benim oğlum.
- He's my son.
Ne olursa olsun o benim oğlum.
No matter what he's become he is my son.
Ne yaptığının önemi yok, o benim oğlum.
No matter what happened, he's my son.
İki oğlum da delirmiş. Ancak Raymond başarın için övülecek biri varsa, o da benim.
However, Raymond, if anybody should get credit for your success, it should be me.
- Aslında, bunu bilmek güzel, çünkü benim oğlum o değil.
- Well, that's good to know, because that's not my son.
sen zaman versende benim o kadar zamanım yok oğlum
As it is, I'm leaving... for good
Bak, sadece benim oğlum yazmayı biliyor ama o bilmiyor.
Look, just because my son can spell and he can't.
O herşeyden vazgeçip yüreğini bana açarsa ben de onun tanrısı olurum. O da benim oğlum.
He that overcometh shall inherit all things and I will be his God, and he will be My son.
Benim oğlum ve kardeşimin iki oğlu o evde bulunuyordu.
What happened was my son and my brother's two sons were in a house.
Oğlum olmadan ne yaparım bilmiyorum. O benim bu dünyadaki her şeyim.
I don't know what to do without my son... he's all I have in this world...
Benim oğlum da o kadar güçlü ki uygunsuz konuştuğumda beni tek eliyle dövüyor.
Yeah. My son is so strong, when I talk out ofturn, he beats me up with one hand.
Şu gerizekalı olan mı? Oğlum o benim, otkafalı.
That's my son, you pothead.
O da benim oğlum.
- Hey, that's my son! - Wait.
Benim oğlum öldürüldü, o yüzden hahamın oğlu da aynı kaderi paylaşmalı.
My son was murdered, so The Rabbi's son must share the same fate.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]